Hrant Dink cinayetinin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçmesine rağmen, Milli İstihbarat Teşkilatı, soruşturma ve yargılama makamlarının dışında tutuldu. Cinayette kamu görevlilerinin ‘kasıt’ ve ‘ihmal’ iddialarıyla yürütülen yargılamada da mahkeme MİT’i kapsam dışında bıraktı. Dink ailesi avukatlarının taleplerine, tanıkların beyanlarına rağmen, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT’e Dink cinayetine ilişkin ellerinde belge olup olmadığına dair soru sorulması ve MİT görevlilerinin tanık olarak dinlenilmesi taleplerini reddetti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren kamu görevlilerinin yargılandığı davada, cinayet süreci ve sonrasına ilişkin tanıkların dinlenmesine devam ediliyor. 13-14 Nisan tarihlerinde yapılan duruşmada, cinayete ilişkin en kapsamlı raporlarından birini hazırlayan dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Mutalip Ünal, teftiş kurulu üyeleri Ayşegül Genç, Mehmet Akın ve Yasemin Tuğçe İnan tanık olarak ifade verdi. 13 Nisan’da ifade veren Müfettişler, MİT’le yaptıkları görüşmelere ilişkin de bilgi verdi.
MİT’te Dink toplantısı
Başbakanlık Teftiş Kurulu üyesi Ayşegül Genç, Ankara’da dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş başkanlığında, İstanbul’da Hrant Dink ile yapılan görüşmeye katılan MİT görevlileriyle toplantı yaptıklarını anlattı. Genç’e göre MİT görevlileri görüşmeye nezaketen katıldıklarını, görüşmenin Vali Yardımcısı tarafından organize edilen bir görüşme olduğunu ve Sabiha Gökçen’le ilgili belgeleri almak istediklerini söylediler.
Genç, iki kez dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner’le görüştüklerini, Trabzon ve İstanbul MİT Bölge Başkanlıyla görüşme yaptıklarını anlattı.
Genç, MİT’in bütün görüşmelerde “Elimizde Dink cinayetine ilişkin belge, bilgi yok” dediklerini söyledi.
“Kırıntı sizi fırına götürür”
Gazeteci Nedim Şener Kırmızı Cuma adlı kitabında, Başbakanlık Teftiş Kurulu üyelerinin Dink cinayetine dair Trabzon’daki MİT görevlileri ile yaptıkları görüşme sırasında, Teftiş kurulu üyelerinin “Bilgi kırıntısı da mı yok?” sorusu üzerine bir MİT görevlisinin ‘Kırıntı sizi fırına götürür’ dediğini yazmıştı.
Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, müfettişlere bu ifadeleri sordu. Müfettişlerden Ayşegül Genç böyle bir şey duymadığını, Mehmet Akın ise diyalogu hatırlamadığını söyledi. Müfettiş Yasemin Tuğçe İnan ise diyalogu doğruladı. Trabzon MİT Bölge Başkanlığında bu görüşmenin yapıldığını ve Mehmet Akın ile MİT Bölge Başkanı arasında bu diyalogun yaşandığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme heyeti tanıklara, görüşmeyi bir kez daha sorudu. İlk ifadesinde hatırlamadığını söyleyen Mehmet Akın, ikinci kez sorulması üzerine diyalogu doğruladı.
Tanıkların ifadelerinin arından Avukat Bakırcıoğlu, Mahkemeden MİT mensuplarının süreçle ilişkisine dair bir dizi talepte bulundu. Mahkeme MİT’e ilişkin bütün talepleri reddetti.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5-6-8-9 Haziran tarihlerine erteledi. Mahkeme, bir sonraki duruşmada aralarında gazeteci Nedim Şener’in de olduğu 16 tanık dinleyecek.
Reddedilen MİT talepleri
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu şu taleplerde bulundu:
* Dink ile İstanbul Valiliği'nde 24 Şubat 2004 tarihinde İstanbul Valiliğinde Genelkurmay Başkanlığının isteği, MİT Müsteşarının talimatı ile MİT İstanbul Bölge Başkanı H. Kubilay Günay ile Vali Muammer Güler tarafından organize edilen görüşmeye katılan Özel Yılmaz, Handan Selçuk, Ergun Güngör ile Günay'ın bilgilerine başvurulması.
