Ermenistan’da çocuklar eve gidebilecek mi?

Ermenistan’da yatılı kurumlarda kalan çocukların durumunu mercek altına alan bir rapor çarpıcı sonuçlar içeriyor. Buna göre binlerce çocuk gerek olmadığı halde yatılı kurumlarda

Ermenistan’daki yatılı kurumlarda kalan çocukların yüzde 90’ından fazlasının en az bir ebeveyni hayatta. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 22 Şubat’ta yayınlanan raporuna göre, Ermenistan’daki binlerce çocuk gerek olmadığı halde ebeveynlerinden ayrılarak, engel veya yoksulluk gibi sebeplerle bu kurumlara yerleştiriliyor.

Rapor, engelli çocuklar da dâhil olmak üzere tüm çocukların bir aile içinde büyüyebilmesi için hükümetin acilen topluluk bazlı hizmetler ve kaliteli kaynaştırma eğitimi sağlaması gerektiğini söylüyor.

102 sayfalık “‘Ne Zaman Eve Gidebilirim?’ Yatılı Kurumlarda Çocuklara Yönelik İstismar ve Ayrımcılık ve Ermenistan’da Kaliteli Kaynaştırma Eğitimine Ulaşım Eksikliği” raporu, Ermenistan’da binlerce çocuğun yetimhanelerde, engelli çocuklar için özel yatılı okullarda ve diğer kurumlarda yaşadığını belgeliyor. Çocuklar, ailelerinden ayrılarak bu yerlerde yıllarca kalıyor. Ermenistan’daki yatılı kurumlarda kalan çocukların yüzde 90’ından fazlasının en az bir ebeveyni hayatta. İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca Ermenistan hükümetinin tüm çocuklara kaliteli kaynaştırma eğitimi sağlamak için yeterince çaba göstermediğini ortaya koydu. Kaynaştırma eğitimi, engelli çocukların kendi topluluk okullarında akademik ve diğer kazanımlar için makul bir şekilde desteklenmesini içeriyor. Raporun yazarı, İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Jane Buchanan, “Ermenistan hükümeti, kurumlarda kalan çocuk sayısını azaltacağına dair iddialı vaatlerde bulundu, fakat bu vaatlerin ciddi ve devamlı eylemlerle desteklendiğini de göstermek zorunda,” diyor ve ekliyor: “Tüm çocukların bir aile içinde büyüme hakkı vardır ve hükümet ve bağışçılar, büyük kurumları değil, aileleri ve çocukları desteklemelidir.”

“Çocuklar gerek olmadıkça ailelerinden ayrılmamalı”

Rapordaki tespitlerden bazıları şöyle: “Çocukların gerek olmadıkça ailelerinden ayrılmama hakları vardır. Ne yoksulluk ne de engel bir çocuğu bir kuruma yerleştirme gerekçesi olabilir. Yatılı kurumlar; fakirlik, işsizlik, yetersiz barınma, sağlık sorunları veya engel gibi zor hayat şartlarından mustarip ailelerin ana sosyal hizmet kaynağı konumunda. Hizmetler ve personel, topluluk içinde erişilebilir olmaktan ziyade genellikle kurumlarda toplanıyor; buna, engelli çocuklar için rehabilitasyon ve eğitim hizmeti de dahil. Bu da pek çok ailenin çocuklarını, evlerinde kendileri yetiştirmeye tercih etseler bile, yatılı kurumlara göndermesine sebep oluyor.”

Hükümet 2020’ye kadar en az 22 yatılı kurumdaki çocukları buralardan çıkarmayı ve bu binaları topluluk bazlı hizmetler için merkezlere dönüştürmeyi hedefliyor. Bazı binalar hâlihazırda değiştirilmiş. Fakat sadece engelli çocukları barındıran üç yetimhane açık kalmaya devam edecek. İnsan Hakları İzleme Örgütü, engelli çocuklara, diğer çocuklarla eşit bir aile merkezli bakım sunamamanın hemen son verilmesi gereken bir ayrımcılık olduğunu söylüyor.

“Hükümet geciktiriyor”

Rapora göre Hükümet ayrıca Aile Yasası’nda kilit değişiklikleri yapmayı da geciktiriyor. Bu değişiklikler yapılırsa koruyucu aile ve evlat edinme süreçleri kolaylaşacak ki bunlar, doğdukları eve güvenle dönemeyecek çocuklar için çok önemli seçenekler. Şu anki devlet bütçesi, ülke içinde sadece 25 koruyucu aileye destek verebiliyor. UNICEF’e göre, Ermenistan’daki kurumlarda kalan çocuklara yapılan maddi yardım, yılda çocuk başına 3 bin dolar ile 5 bin dolar arasında değişiyor. UNICEF’e göre bu fonlar, topluluk bazlı hizmetler ve aileleri doğrudan desteklemek için kullanılabilir, ki bu da uzun vadede masrafları azaltacaktır.

