2000 yılında Fransa’da kurulan alternatif müzik grubu Deleyaman’ın yeni albümü yolda. Grubun kurucusu İstanbul doğumlu Aret Madilian, çalışmalarını Agos okurları için anlattı.
Deleyaman grubunun yedinci albümü ‘The Lover, the Stars & the Citadel’ (Sevgili, yıldızlar ve kale) Kasım ayında çıkacak. 2000 yılında Aret Madilian’ın öncülüğünde Fransa’da, Normandiya bölgesinde kurulan grupta, gitar ve klavye çalan Madilian’ın yanı sıra, dudukta Gerard Madilian, vokalde Beatrice Valentin, saz ve defte Mia Bjorlingsson yer alıyor. İngilizce, Fransızca, Ermenice ve Türkçe şarkılar seslendiren Deleyaman, düzenlemelerinde duduğa yer veren ilk alternatif indie grup olma özelliğini taşıyor.
Deleyaman’la ilgili tek heyecan verici gelişme yeni albüm haberi değil. Grubun ikinci albümü ‘Black Rainbow’da yer alan ‘Battlefield’ adlı şarkının, Gerard Depardieu’nun rol aldığı, Aralık ayında vizyona girecek olan ‘Rougnes sont les reves’ adlı filminin müziği olacağı açıklandı.
Deleyaman’ın kurucusu olan İstanbul doğumlu Aret Madilian, son albümlerini ve yaptıkları müziği anlattı.
Deleyaman nasıl kuruldu?
2000 yılında, Fransalı Ermeni duduk sanatçısı Gerard Madilian’la tanıştım. Gerard’la soyadımız aynı ama aramızda bir akrabalık bağının bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Deleyaman’ı kurduktan sonra, aynı yıl arkadaşım Beatric Valantin’e ilk albümümüzde vokal yapmasını teklif ettim. O zamanlar bir kıyı köyünde kiraladığım ve aynı zamanda ev olarak kullandığım bir stüdyom vardı, ilk albümü orada kaydettik. Ardından Paris’te Editions Nech şirketiyle anlaşıp, 2001’de birlikte ilk albümümüzü çıkardık. Albüm çıktıktan sonra, o zamanlar benimle aynı köyde yaşayan baterist Mia Bjorlingsson’la tanıştım. Onunla birlikte Paris ve civarında bir dizi konser verdikten sonra 2003’te yayınlanan ikinci albümümüzü kaydetmek üzere stüdyoya döndüm. 2014’e kadar aşağı yukarı bu şekilde çalıştık; Editions Nech, Equilibrium Music ve TTO Records adlı üç şirketten toplam altı albüm yayınladık. Albümlerimizden ikisi TTO Records ve Naregatsi Art Institute işbirliğiyle piyasaya sürüldü.
Yeni albümü aynı ekiple mi kaydettiniz?
2015’te Mia kişisel sebeplerle gruptan ayrılıp Hollanda’ya taşındı. Yedinci albümümüz ‘The Lover, the Stars & the Citadel’, Ekim 2015 ile Haziran 2016 arasında kaydedildi. Beatrice Valantin vokaldeydi, Gerard Madilian iki parçada duduk çaldı, Dead Can Dance grubundan arkadaşımız Brendan Perry konuk sanatçı olarak buzuki ve perküsyonla bize eşlik etti.
Bu albümün nasıl bir içeriği var?
Albümün konsepti, terk edilmiş bir evi bir günlüğüne ziyaret eden biri etrafında şekillendi. Beni canlandıran, etkileyen ve harekete geçiren şeyleri dışa vurmaya çalıştım. Bu nedenle şarkı sözlerinde yalnızlık, aşk, isyan ve inziva gibi temalar var.
Dokuz aylık kayıt sürecinin büyük bir kısmını köydeki stüdyoma kapanarak geçirdim, şarkı sözlerinin çoğunu da orada yazdım. Albümde Paul Verlaine, Pierre de Marbeuf ve Paul Eluard gibi şairlerin dizelerinin olduğu üç Fransızca şarkı var. Fransızca şarkıların hepsini Beatrice söylüyor.
Ermenice geleneksel şarkıları, alışkın olmadığımız bir tarzla yeniden yorumluyorsunuz. Grubunuzun müzik tarzını nasıl adlandırıyorsunuz?
Tarzın adını koymak ve müziği etiketlemek bizim gibi gruplar için her zaman sorun olmuştur. Genelde ‘alternatif’, ‘indie’, ‘gotik’, ‘darkwave’, ‘ambient’, ‘ethereal’ gibi kategorilerde değerlendiriliyoruz. Müzik, dinleyici müziği dinlemeden önce ne beklemesi gerektiğini bilsin diye, böyle derli toplu türlerle tanımlanıyor. Oysa bence insan müziği dinleyince, zihnindeki bu kategorize etme süreci kendiliğinden yok oluyor. Çünkü buradaki mesele duygu ve algı, bunlar herkeste farklı gelişir. Müzik birçok değişkene bağlı olarak her insanda farklı bir etki bırakır.
Fransa’da yaşayan Ermenilerden ilgi görüyor musunuz?
Deleyaman’ın müziği genel Ermeni kamuoyunun pek ilgisini çekiyor gibi durmuyor. Aslında yaptığımız müziğe Ermeni müziği de denemez ama bazı şarkılarda Ermeni duyarlılığının izlerini taşıyan öğeler var. Örneğin duduk, birçok şarkımızın olmazsa olmazı.
Aret Madilian Bakırköy’de doğdu. 13 yaşına kadar Yeşilköy’de yaşadı. Ailesiyle birlikte Los Angeles’a taşındı. Müzik yapmaya 18 yaşındayken bu şehirde başladı, punk müzikle ilgilenen basçı ve vokalist arkadaşı Phoenix ile, ‘Vogue’ adında bir post-punk grubu kurdu. Vogue’un ilk çalışması ‘Sahara’ 1983’te yayınlandı. Phoneix gruptan ayrıldıktan sonra, ‘Vogue’ ‘WOG’a dönüştü ve Madilian, kendisi gibi İstanbullu olan basçı ve vokalist arkadaşı Ari Excel Tanrıgörür’le birlikte yeni bir albüm çıkardı. WOG’un ‘Moment of Betrayal’ adlı şarkısı, 1985’te, alternatif bir radyo kanalı olan KRQQ’nun yarışmasında birinci oldu. Madilian’ın 1988’de Avrupa’ya taşınmasıyla WOG projesi de son buldu.