Kamuoyu araştırması kurumu KONDA, 16 Nisan referandumuyla ilgili sandık ve seçmen analiz raporunu yayımladı.
88 sayfalık analiz raporunda, geçersiz oylarla ilgili olarak ‘hayır’ çıkan gölgelerde geçersiz oy oranlarının ülke ortalamasının üstünde olduğu, ağırlıkla ‘evet’ çıkan bölgelerde ise ortalamanın ülke ortalamasına göre aşağıda olduğuna dikkat çekildi: "Orta Anadolu/Karadeniz’de bir coğrafyanın tüm ilçelerinde geçersiz oy oranlarının ülke ortalamasının en altında olduğu görülmektedir. Bu ilçelerde ‘evet’ oyları çok büyük çoğunlukla baskındır ve açıklayamadığımız bir durum ortaya çıkmaktadır" denildi. "Doğu ve Güneydoğu’daki ilçelerin büyük çoğunluğunda ise geçersiz oy oranları ülke ortalamasından yüksek seviyededir ve bu ilçelerde de ‘hayır’ oyları ağırlıktadır" tespiti yer aldı.
YSK’nın yaptığı resmi açıklamaya göre 48,59 'hayır', yüzde 51,41 'evet' çıkan 16 Nisan referandumuyla ilgili öne çıkan bulgular şöyle:
MHP’nin desteği beklenenin altında
* 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti’nin güçlü olduğu yerlerde ‘evet’ oyu ağırlıklı olarak güçlü çıkmıştır. MHP’nin katkısını tam anlamıyla ölçmek güç olsa da, beklenenin altında bir desteği olmuş gözüküyor.
* ‘Evet’ oyu 1 Kasım’da Ak Parti ve MHP’ye gitmiş toplam oy oranının 10 puan
altındadır. Farklı analizlerle sandık sonucuna baktığımızda, MHP’nin ‘evet’in
başarısında büyük bir katkısı olmadığını görüyoruz.
HDP ‘evet’e oy verdi demek güç
* Daha önce HDP ağırlığının gözüktüğü ilçelerde ‘hayır’ oyu HDP oyundan az gözüküyor. Bu tabloyu, şu an HDP seçmeni olanların ‘evet’e oy verdiği şeklinde yorumlamak güçtür. 7 Haziran döneminde Ak Parti’den HDP’ye giden seçmen, geri Ak Parti’ye dönmüş olabilir ve halkoylaması tercihi de bu süreçte ‘evet’ olmuş olabilir. Ancak, diğer yandan, özellikle kayyum atanan HDP belediyelerinin olduğu ilçelerde, katılımın düşük, geçersiz oylarında ortalamaya göre hayli yüksek olmasından dolayı, bu durumun tercih değişiminden öte nüfus dinamikleriyle ilgili bir değişime de işaret ediyor olabilir.
Nüfus küçüldükçe ‘evet’ artıyor
* Diğer seçimlerde Ak Parti’nin güçlü olduğu büyük metropollerde ‘evet’ ‘hayır’ın
gerisine düşmüş. İllerin nüfusu küçüldükçe ‘evet’in hakimiyeti artıyor. Önemli olan fark, kalabalık nüfuslu metropollerde ‘hayır’ ufak farklarla kazanırken, ‘evet’ in önde olduğu küçük nüfuslu illerde fark çok büyük olmasıdır. Büyükşehirlerde yüzde 51-54 arası alan ‘hayır’a karşı ‘evet’in yüzde 60-70ler bandında önde olduğu küçük iller arasındaki denge mevcut sonucu ortaya çıkarmıştır.
Üç parçalı Türkiye
*‘Evet’/’hayır’ dengesinin coğrafi dağılımı sosyoekonomik gelişimle paralellik içermektedir.
* Halkoylaması sonucunda oluşan fotoğrafa bakıldığında ana örüntü olarak üçlü bir yapı görülmektedir: 1) Trakya’dan başlayıp Hatay’a kadar gelen Batı ve Akdeniz kıyıları, 2) bir diğer köşede Kürtlerin ağırlıkta olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgeleri ve 3) İç Anadolu, Orta Anadolu ve Karadeniz bölgelerini kapsayan bölge.
* Katılım ‘hayır’ların önde olduğu, özellikle batı bölgelerinden artmış, Kürtlerin
yoğunlukta olduğu, özellikle kayyum atanmış ilçelerde azalmış gözüküyor.
