Batı Ermenileri Sorunları Araştırma Merkezi’nden Meline Anumyan’ın, Artvin ve Rize’deki Lomlarla (Poşalarla) ilgili araştırması yayımlandı. Kasım 2016’da Artvin ve Rize’ye giden Anumyan, araştırmasını Lomların günümüzdeki yaşamı ve kimlik algısı üzerine kurdu. Anumyan’la haklarında çok az şey bilinen Lomlara dair konuştuk.
Türkiye’de yaşayan Poşalarla ilgili araştırma yapma fikriniz nasıl doğdu?
Sekiz yıldır Batı Ermenileri Sorunları Araştırma Merkezi’nde çalışıyorum. Merkez sadece Batı Ermenileri’yle (Türkiye’de yaşayan Ermeniler) değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan diğer azınlıklarla ve etnik gruplarla ilgili çalışmalar yapıyor. 2015’te Ermenistan’a ziyareti sırasında Zaza yönetmen Belgin Cengiz, araştırma merkezimizi de ziyaret etti. Türkiye’deki Romanları anlatan filminden bahseden Belgin, bize Artvin’de yaşayan Poşaları (Lomlar) anlattı. Poşalarla ilgili araştırma fikrim o gün ortaya çıktı. Daha sonra Ermenistan Diaspora Bakanlığı bu fikre destek olma kararı aldı ve araştırma için Türkiye’ye yaptığım ziyaretin masraflarını karşıladı.
Poşalar veya Lomlar kimlerdir?
Zamanında Ermeni Apostolik Kilisesi mensubu olan Romanlara Erzurum lehçesiyle ‘Poşa’ derlermiş. Zanaatları olan elekçilikten dolayı onlara bazen elekçiler veya elekçi Ermeniler de deniyormuş. Fakat Lomların kökleri Ermeniliğe dayanmıyor; Hint-Avrupa ırkından geliyorlar. Bazı araştırmacılara göre, Romanlar Hindistan’dan geliyor. Bahsettiğimiz Romanlar, yaklaşık 10-11. yüzyılda Hindistan’dan ayrılıp Asya’ya yerleşmişler ve belli bir süre İran’da kalmışlar. Poşaların gizli dilinde, Poşaca veya Lomcada çok sayıda Ermenice kelimenin yanı sıra Farsça kelimelere de rastlamak mümkün. Bu da Lomların bir kısmının Fars İmparatorluğu’ndan, bir kısmının da Mezopotamya’dan Ermenistan’a geldiğinin göstergesi. 19. yüzyılın sonlarında Poşalar Batı Ermenistan eyaletlerinde, özellikle Sivas’ta yaşıyorlardı. Poşaların bir başka kısmı ise çoğunlukla Mezopotamya’daydı. Muhtemelen Timur istilalarından sonra Fırat nehrinden Erzurum’a, oradan Oltu, Kars ve Trabzon’a gelmişler; 1828’de ise Aleksandropol (Gümrü) ve Cavakhk’a yerleşmişler. Lomlar, tarihi Ermenistan sınırlarında yaşadıkları için Ermeni Apostolik Kilisesi’ne katılmışlar. Günümüzdeyse Türkiye’de yaşayan bütün Lomlar Müslümanlaşmışlar.
Çalışmanızı nerelerde yaptınız? Kaç kişiyle görüştünüz?
Saha araştırmalarımı Kasım 2016’da Artvin’in Hopa, Şavşat, Ardanuc, Arhavi ilçelerinde ve Rize’nin Ardaşen ilçesinde yaptım. 25 kişiyle derinlemesine mülakat gerçekleştirdim. O bölgelerdeki Poşalarla irtibata geçip mülakat yapmam konusunda Hemşinli Ermeni arkadaşlarım çok yardımcı oldu. Onlara müteşekkirim.
Konuştuğunuz Lomlar kimliklerini nasıl tanımlıyor?
Türkiye’de yaşayan Lomların çoğu etnik kimliğini saklamayı tercih ediyor. Zira kimlikten ötürü bazen etnik ayrımcılığa ve dışlanmaya uğruyorlar. Lomlar tarihte de diğer toplumlara çok kapalı bir toplum olarak yaşamış. Türkiye’de yaşayan Lomlar etnik kimliklerini saklamanın yanı sıra Ermeni sayılmaktan da kaçınıyorlar. Çok fazla Ermenice kelime kullandıklarının farkındalar. Konuştuğum Poşalar, hep dışlandıkları için kendilerini eksik hissettiklerini belirtiyorlardı. Poşalar arasında kendi kimliklerini inkâr etme ve bilinçli bir şekilde unutma eğilimi var. Bunu özellikle genç Poşalarda görebiliriz.
