Hakkında 17 yıl kesinleşmiş hapis cezası olan Sevan Nişanyan, cezaevindeki üçüncü yılını doldurdu. Nişanyan’ın avukatlarından Gülçin Avşar, “Şirince’ye verdiği emeğinin karşılığı bu olmamalı. Yasama gücünü gerekli yasal değişiklikleri yapmaya davet ediyoruz” dedi.
Sevan Nişanyan’ın Şirince’de SİT alanındaki arazide iki kez mühürlenmesine rağmen ev yapması gerekçesiyle tutuklanmasının üzerinden üç yıl geçti. Halen Menemen Cezaevi’nde hükümlü olarak bulunan Nişanyan aleyhine kesinleşen cezalar, mühür bozma ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet suçlarından dokuz ayrı dosyadan oluşuyor. Nişanyan için infaz edilen hapis cezalarının toplamı ise 17 yıl. 2 Ocak 2014’ten beri cezaevinde olan Sevan Nişanyan, Türkiye’de 2863 Sayılı Yasa’ya muhalefetten cezaevinde olan tek kişi olma özelliğini taşıyor. Geçen üç yıllık süre zarfında kapalı cezaevine nakledilen Nişanyan, hücre cezasına da çarptırıldı.
Nakil sorunu
Bir yıldan uzun zamandır Aydın Yenipazar Kapalı Ceazevi’nde olan Sevan Nişanyan, 24 Ağustos’ta, önceki hükümetin bir yönetmelik değişikliğiyle, yaklaşık 15 bin tutuklunun açık cezaevlerine nakledilmesine imkân sağlaması kapsamında, Sultanhisar Açık Cezaevi’ne geçmişti. Nakil öncesi Agos’a değerlendirmelerde bulunan Nişanyan, açık cezaevinde şartların daha iyi olacağını şu sözlerle ifade etmişt: “İmkânlar çok daha iyi; dışarıda jandarma beklemiyor, gün içerisinde istediğimiz gibi bahçede dolaşabiliyoruz, hastaneye gitmek zorunda kaldığımızda, büyük güvenlik önlemleri alınmıyor. Ayrıca üç ayda bir izin veriliyor ve gün boyunca istediğimiz zaman telefon edebiliyoruz.”
Tekrar ‘kapalı’ya
Hakkında 17 yıl hapis cezası bulunan Sevan Nişanyan, bir yıl Aydın Yenipazar Kapalı Cezaevi'nde kaldıktan sonra Eylül 2015'te Sultanhisar Açık Cezaevi’ne nakledilmişti. Ancak 22 Ocak 2016’da Nişanyan, aynı cezaevinin kapalı kısmına nakledildi. Nakil gerekçesi olarak ‘cezaevi kurallarının ihlali’ gösterildi.
Hücre cezası
Sevan Nişanyan’ın Söke Açık Cezaevi’nde işlediği iddia edilen üç ayrı idari disiplin suçuyla ilgili açılan dava ise 25 Şubat 2016’da görüldü. ‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet’ ve ‘mühür bozma’ suçlarından Söke Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Nişanyan’ın, daha önce Söke Açık Cezaevi’nde tutuklu kaldığı dönemde işlediği iddia edilen üç ayrı idari disiplin suçu nedeniyle açılan dava Söke İnfaz Hakimliği’nde görülen davanın duruşmasına cezaevinden telekonferans sistemiyle katılan Nişanyan, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söylese de, Mahkeme, ‘cezaevine internet sağlayıcı cihaz sokmak’ suçundan Nişanyan’a 11 gün hücre hapsi cezası verirken, ‘usülsüz şekilde mektup göndermek’ suçundan aldığı kınama cezasını kaldıdı.
‘Emeğinin karşılığı bu olmamalı’
Sevan Nişanyan’ın avukatlarından Gülçin Avşar, yazarın cezaevindeki üç yıllık sürecini Agos’a şöyle özetledi: “Şirince SİT alanı ilan edildikten sonra otuz yıldır koruma amaçlı imar planı yapılmamıştır. İdarenin sorumluluğunu yerine getirmemesinin üzerine, imar planı olmadığından Şirince’deki yapılarda hayati değişikliklere bile yasalar izin vermiyor. Bu durumda, imar planı olmadığı için yapılan işlem neredeyse mevzuata aykırı. Üstelik Sevan Nişanyan’ın yaptıkları eski evleri aslına uygun olarak harikulade yapılar olarak inşa etmekten ibarettir. Biz, böylesi bir cezanın hakkaniyete uygun olmadığını düşünüyoruz. Herhangi bir kimsenin canına zarar vermemiş, doğaya ve kültür varlıklarına da zarar vermemiş; bilakis ihya etmiş Sevan Nişanyan’ın aldığı ceza vicdanları rahatsız eder niteliktedir. Şirince’nin turizm cenneti olmasında büyük emeği geçen Nişanyan’ın emeklerinin sonucu uzun yıllar kapalı cezaevinde hapiste kalmak olmamalı. Bu nedenle yasamanın sorunun çözümü için gerekli yasal değişiklikleri yapmasını bekliyoruz.”