İki ay önce başlatılan ‘Halep Ateşkesi’ hiçbir zaman gerçek ateşkes olmamasına rağmen, karşılıklı saldırıları az da olsa hafifletmişti. Ancak özellikle son günlerde artan şiddet ve karşılıklı bombardımanlar, Halep’te yaklaşık 50 kişinin ölümüne ve yüzlerce insanın yaralanmasına neden oldu. BM Suriye Özel Temsilcisi Di Mistura’ya göre Suriye savaşında bugüne kadar hayatını kaybedenlerin tahmini sayısı 400 bin civarında.
Esad rejiminin kontrolü altında olan, Ermenilerin ve diğer Hıristiyan grupların yaşadığı Süleymaniye mahallesi de havan toplarından payını alırken, muhalif güçlerin kontrolü altındaki Atareb bölgesinde de sivil kurtarma ekipleri hava saldırısına uğradı.
Halep bölgesinde bir takım coğrafi ve stratejik gelişmeler, son günlerdeki saldırıların arka planını ortaya koyuyor. Halep’teki mevcut durum, taraflara birbirini kuşatarak savaşmaktan başka seçenek bırakmıyor. Rejim güçlerinin, geçen hafta muhaliflerin şehir merkezinde hakim oldukları yerleşimleri kuşatarak önemli bir ilerleme sağladığına dair basında haberler çıktı. Yerel kaynaklara göre, Esad rejimine bağlı askeri güçler, YPG güçlerinin kontrolü altındaki Şeyh Maksud mahallesine kuzey yönünden sadece ‘birkaç yüz metre’ uzaktalar. Şam yönetiminin hesaplarına göre, Şeyh Maksud mahallesine kuzeyden girebilirlerse mahallenin güneyindeki diğer rejime bağlı bölgeleri birleştirmiş olacaklar. Rejimin böylece Halep merkezindeki muhalif güçleri kuşatma altına alma planları var. Buna karşılık muhalif güçler de Şeyh Maksud’a girerek bu planı engellemeye çalışıyorlar.
Rusya ve İran güçleri de Halep bölgesinde askeri yığınak yapmayı sürdürüyor. İran’ın 2500 kişilik askeri gücünün tamamını Halep’in güneyine yerleştirdiği tahmin ediliyor. Batı medyasında da geniş yer verilen haberlere göre de Rus birlikleri Halep’e top ve roketatar yığınağı yapıyor. Rusya ayrıca 12 SU-25 jet uçağını Suriye’den çekerken, bunların yerine en az sekiz tane saldırı helikopteri getirdi. Muhalif güçlere yakın kaynakların iddiasına göre ise Türkiye ve Suudi Arabistan, Halep’e 3500 kişilik askeri güç göndermeye hazırlanıyor ve bunların bir kısmı da Halep’e ulaşmış durumdalar. Bu hazırlıkların Halep’teki çatışmaları hangi boyuta taşıyacağı ise önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.
Halep’teki savaş hazırlıkları şehir merkeziyle sınırlı kalmıyor. Halep’ten Türkiye sınırına kadar, yolun batısı YPG, doğusu ise muhalif güçlerin kontrolü altında. Türkiye’nin ısrarla Azaz şehrinin YPG’nin kontrolüne geçmemesini istemesi, buna karşılık YPG’nın Tel Rifaat’ı ele geçirmiş olması da Halep’teki savaşla ilgili gelişmeler olarak kaydedilmeli. YPG’nin Harbul’a kadar ilerleyerek, IŞİD’le sınır komşusu olması nedeniyle, Türkiye’nin desteklediği Azaz’deki muhalifler güneyden tamamen koparak, İŞİD, rejim ve YPG tarafından kuşatılmış hale geldi. Bu da Türkiye’nin Halep üzerindeki etkisini oldukça azaltmıştı. Ancak son günlerde IŞİD’in ciddi bir direnişle karşılaşmaksızın ilerleyerek, Türkiye sınırına ulaşmış olması da son günlerin önemli gelişmeler arasında yer aldı. Bu gelişme, Türkiye-IŞİD ilişkilerinin de geleceğini belirleyecek.