* Özel Yılmaz'ın bu görüşmeye dair düzenlediği “resmi yazı” başta olmak üzere, görüşmeye ilişkin Dink ile görüşülen 24 Şubat 2006 öncesi, sonrası ve bu tarihte düzenlenen tüm evrakların MİT'ten istenmesi.
* Dink'in 2003'te Sydney'de katılacağı bir konferans öncesinde silahlı saldırıya uğrayacağı ihbarına ilişkin MİT'e yazı yazılarak bu konuda yapılan tüm çalışmalar ve MİT ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere, devlet kurumları arasında yapılan yazışmaların istenmesi.
* MİT Müsteşarlığının “Agos Gazetesi yayınlarının icracı kurumların talepleri üzerine Müsteşarlıklarınca takip edildiğine” ilişkin beyan üzerine MİT Müsteşarlığına bu icracı kurumların kim olduğu, bu taleplerin hangi tarihlerle ne amaçla yapıldığı, bu konuda yapılan yazışmalar ile Agos'un takibi ile elde edilen bilgilerin hangi kurumlara iletildiğinin sorulması.
* MİT Müsteşarlığında Dink cinayeti tasarısı ve Dink cinayetiyle ilgili tüm bilgi ve belgelerin talep edilmesi.
Soruşturmanın dışında tutuldular
Hrant Dink, 6 Şubat 2004’te Sabiha Gökçen’in Ermeni bir yetim olduğuna dair bulgularını paylaştığı bir haber yayınladı. Haberin hemen ardından 24 Şubat 2004 yılında İstanbul Valiliğine görüşmeye çağrıldı. Dink’in ‘haddim bildirildi’ dediği görüşmeye dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, MİT İstanbul Bölgesi çalışanları Özel Yılmaz ve Handan Selçuk’un katıldığı ortaya çıkmıştı.
2011 yılında Devlet Denetleme Kurulu’na görüşmeye ilişkin bilgi veren MİT; görüşmenin Vali Yardımcısının talebiyle yapıldığını bildirmişti. MİT görevlileri görüşmede Sabiha Gökçen ile ilgili bilgi ve belge almakla görevli olduklarını belirtmişlerdi.
Dink cinayetine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü, dava öncesinde yaptığı soruşturmada görüşmeye katılan dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ve Özel Yılmaz’ın da ifadesini aldı.
Soruşturma sürecinde, 2004 yılı Şubat ayında Genelkurmay Başkanlığı’nın MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’dan Hrant Dink ile görüşülmesine yönelik talepte bulunduğu, Şenkal Atasagun’un MİT İstanbul Bölge Başkanı Hüseyin Kubilay Günay’ı görevlendirmesi ile İstanbul Valisi Muammer Güler ile görüşüldüğü ve söz konusu görüşmenin gerçekleştiği ortaya çıkmıştı.
Dink ailesi avukatları MİT görevlileri hakkında yargılama yapılmasını istemişti. Ancak Savcılık MİT görevlileri hakkında takipsizlik kararı vermişti. MİT görevlileri hakkındaki karara ilişkin itiraz halen Anayasa Mahkemesi’nin kararını bekliyor.
Jandarma dosyası da reddedildi
Trabzon’da Dink cinayetiyle ilgili olarak dönemin Jandarma Komutanı Ali Öz ve Yüzbaşı Metin Yıldız ve aynı dönem görevli 8 asker hakkında açılan davanın İstanbul’da kamu görevlilerinin yargılandığı davayla birleştirilmesi istenmişti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi reddetti. Mahkeme heyeti açıkladığı kararında birleştirme talebine bu aşamada yer olmadığına karar verdi. Dink cinayeti yargılaması boyunca bu talep sık sık Dink ailesi avukatları tarafından dile getirilmişti. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi de dosyaların birleştirilmesi için 3 kez İstanbul Mahkemesinden izin istemişti. Ancak birleştirme talebi hep reddedildi.
Dink cinayetinde Jandarma görevlilerinin yargılandığı bir soruşturma daha devam ediyor. Devam eden soruşturmada, aralarında üst düzey Jandarma görevlilerinin de olduğu 25 kişi tutuklandı. Trabzon’da yargılanan Ali Öz ve 8 Jandarma görevlisi, 15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından, Dink cinayetinde devam eden soruşturma kapsamında tutuklu bulunuyor. Devam eden Jandarma görevlileri soruşturmasının, iddianamenin tamamlanmasının ardından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dava ile birleştirilmesi bekleniyor.