Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi Vakfı, 30 yıl sonra 1 Temmuz’da yeni yönetimini seçecek. Vakıf yönetiminden Toros Alcan ve okulun yeni müdürü Armen Saruhanyan ile, Tıbrevank’ın yaklaşan seçimini ve eğitime dair projelerini konuştuk.
Surp Haç Tıbrevank Ermeni Lisesi Vakfı, 30 yıllık bir aranın ardından, 1 Temmuz’da yeni yönetimini seçecek. Geçen yıl mayıs ayında filli olarak vakfın yönetimine gelen Toros Alcan’ın başkanlığındaki yönetim kurulu, statü sorununun çözülmesiyle birlikte, zor dönemlerden geçen Tıbrevank’ı geleceğe taşımak için çalışmaları hızlandırdı. Alcan ve okulun yeni müdürü Armen Saruhanyan ile, Tıbrevank’ın yaklaşan seçimini ve eğitime dair projelerini konuştuk.
Direncin kutlanması
Beş müşterek cemaat vakfından biri olan Tıbrevank’ın yönetim kurulu seçimi için İstanbul genelinde 32 kilisede sandık kurulacak. Alcan, 30 yıl aradan sonra yapılacak ilk seçimin anlamını şu sözlerle anlattı: “Seçim, esasında 32 yıllık bir direncin kutlanması. 32 yıl içinde birçok okul kapandı, Tıbrevank da çok kötü dönemler geçirdi ama pes etmedi. Bu, Tıbrevank’ın hâlâ söyleyecek sözü olduğunun bir göstergesidir.”
Tıbrevank’ın müşterek seçim yapan beş vakıftan biri olduğunu hatırlatıp, bu vakıflara özgü seçim ritüelinin bozulmaması için 32 kiliseye sandık konulmasını istediklerini kaydeden Alcan, bu vakıflarda 2013 yılında yapılacak seçime katılıp katılmama konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını belirtti. “Beş kiliseye sandık koyup İstanbul genelinde seçim yapabilirdik ama bu, geleneklere aykırı olurdu. 2013 seçimlerine tekrar katılıp katılmama konusunda, deneyimli hukukçulara danışarak karar vereceğiz. Amacımız bundan sonraki seçimleri birlikte yapmak” diyen Alcan, Adalar’da bulunan toplum üyelerinin Kınalıada’da oy kulanabilmek için, 26 Haziran’a kadar nüfus cüzdanlarıyla kiliseye başvurup seçmen listelerine kayıt yaptırabileceklerini de belirtti. Alcan, bu işlem için ikamet belgesine ihtiyaç olmadığını özellikle vurguladı.
Şeffaf ve katılımcı yönetim
Alcan başkanlığındaki yönetim, geçen yıl göreve geldiğinde, Tıbrevank’a katkı yapmış ‘ağparigleri’ (ağabeyleri) ve daha yakın tarihlerde mezun olmuş gençleri etraflarına toplayarak kolektif bir yönetim oluşturmuştu.
Alcan, mezunların ve halkın da katılımına açık, şeffaf bir yönetim organizasyonu oluşturacaklarını söylüyor: “Tıbrevank mezunları okullarına çok bağlı ve çok aktiflerdir. Dolayısıyla Tıbrevank’a has bir yönetim şekli oluşturacağız. Bizde dernek-vakıf ayrımı yok. Yönetim kurulu toplantılarımızda dernek, vakıf yönetim kurulunun asil üyeleri gibi iki kişiyle temsil ediliyor. Vakıf adına bir internet sitesi kuruluş aşamasında. İnsanlar oradan her türlü bilgiye ulaşabilecek, sorularına en geç bir haftada yanıt alabilecekler. Halk seçim yaparak yönetime yetki devreder. Biz bazı kararlarda halkı da içimize katıp karar vereceğiz.”
