Azınlık okullarında öğrencilerin kayıt işlemleri sırasında öğrencilerden vaftiz belgesi istenmesi uygulaması Meclis gündemine taşındı. HDP İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Millî Eğitim Bakanı’na geçen yıl başlatılan uygulama hakkında soru önergesi verdi.
Kürkçü’nün Millî Eğitim Bakanı İsmet Sezgin’in yanıtlaması talebiyle verdiği önergede şu ifadeler yer alıyor: “Öğrenci velilerinden gelen şikâyetlerden anlaşıldığına göre, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı kayıtları sırasında bazı okullarda öğrenime yeni başlayan ve devam eden Hıristiyan öğrencilerden din dersinden muafiyet için vaftiz belgesi istenmektedir. Bilindiği gibi, İslam dininden olmayan öğrencilerin hangi dine mensup oldukları T.C. nüfus hüviyet cüzdanlarının din hanesinde yazılmaktadır. Geçtiğimiz öğretim yılında da İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü, Şişli, Karagözyan Ermeni Okulu’na kayıtlı bir öğrencinin kaydını, nüfus hüviyet cüzdanında dini karşılığında Hıristiyan yazmasına karşın vaftiz belgesi olmadığı için silmişti. Yargıya taşınan olayda mahkeme, çocuğun nüfus kayıtlarından Ermeni olduğunun tespit edilebildiğini ve okula kaydının yapılmamasının açık bir şekilde hukuka aykırı olduğunu karara bağlamıştı.”
Kürkçü, Bakan Yılmaz’dan şu sorulara yanıt vermesini istedi:
* Anne-babaların kendilerinin ve çocuklarının din ve inançlarına ilişkin beyanlarının, T.C. nüfus hüviyet cüzdanları dışında bir belgeyle doğrulanması dayatmasının anayasal ve yasal mesnedi nedir?
* Okullara kayıt yaptıran Hıristiyan öğrencilerden din dersinden muafiyetleri için vaftiz belgesi istenmesi, bir bakanlık talimatına mı dayanmaktadır, dayanmaktaysa bu talimatın hukuki dayanağı nedir?
* Böyle bir talimat varsa, uygulama Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki tüm okullar için geçerli midir?
* Yakınma konusu uygulama bir bakanlık talimatına dayanmıyorsa, bakanlığınız okul müdürlerine bu doğrultuda bir inisiyatif tanımış mıdır? Okul müdürleri, eğer böyle bir talimat ve yetki söz konusu değilse, bu uygulamayı hangi mevzuata göre gerçekleştirmektedir?
* Yakınma konusu uygulamalar Bakanlığınız talimat ve yönergelerine de aykırı olarak gerçekleşiyorsa, Bakanlığınız bu konuda bir inceleme başlatmış mıdır? Başlatmışsa bu incelemenin içeriği nedir?
* Din dersi muafiyeti laik eğitim sisteminin önemli uygulamalarından biri ve din ve vicdan özgürlüğü kapsamında Anayasal bir hak olduğuna göre, yukarıda sözü edilen uygulamalar bakanlığınızın bilgisi dahilinde olsun olmasın, bakanlığınızca bir anayasal hak ihlali olarak görülmekte midir?
Soy incelemesi yerine vaftiz belgesi
Azınlık okullarında okuyan öğrencilerin kayıt işlemleri geçen yıl değiştirilmişti. Kamuoyunda ‘soy kodu incelemesi’ olarak bilinen, Nüfus Müdürlüğü’nce yapılan soy sorgulamasına son verilmiş, kayıt yetkisi okul müdürlerine verilmişti. Kayıt sırasında, öğrencinin velisi, Ermeni, Rum, Süryani olduğuna dair yazılı beyanda bulunuyor ve vaftiz belgesi sunuyordu. Bu yıl ise, bazı özel okulların, Hıristiyan öğrencilerin din derslerinden muaf tutulması için vaftiz belgesi istemeye başladığı ortaya çıktı.