Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), geçtiğimiz senelerde, özel okullara yönelik yapılan teşviklerde azınlık okullarına pozitif bir ayrıcalık yaparak başvuru yapan bütün öğrencileri teşvik kapsamına almıştı. Ancak bu yıl bu yaklaşımdan vazgeçildiği görülüyor.
Azınlık okullarına kayıt yapan sadece 87 öğrenci teşvik kapsamına alınırken, azınlık okullarına devlet tarafından yapılan mali yardımda büyük kesintiye gidilmiş olundu.
Türkiye’deki gayrimüslimlere ait azınlık okullarında, devletin yıllardır devam ayrımcı politikaları öğrenci sayıları yıllar içinde giderek azaldı. Devlet yardımı da alamayan okullar mali sorunlarla boğuşuyor. Okulların neredeyse tamamı, kendi cemaatlerinin yaptığı bağışlarla ayakta kalmaya çalışıyor.
Gayrimüslim vakıfları temsilcileri ve okul yöneticilerini, mali sorunlarının çözülmesi için yıllardır Millî Eğitim Bakanlığı ve hükümet nezdinde girişimlerde bulunuyordu. Bakanlık, son üç yıldır, özel okullara dönük teşvik uygulamasında, azınlık okullarını da kapsama almıştı. MEB, teşvik için öngördüğü bazı kriterlerden azınlık okullarında okuyan öğrenciler lehine vazgeçerek, başvuru yapan öğrencilerin tamamına yardım yapmıştı. MEB’in yaptığı bu pozitif ayrımcılık bu yıl ortadan kalkmış oldu.
Sadece 87 öğrenciye teşvik çıktı
Millî Eğitim Bakanlığı, teşvik yerleştirme sonuçlarını 20 Eylül Salı akşamı açıkladı. Bakanlığın verilerine göre, bu yıl 7 bin 175 okuldan 578 bin 760 öğrenci teşvik için başvuruda bulundu. Önceki yıllarda teşvik yardımı almaya hak kazananlarla birlikte toplam yardım alan öğrenci sayısı 340 bini buldu.
2016-2017 eğitim öğretim yılında ilk defa okul öncesi eğitim kurumlarındaki 6 bin öğrenciye 2 bin 860’ar lira, ilkokuldaki 15 bin öğrenciye ve temel lisedeki 24 bin öğrenciye 3 bin 440’ar lira destek verilecek. Ayrıca, ortaokuldaki 15 bin öğrenci ve lisedeki 15 bin öğrenciye de 4 biner lira destek verilecek
Verilere göre, 74 bin 983 öğrenci destek kapsamında özel okullara yerleştirildi. Okul öncesi eğitim için ayrılan 6 bin kontenjan ile ortaokullara ayrılan 15 bin kontenjanın tamamına yerleşme yapılmış oldu. İlkokullarda 14 bin 993, liselerde 14 bin 998 ve temel liselerde de 23 bin 992 kontenjana öğrencilerin yerleştirme işlemi tamamlandı.
Açıklamaya göre, azınlık okullarında 87 öğrenci teşvik almaya hak kazandı. Ermeni okullarından başvuru yapan 800 öğrenciden sadece 60 öğrenciye teşvik desteği çıkarken, Musevi Okulu’ndan yapılan başvuruların tamamıysa reddedildi.
Geçtiğimiz yıllarda destek almaya hak kazanan öğrencilerse, destek almaya devam edecek.
‘Okullara statü verilmelidir’
VADİP Eğitim Komisyonu Başkanı Nuran Palakoğlu, teşvik çıkmayan öğrencilerin kapsama alınması için Bakanlık’la gerekli görüşmelerin yapılacağını söyledi.
HDP İstanbul milletvekili Garo Paylan da, teşvik uygulamasında bir keyfilik olduğunu ve azınlık okullarının statü problemi çözülmeden bu keyfiliğin devam edeceğini söyledi. Paylan, “İki yıldır teşvik uygulaması var. Ben, Milli Eğitim Bakanı ve bakanlık bürokratlarıyla görüşmüştüm. Bir ayrıcalık sağlamıştık. Teşvik bize özel değildi, ama bir pozitif ayrımcılık sağlanmıştı. Okulların büyük oranda bu teşvikten yararlanmasını sağlamıştık. Bu yıl bu uygulama devre dışı kaldı. Azınlık okullarına dönük bir statü sağlanmadığı sürece bu durum devam edecek. Devlet önce eşitlik çerçevesinde sonra da pozitif bir ayrımcılıkla destek oluşturmalı. Yoksa keyfilik devam eder. Biz meseleye sadece maddi olarak da bakmıyoruz. Eğitmen yetiştirmekten tutun da materyal desteklerine kadar destek lazım. Okulların yaşaması için bu statü elzemdir. Hem Lozan’dan gelen bir hak olarak hem de vatandaş olmanın verdiği bir hak olarak bunun sağlanması şart.”
Lozan’a göre zorunlu
İstanbul’daki 17 Ermeni okulunun yıllık masrafı toplamda 25 milyon TL’yi geçiyor. Teşvikler bu masrafı karşılayacak nitelikte değil, ancak okulların bütçesine önemli bir destek sağlayacak. Ermeni okullarında görev yapan yaklaşık 400 öğretmenin maaşları hali hazırda okullar tarafından ödeniyor.
Azınlık okullarına yardım yapılması konusunda en önemli bağlayıcı sözleşme olan Lozan Antlaşması’nın 41. maddesine göre, devlet, azınlık kurumlarına destek olmakla yükümlü.
1970 yılına kadar, azınlık okullarına öğrenci başına, çok cüzi de olsa bir para yardımı yapılıyordu. Yüksek enflasyon nedeniyle yıldan yıla değer kaybeden bu katkı, zaman içinde tamamen sıfırlandı. Bu yeni düzenlemeyle, 1970’li yıllardan bu yana azınlık okullarına ilk kez devlet bütçesinden pay ayrılmıştı.