Türkiye’de Karadeniz bölgesinde yaşayan Poşaların büyük bir kısmı Ahıska (Meskheti) Türklerinden geldiklerini savunur. Böylece Türkiye’nin resmi tezini de savunmuş oluyorlar. Kullandıkları dilde çok fazla Ermenice kelime olmasını da Hemşinlilerle iç içe yaşamalarına bağlıyorlar. Bazılarıysa Hindistan’dan geldiklerini düşünüyor. Türkiye’deki Lomlar, çok fazla Ermenice kelime kullanmalarını, yaşadıkları bölgenin özellikleriyle açıklıyor.
Lomlar Ermeniceyi günlük hayatlarında kullanmaya devam ediyor mu?
Yanlış anlaşılma olmasın diye şunu söyleyeyim: Karadeniz’de yaşayan Lomlar Ermenice değil kendi dillerinde yani Lomca konuşuyorlar. Lomca, Romancanın ve Ermenicenin karışımıdır. Günümüzde Lomca, genellikle yaşlı Poşalar tarafından ve özellikle gizli dil olarak kullanılır. Genç Poşalara gelince, şunu söylemem gerekiyor: Bölgede yaşayan 30 yaş altı Poşalar, anadillerini artık bilmiyor ve konuşamıyor. Bu, Karadeniz bölgesindeki Poşalar için geçerli. Poşaların yaşadığı diğer bölgeleri henüz ziyaret edemedim. Türk araştırmacılara göre Romanların Rom ve Dom gruplarından farklı olarak Lomlar, Lomcayı unutmaya başlamış. Onlara göre Romlar ve Domlar dillerini henüz koruyorlar.
Poşalar ne tür işlerle geçimlerini sağlar?
Poşa erkeklerin tarih boyunca genelde elekçilik yaptıkları biliniyor. Aileyi idare etme konusunda Poşa kadınların rolü de önemlidir. Kapı kapı dolaşıp eşlerinin yaptığı elekleri, küçük aletleri satarlar. Günümüzde Türkiye’deyse farklı işler yapıyorlar. Artvin il merkezinde yaşayan Poşalar, genelde çay fabrikalarında ve özel sektörde çalışır. Polis olmayı, öğretmenliği veya kunduracılığı seçmiş Poşalar da var. Artvin’de öğretmen olmuş Poşaların sayısı da az değil. Örneğin Ardanuc ilçesinde 40’tan fazla Poşa, öğretmenlk yapıyor. Artvinli Poşaların büyük bir kısmıysa belediyede çalışıyor.
Saha araştırmasında engellerle karşılaştınız mı?
En büyük engel Lomların genelde mülakattan kaçınıyor olmalarıydı. Bunun bir nedeni, tarih boyunca hep kapalı bir toplum olmaları. Ayrıca günümüzde Türkiye’de Ermeni sayılma korkuları da var.
Araştırmanızda yer alan Türkiye’deki Lom nüfusuyla ilgili sayısal verileri nasıl elde ettiniz?
Bu veriler, 2009-2015 arasında Artvin’de faaliyet gösteren Lom-Der’in bana verdiği bilgilere ve mülakat yaptığım kişilerin tahminlerine dayanıyor.
Araştırmanıza başka bölgelerde de devam edecek misiniz?
Evet, bu araştırmayı derinleştirmeyi ve Türkiye’nin diğer bölgelerindeki özellikle Çankırı ve Sivas’ta yaşayan Lomları da kapsayan bir araştırma yapmayı planlıyorum. Poşalarla ilgili araştırmamı ileride kitaba dönüştürmeyi de düşünüyorum.
Lomlar nerede yaşar?
Yapılan araştırmalar Türkiye’de yaşayan Romanları üç gruba ayırıyor: Romlar, Domlar ve Lomlar (Poşa). Romlar Türkçe, Domlar ise Kürtçe konuşuyor. Ermeniceye yakın olan Lomca konuşan Lomlara Poşa deniyor. Bazı araştırmacılara göre Poşa ismini Lomlara, Ermeniler vermiştir. İran üzerine araştırmalarıyla tanınan Vardan Voskanyan, bunun nedenini Lomların ‘p’ ve ‘ş’ harflerini çok fazla kullanmalarıyla açıklıyor. Lomların günümüzde Türkiye, Gürcistan ve Ermenistan devletleri sınırları içerisinde yaşadığı biliniyor.
