Dink davasına Hanefi Avcı'dan mektup

Dink cinayeti davasına devam ediliyor. Emniyet eski Müdürü Hanefi avcı mahkemeye mektup gönderdi. Duruşmada ‘cemaat tartışması’ yaşandı.

Dink cinayetiyle ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı duruşmanın celsesi bugün 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. 

Duruşmaya tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve tutuksuz sanıklar Celalettin Cerrah, Reşat Altay, Ahmet İlhan Güler, Ercan Demir, Mehmet Ayhan, Faruk Sarı, Erhan Tuncel, Onur Karakaya, Özkan Mumcu ve Sabri Uzun katıldı. 

Ayrıca SEGBiS aracılığıyla Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Hamdi Egebatan, Ogün Samast ve Yasin Hayal görüntülü olarak bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanık Muhittin Zenit de duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılıyor. 

Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Bahri Belen,İnci İşbulur, Hülya Deveci, Sebu Aslangil, Ayşenur Demirkale ve sanıkların avukatları katıldı. 

Zenit Hanefi Avcı’yla görüşmüş

Emniyet eski Müdürlerinden Hanefi Avcı, mahkemeye dilekçe gönderdi. Mahkeme heyeti Avcı'nın dilekçesinin okudu. 

Avcı mektubunda, Dink davasının tutuksuz sanıklarından, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlisi Muhittin Zenit'in tahliyeden sonra Sabri Uzun'un telefonundan kendisiyle görüştüğünü aktardı.

Avcı görüşmeye ilişkin şunları aktardı:

"Zenit, telefon görüşmesinde benim Zenit'in tekrar tutuklanması için çalıştığımı, savcı üzerinde baskı kurmaya çalıştığımın kendisine söylendiğini söyledi.  Ben de ‘böyle bir etkim yok. Ben kimim beni dinlesinler. Bunu söyleyenler alçaktır’ dedim. Bu görüşmeden sonra rahatsız oldum. Dosya üzerinden birileri provokasyon yapmak istiyor. Davanın taraflarına yalan yanlış bilgiler vererek etkilemek istiyor, davanın gerçeğin ortaya çıkartılmasına karşı aslı olmayan şeylerle diğer kişileri iğfal etmeye çalışıyor."

Avcı, görüşmedeki iddiaların Zenit ve Uzun'dan sorulmasını istedi. 

Avcı'yla telefon görüşmesini doğrulayan Zenit, kendisine kimsenin bir şey söylemediğini söyledi, “Avcı'nın televizyon görüşmelerinden bunu çıkarttım” dedi. 

‘Cemaatten hala korkuyorlar’

Sabri Uzun da telefon görüşmesini doğruladı. "Geçmiş olsun diye kendisiyle görüştüm.  Bana bunları anlatınca Hanefi Avcı'yı aradım ve direkt onunla konuşmasını istedim" dedi.

Uzun "Bana da isim söylemedi. Cemaatten hala korkuyorlar. Teşkilatın hepsi tırsmış, bu adamlardan hepsi ürkmüş bir şeyler söylemiyorlar. Yeniden güçlenirlerse ne olacağım diye düşünüyorlar" dedi. 

Uzun'un konuşmasının ardından söz alan Ali Fuat Yılmazer "Ben bütün cemaatlerden sorumluydum. Tarikatlar ve cemaatlerden sorumluydum. Fethullah Gülen cemaatinden de. Sabri Uzun Daire başkanıydı. Bana cemaatle ilgili çalışma talimatı verdi mi" diye sordu. Uzun, dosyayla ilgisi olmadığını söyleyerek soruyu yanıtlamadı. 

Bunun üzerine Yılmazer "Bana cemaatle ilgili olarak olumlu rapor yazmamı telkin etti. Bunu ispatlarım" dedi. 

Mumcu: Bilgiyi İstanbul’a verdim

Duruşmada tutuksuz sanık dönemin Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi görevlisi Özkan Mumcu savunma yapmaya başladı. 

Mumcu savunmasında Dink cinayetinden önce askere gittiğini ve cinayet sırasında askerde olduğunu söyledi. 

Mumcu, Dink cinayeti tasarısına ilişkin Emniyet İstihbarat Dairesine ve İstanbul Emniyet İstihbarat Dairesine gönderilen yazıların farklılığına ilişkin konuştu. Mumcu, yazışmadaki öldürüleceği bilgisinin ses getirecek eylem olarak değiştirilmesinin Engin Dinç tarafından yapıldığını ve ses getirici eylem ibaresini içeren yazıdan Dink'in öldürüleceği bilgisinin çok açık olduğunu söyledi. 

Yazıdan sonra İstanbul İstihbarat Dairesinde. Volkan Altunbulak'ın kendisini aradığını söyleyen Mumcu, ellerindeki bilgileri ve Yasin Hayal'in Dink' öldürebileceğini ve teknik takip fiziki takip yapıldığını  söylediğini iddia etti. 

Mumcu "Telefon görüşmesinden önce Altunbulak'ın Dink'in öldürüleceği bilgisine sahipti. Bana telefon görüşmesinde herhangi bir tahkikat yapıldığı söylenmedi" dedi.  

‘Tuncel-Dinç görüşmesinin içeriğinden haberim yok’

Mumcu, Şube Müdürü Erhan Tuncel'le Engin Dinç arasındaki görüşmeyi de anlattı. 

"İstihbarat kursuna gittim. Geri döndüğümde Erhan Tuncel'le sorun olduğunu söylediler. Engin Dinç müdürüm beni çağırdı, Tuncel'i çağırın ben görüşeyim dedi. Çağırdık görüştüler. Görüşme sonunda Dinç müdürüm beni çağırdı. Bundan sonra Tuncel'in ihtiyaçlarını gidereceğiz sen ilgileneceksin dedi. Görüşmeden bu kadar haberim var."

Öğlen arasının ardından Mumcu’nun savunmasına devam edilecek. 

Kategoriler

Güncel Dink Davası



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.