Anadolu yakasında tek okul gibi hareket edecekler
Göreve gelirken, “Tıbrevank Ermeni eğitim kurumları arasında kendi nereye koyacak?” sorusunun cevabını aradıklarını söyleyen Alcan, Anadolu yakasındaki Ermeni okullarıyla temasa geçtiklerini ve ortak bir eğitim politikası oluşturulması konusunda ilerleme kaydettiklerini belirtti: “Aramyan ve Kalfayanlı yöneticilerle toplantılar yaptık. Ortak bir eğitim politikası geliştirmek istiyoruz. Yönetim kurulları toplantılarını sürdürürken, şimdi okul müdürleri de toplanmaya başlayacak. Tek bir okulun üç müdürü gibi çalışacaklar. Benim hayalim, Anadolu yakasında, ana sınıfından liseye, kültürel ve sosyal yaşam alanlarıyla bir kampüs kurulmasını sağlamak. Aslında Kalfayan Okulu’nun bu amaca uygun, mükemmel bir arazisi var ama şu anda çeşitli engeller nedeniyle bu araziden yararlanamıyoruz. Tıbrevank, Aramyan ve Kalfayan birleşip, yatılı alanlarıyla, kültür ve araştırma alanlarıyla, kendi isimlerini de muhafaza ederek o kampüste devam edebilir. 4+4+4 modeline de uygun olur bu.”
Yatılı eğitim yeniden başlatılacak
Eğitimle ilgili projelerini anlatan Alcan, kısa vadede yatılı eğitimin tekrar başlatılacağını, uzun vadede ise eğitimin çeşitlendirileceğini söyledi: “Yatılılığı tekrar başlatacağız. Dünyada yatılı eğitimin önemi artıyor, çünkü artık yatılılığın getirdiği izolasyon sorunları aşıldı. Öte yandan, yatılılıkla özellikle toplumun yoğun yaşadığı bölgelerden uzakta olanların cemaate aidiyet duygularını pekiştirmeyi de amaçlıyoruz. Uzun vadeli planlarımız arasında, bünyemize meslek liseleri katarak eğitimi çeşitlendirmek de var.”
Saruhanyan: İlk hedef daha nİtelİklİ eğİtİm kadrosu
Tıbrevank Lisesi’nde iki hafta önce yapılan bir törenle, emektar müdür Hayk Nışan görevini 20 yıllık deneyimli öğretmen Armen Saruhanyan’a devretti. Pangaltı Mıhitaryan Lisesi mezunu olan Saruhanyan, İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümün tamamladıktan sonra 1992 yılında Getronagan’da öğretmenliğe başladı. Getronagan’ın yanı sıra, 1996’dan bu yana Esayan, 2007 yılından beri de Mıhitaryan’da ders veren ve bu yıl meslekteki 20. yılını dolduran Saruhanyan, “Bugüne kadar dört farklı müdürle çalıştım, onlardan çok şey öğrendim. Tabii ki en çok öğrencilerimden öğrendim” diyor.
‘Değişime ayak uyduracağız’
İlkokullar için kolej sınavlarını kazanma oranının, liseler için ise ÖSS sonuçlarının başarı kıstası sayıldığı günümüzde öğrencilere bunlar dışında donanımlar ve değerler de vermek istediklerini kaydeden Saruhanyan, “Kültürünü bilen, branşına hâkim, kendi ayakları üzerinde durabilen öğrenciler yetiştirmek” istediğini belirtiyor. Bir eğitim kurumunun bunları sağlaması için iyi bir öğretmen kadrosu oluşturması gerektiğine dikkat çeken Saruhanyan, “Değişen dünyada, bu değişime ayak uyduracak bir vizyonun olması şart. Kısa vadede, öğretmen kadrosunu genişletmeye ve daha nitelikli kılmaya çalışacağız.” Saruhanyan, ayrıca, fen ve bilgisayar laboratuvarlarını ve kütüphaneyi, öğretmenler ve uzman kişilerin nezaretinde aktifleştireceklerini kaydediyor.
Çocukları hayata hazırlamak
“Bir öğretmen hiçbir zaman kendini yeterli bulmamalı” diyen Saruhanyan, bu konudaki düşüncelerini şöyle aktardı: “Çocukların başarısızlığında en son çocuklar sorumludur; en büyük pay biz eğitimcilerin ve kurumlarımızındır. Başarılı öğretmen, çocukların potansiyelini ortaya çıkarılabilir. Öğretmen rol modelidir. Öğretmenin branş bilgisinin iyi olması yeterli değildir; kendini her alanda geliştirmesi, hayatla ilgili bir duruşu olan, gündemi takip eden biri olması gerekir. Çok iyi kimyacı, matematikçi olmak yetmeyebilir; bilgisini ne kadar aktarabildiği ve çocukları hayata ne kadar hazırlayabildiğidir önemli olan.”