Koalisyon güçlerinin başlattığı Musul operasyonu birinci haftasını geride bırakırken, son yılların en büyük insani krizi yaşanıyor. Musul’da sıkışan yaklaşık bir buçuk milyon sivilin geleceği belirsizliğini koruyor.
17 Ekim Pazartesi sabahı başlayan Musul operasyonu birinci haftasını geride bırakmak üzere. 30 bin Irak askeri, yaklaşık 4 bin Peşmerge gücüyle birlikte koalisyon güçlerinin havadan destek verdiği, IŞİD’i Musul’dan çıkartmak için başlayan operasyon uzmanlara göre haftalar, belki de aylar sürecek. Yaklaşık 5 bin IŞİD üyesinin bulunduğu Musul’da yaşayan sivillere ne olacağı ise hâlâ muamma.
2014’ten beri IŞİD kontrolünde olan, Irak’ın ikinci büyük şehri Musul ve civarında yaklaşık bir buçuk milyon insanın, kent merkezindeyse yaklaşık 700 bin insanın yaşadığı tahmin ediliyor.
En kötü senaryo
Operasyonun başlamasının ardından uluslararası insan hakları kuruluşları yaptıkları açıklamalarda ‘en kötü senaryo’ya hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü Stephane Dujarric, operasyonun ilk haftalarında yaklaşık 200 bin sivilin yerinden edileceğini, bu sayının bir milyona çıkma ihtimalinin olduğunu söyledi. BM kaynakları, “Hiçbir ülke bu kadar kısa sürede böyle bir insani krizin üstesinden gelemez” ifadesini kullandı.
İnsan hakları örgütlerinin işaret ettiği ‘en kötü senaryo’nun içinde IŞİD’in sivilleri canlı kalkan olarak kullanması, kimyasal saldırıda bulunma olasılığı ve sivillerin ateş hattında kalması riski de yer alıyor. Musul merkezinden gelen haberlere göre gıda ve içme suyu sıkıntısı yaşanıyor, IŞİD üyelerinin sivillerin kentten kaçmasını engellediği belirtiliyor. BBC’nin, yurttaş gazetecilerin kurduğu ‘Sound and Picture’ (Ses ve Resim) isimli gruba dayandırdığı tanıklıklara göre, IŞİD, sivillere ve askerlere şehri terk etmemeleri konusunda gözdağı vermek için Musul kent kapısına 20 kesilmiş kafa astı. Yine gelen haberlere göre, IŞİD Pazar günü ev baskınları yaparak kent sakinlerinin dışarıyla iletişimlerini kesmek için cep telefonlarına el koydu.
Sivillerin kentten çıkarılması ve ilk aşamada mülteci kamplarına taşınması için çalışmalar devam ediyor. Birleşmiş Milletler’in (BM), 19 Ekim’de yaptığı açıklamaya göre kentten ilk büyük sivil grup kaçtı. Yaklaşık 900 Musullu kentten ayrılarak Suriye'ye geçti ve Al-Hol mülteci kampına yerleştirildi. Yardım görevlileri bu mülteci kampının zaten yeterince kalabalık olduğun, sağlık şartlarına uygun olmadığını belirtiyor. Sivillerin bir süre burada tutulup sonrasında Irak içinde güvenli bir bölgeye yerleştirileceği belirtiliyor.
Kent merkezinde yaşadığı tahmin edilen 700 bin kişi için kent yakınlarında kamp inşaatları da devam ediyor. BM Irak İnsani Yardım Koordinatörü Lisa Grande, 200 bin kişinin barınabileceği bir kamp inşaatına başladıklarını açıkladı. Öte yandan Musul kent merkezinden yaklaşık 40 kilometre mesafede yer alan Hazır bölgesinde kurulmaya başlanan başka bir çadır kampın güvenliği de Peşmerge tarafından sağlanacak. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin yaptığı açıklamaya göre önümüzdeki günlerde yaklaşık 120 bin sivilin barınabileceği 11 kamp açılacak.
Ateş hattı
Siviller arasında en büyük risk altında olan grupları kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler oluşturuyor. BM Çocuk Fonu’nun (UNICEF) yayımladığı açıklamaya göre, kentte 500 binden fazla çocuk ve ailesi büyük risk altında. UNICEF Irak temsilcisi Peter Hawkins, “Geçtiğimiz iki yıl içinde Musullu çocukların yeterince acı çektiğine, birçok çoğunun zorla yerinden edilme, ateş hattında kalma riski bulunduğuna” dikkat çekti.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre Irak’ta yaşanan çatışmalar yüzünden geçtiğimiz yıllarda ülke nüfusunun 10’da biri, yani yaklaşık 3,5 milyon insan ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.