BBP lideri Destici’nin Genelkurmay Başkanı Özel ile yaptığı görüşmeden basına yansıyarak gündeme gelen, “Ölenler arasında silahlı PKK’lılar vardı” açıklaması tepkiyle karşılandı. Uludere'ye ilk gidenlerden, katliamda hayatını kaybeden Erkan Encü'nün babası Mehmet Encü ise '13 yaşındaki oğlumun, Erkan’ımın parçalarını ellerimle topladım. Ne silahından söz ediyor Paşa, anlamadım' diye konuştu.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel arasındaki görüşmenin basına yansıyan Uludere ile ilgili bölümü tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Taraf gazetesine konuşan BDP Milletvekili Sırrı Sakık, “Özel’in açıklamaları kabul edilebilir değil. Hiç şık olmayan bir açıklama. Görüldü ki Özel, Roboski’yi unutturmak istiyor, Roboski’yi kurban etmek istiyor” dedi. Sakık, Kürt sorununun barışçıl çözümü için atılması gereken ilk adımın hem devletin hem PKK’nın elini tetikten çekmesi olduğunu savundu. Sakık “Hakkâri’de ölen akrabamın ailesi ‘allah aşkına bu sorunu çözün’ dedi. Yüreğim kanıyor” diye konuştu. Barış için hükümete çok önemli görev düştüğünün altını çizen Sakık şöyle devam etti: “Biz diyoruz ki devlet askerî ve siyasi operasyonları durdurmalı, PKK de hemen eylemsizlik, ateşkes ilan etmeli. Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın PKK’ya ateşkes çağrısı önemlidir, tüm BDP’lilerin arzusu ve umududur.”
Çocuğumun bedenini topladım
Uludere’de katliamın yaşandığı yere ilk gidenlerden biri olan ölen 13 yaşındaki Erkan Encü’nün babası Mehmet Encü, tepkisini şöyle dile getirdi: “Olayın duyulmasıyla bombalanan yere koşan, ulaşan ilk isimlerden biri benim. 13 yaşındaki oğlumun, Erkan’ımın parçalarını ellerimle topladım. Ne silahından söz ediyor Paşa, anlamadım. Ortada silah falan yoktu. Orada çocuklarımızın paramparça olmuş cesetlerini topladık, silah değil. Çocuklarımızın ölümü üzerinden altı ay geçti. Altı ay sonra kalkıp bu açıklama yapılıyor. Ailelerin failleler bulunsun çığlığına devlet böyle mi karşılık veriyor. Çocuklarımızı örgüt üyesi yaparak bu katliamı meşrulaştırıyorlar mı? Genelkurmay Başkanı açık bir şekilde desin ki, ‘Biz öldürdük. Bile bile öldürdük’ desin. Sanki gücümüz mü yeter ona. Ne yapabiliriz. Çocuklarımıza hakaret etmeyi neden bırakmıyorlar. Hiç mi vicdan kalmadı, acımıza hiç mi saygıları kalmadı.”
(Taraf)