Geçerli oy dağılımı dengesiz
*Geçersiz oyların dağılımı da önemli ipuçları içeriyor. Haritaya bakıldığında, HDP’nin hakimiyeti olan ilçelerde bir önceki seçime göre 2-3 kata varacak şekilde artan geçersiz oylar, ‘evet’ oylarının ortalamanın üzerinde çıktığı İç Anadolu bölgesinde ise azalmış.
MHP %60 ‘hayır’ dedi
*‘Evet’ oyu verenlerin tamamına yakını Ak Parti seçmeni. MHP’liler’in ‘evet’ oyundaki oranı yüzde 5 mertebesinde.
* ‘Hayır’ oyu verenler ağırlıklı olarak CHP seçmeni gibi gözüküyor olsa da, MHP’liler’in en az yüzde 60’ı HDP’lilerin ise yüzde 93’ü ‘hayır’ oyu kullanmış gözüküyor.
*‘Hayır’ oyu kullanacağını söyleyenlerin dörtte biri kararsız ve oy kullanmam diyen seçmenlerden oluşuyor gözüküyor. Dolayısıyla, ‘evet’ bloğu olarak tarif edeceğimiz küme daha tanımlı, ‘hayır’ bloğu ise farklı siyasi tercihleri bir arada barındırdığından daha esnek bir yapıya sahip gözüküyor.
“Evet” son 3 ayda ivme kazandı
* Zaman serilerine baktığımızda ‘hayır’ oylarının zaman içinde dalgalanma yaşamış olsa bile 2 sene önceki seviyesinde yarışı tamamlamıştır. ‘Evet’ oyunun ilk artış gösterdiği nokta 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasıdır. ‘Evet’ oylarının artışı son üç ayda ivme kazanmıştır. Özellikle kararsız olduğunu bildiren Ak Partili’lerin büyük çoğunluğu ‘evet’e dönmüştür.
* ‘Evet’/’hayır’ oylarının profillerine göz attığımızda temel demografik özellikleri
açısından çok büyük farklar görmediğimizi; ancak, hayat tarzı, dindarlık ve örtünme gibi konularda iki grubun birbirinden hayli farklı olduğunu söyleyebiliyoruz. ‘Evet’ oyu verenlerin eğitim seviyesi ve geliri biraz daha düşük, dindarlık seviyesi daha yüksek ve hayat tarzı açısından kendine Modern diyenlerin hayli az (onda bir mertebesinde) olduğu bir küme.
* Kürtlerin ‘evet’ deme oranı Kürtler içindeki Ak Parti seçmeninden daha düşük.
‘Evet’ diyen Alevi neredeyse yok
* ‘Evet’ diyen Alevi oranı ihmal edilebilecek kadar az.
* Metropolde yaşayanların veya büyükşehirde büyüdüğünü söyleyenlerin ‘hayır’ oyu veriyor olma olasılığı daha yüksek.
* ‘Evet’ kırsal alanlarda, ‘hayır’ metropollerde güçlü. Şehirlerde yaşayan
muhafazakârlarda hayır oyunun ağırlığı görülmemektedir.
Haber kanalları tercih unsuru
* Haber seyretmek için tercih edilen TV kanalı ‘evet/hayır’ dağılımında siyasi tercihten sonraki en belirleyici unsurdur. Neredeyse tamamı ‘evet’çi olan A Haber, ATV, TRT ve Kanal 7 karşısında muadil olarak bir tek FOX TV yer almaktadır. ‘Hayır’ oyu verenlerin yarıya yakını haberleri FOX TV den izlediğini söylemektedir.
* CHP’li ve HDP’li olduğunu söyleyen seçmenin ‘hayır’ tercihi neredeyse 2 yılda bir değişim göstermemiştir. MHP seçmeninin içinde ‘evet’e dönüş net bir biçimde artmış ancak yüzde 40lara ulaşamamıştır.
* En düşük eğitim seviyesi kümesinde olanlar, ev kadınları, işçiler, esnaflar ve düşük gelirlilerin ‘evet’ tercihi son 5 aylık süreçte gözle görülür bir artış sergilemiştir. Devlet memurlarının hayır tercihi geçtiğimiz 2 yılda düşüş göstermiştir ancak, son 6 aylık süreçte ‘evet’ hayır oranları birbirine yakın seyretmiştir.
‘Hayır’ oranı iki senede değişmedi
* Genel olarak araştırma sonuçlarına baktığımızda, ‘hayır’ oyunun Başkanlık sistemi yoğun olarak konuşulmaya başlandığı 2015 yılının ilk başlarındaki potansiyelini geçemediğini, ‘evet’in ise birçok farklı kümede kademeli olarak son 3 ayda arttığını görüyoruz.