Rapora göre kaynakları iyi olan yetimhaneler bile fazla kalabalık ve çocuklar sadece birkaç bakıcının ilgilendiği büyük gruplara ayrılıyor. En adanmış çalışan bile, çocukların başarılı olabilmek için ihtiyaç duyduğu özel ilgi ve bakımı sağlayamayabilir.

Rapora göre yetimhanede veya özel eğitim kurumlarında kalabilme yaşını geçen engelli çocuklar, istedikleri kadar yetişkin kurumlarında kalabiliyor. Bunun sebebi, barınma, ulaşım ve istihdama erişim yetersizliği olabilir. Fakat bazı durumlarda hukuki ehliyetleri olmadığı ve kendi kararlarını verme hakları ellerinden alındığı için bu kurumlarda kalıyorlar. Böylece birçok insanın kanıksadığı nerede yaşayacağına karar verme, iş sahibi olma, kendi seçtikleri arkadaşlara ve hobilere sahip olma, bir hayat arkadaşı edinme veya çocuk yetiştirme gibi imkanlar ellerinden alınıyor.

‘İnsanlar asla başka yere gitmez. Hayatlarının sonuna kadar bu kurumda kalmaya devam edecekler’

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporuna göre Ermenistan’daki yetkililerin, ülkedeki fiziksel ya da zihinsel engeli olan bireyler yetişkinliğe ulaştıklarında, bu kişileri cezai ehliyetinden yoksun bırakması sıklıkla görülen bir durum. Böylece engeli olan bu kişilerle ilgili tüm kararları onların kanuni temsilcisi alıyor. Kanuni temsilci, bu kişilerin kaldığı yetimhaneler ya da diğer kurumlar da olabiliyor. Bu şekilde çocukluğunu yatılı bir kurumda geçirmiş olan engelli kişilerin 18 yaşını geçtikten sonra dahi kendi hayatlarıyla ilgili kararları verme şansları bulunmuyor. Rapora göre, ülkedeki diğer insan hakları örgütleri de ‘cezai ehliyetten yoksun bırakma’ pratiğini gözlemleyip rapor etmiş durumda.

İzmirliyan Yetimhanesi’nin idarecisine göre yatılı kurumlarda kalan engelli bireyler 18 yaşını geçtikten sonra eğer aileler isterse ailelerinin yanına dönebiliyor. Aileler de şayet bu çocukların kanuni temsilcisi konumundaysa, çocuklarının, yetişkinler için olan yatılı kurumlara yerleştirilmesine karar verebiliyor. Ailesi kanuni temsilcilik görevinden feragat etmiş olan 18 yaşını doldurmuş engelli kişilerse doğrudan ‘Zorag’ adlı yetişkinler için yatılı kuruma naklediliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne konuşan İzmirliyan Yetimhanesi’nin müdür yardımcısı, engelli çocukların yetişkin yatılı kurumlarına nakledilmesi kararında Ermenistan’daki yetkililerin rolüne dikkat çekiyor: “Bir çocuk 18 yaşını doldurunca, bizde böyle bir çocuğun olduğuna dair bakanlığa bir bilgi notu gönderip çocuğun ilgili kuruma nakledilmesini talep ediyoruz. Çocukların engeliyle, sağlık geçmişiyle ve diğer özel durumlarla ilgili bilgilendiriyoruz. Çoğu Zorag’a gidiyor.”

Kharberd Yetimhanesi’nin idarecisi 18 yaşını dolduran çocukların kanuni ehliyetini alması için hiçbir adımın atılmadığını anlatıyor: “18’den sonra sosyoekonomik sorunlar çözülmüyor. Tekerlekli sandalyedeki yetişkinler burada kalıyor.” 127 genç yetişkin bugün Kharberd Yetimhanesi’nde kalmaya devam ediyor. Zorag Merkezi’nin idarecisi kendi kurumunda 120 engellinin yaşadığını söylüyor ve ekliyor, “İnsanlar asla başka yere gitmez. Hayatlarının sonuna kadar bu kurumda kalmaya devam edecekler.”



Yazar Hakkında