Meline Anumyan’ın araştırmasında yer alan bilgilere göre, Lomlar Türkiye’de şu bölgelerde yaşıyorlar: Artvin’in Şavşat, Arhavi, Hopa, Ardanuş, Yusufeli ve Borçka ilçeleri, Rize’nin Ardeşen ilçesi, Erzurum’un Oltu ve Olur ilçeleri, Trabzon, Samsun, Çankırı, Tokat, Kars, Ardahan, Sivas, Bayburt, Erzincan, Kastamonu, Gümüşhane, Nevşehir, Kırşehir, Bursa ve İstanbul.
Anumyan’ın araştırmasından Lomların tarih boyunca sosyo-ekonomik durumlarının iyi olmadığını anlıyoruz. Şavşat ilçesinden emekli D. E’ye göre, Poşalar Artvin’in en yoksul kesimlerinden birini oluşturuyor. D. E bunun yeni bir durum olmadığını, tarih boyunca da böyle olduğunu ekliyor. 62 yaşındaki R. D ise İsmet İnönü döneminden önce Poşalara arazi verilmediğini belirtiyor. Ona göre İnönü döneminde Poşalara bazı araziler verilse de, Poşalar korkudan o arazilere sahip çıkamamış. Ardaşen’de yaşayan 1500 civarında Poşanın sadece yüzde 2’sinin mülk sahibi olduğunu aktaran R. D, Poşaların yüzde 98’inin kirada oturduğunu belirtiyor. R. D’ye göre Ardeşen’de Poşalara mezar yapma izni bile verilmiyor. Karadeniz bölgesindeki başka yerleşim yerlerinde de belediyeler Poşalara mezarlık alanı verilmesine sıcak bakmıyorlarmış. Poşalara sadece Şavşat ve Ardanuç’taki mezarlıklarda gömülme hakkı veriliyor. Hopalı K.K de Ardeşen Belediyesi’nin orada ikamet eden akrabalarına gömülme hakkı vermediğini aktarıyor. Ardeşen’de ölen bir Poşa’nın ailesi, Ardeşen Belediyesi tarafından cenazeyi Şavşat veya Ardanuç’a götürmeye zorlanıyormuş.
Lomlar, Türkiye’de yaşayan diğer halkların kendi varlıklarından haberdar olmadığını belirtiyor. K. K ve O. T askerlik yaparken, askerlik arkadaşlarının Lom olmalarına çok şaşırdığını aktarıyor. O. T. “Türkiye’de birçok insan varlığımızdan haberdar değil, zira küçük bir azınlığız” diyor. Yaşar isimli bir Poşa ise, Türkiye devletinin Lomları güvenilmez unsur olarak gördüğünü aktarıyor ve 1950’lerden önce Lomların askere alınmadıkları ve memur olamadıklarını savunuyor.
Anumyan, araştırmasında son yıllarda Poşaların örgütlenmeye başladıklarına dikkat çekiyor. 2009’da Hopa’da Lom-Der isimli bir dernek kuruldu. Dernek 2015’e kadar faaliyetlerini sürdürdü. Dernek kurucuları, derneği kaybolan kültürlerini araştırma ve koruma amacıyla kurduklarını belirtiyorlar. Dernek kurucuları ‘Lom’ teriminin etnik kimlikten ziyade ‘yaşam tarzı’ ve ‘kültürü’ tanımlayan bir terim olduğunu belirtiyorlar.
Anumyan’a konuşan dernek kurucularından biri, derneğin misyonunu şöyle açıklıyor: “Derneğin amacı Lomların kültürünün araştırılması ve korunması, yoksul ailelerin çocuklarına burs verilmesi, kız çocukların erken yaşlarda evlendirilmesinin engellenmesi, kadınların sosyal hayata dahil edilmesi, Poşalara karşı etnik ayrımcılığın engellenmesi, genç Poşalara istihdam sağlanması, Lomların Türkiye toplumuna uyum sağlamasını teşvik etmek ve Poşalarla ilgili belgeseller üretmek.”
Lom-Der, 2009-2015 arasında oldukça aktif faaliyet gösterdikten sonra maddi imkânsızlıklardan dolayı kapandı. 65 üyesi bulunan Lom-Der’in verilerine göre, pek çok Lom, kimliklerinin açığa çıkmasını istemedikleri için derneğe de üye olmaktan kaçındı.
Anumyan’ın araştırmasına göre, Çankırı’da yaşayan Lomlar, anadillerini Artvin’dekilere göre daha çok koruyorlar ve gizli dil olarak kullanıyorlar.