Diyarbakır Sur ilçesi için alınan acele kamulaştırma kararının iptali için davalar açılmaya devam ediyor. Süryani Vakfı ve Protestan Kilisesi, kamulaştırma kararının iptali için mahkemeye başvurdu.
Sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği Diyarbakır’ın Sur ilçesi için Bakanlar Kurulu acele kamulaştırma kararı almıştı. Resmi Gazete’nin 25 Mart’ta yayınlanan sayısında yer alan karara göre, Sur ilçesinde yer alan 6 bin 300 parsel yer ‘acele kamulaştırma’ kapsamına alınmıştı.
Kamulaştırma kararının alındığı yerler arasında Ortadoğu’nun büyük Ermeni Kilisesi olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Surp Sarkis Keldani Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Süryani Meryem Ana Kilisesi ve Protestan Kilisesi de bulunuyor.
Kamulaştırma kararına dönük tepkiler devam ederken, Bakanlar Kurulu kararının iptali için davalar da açılmaya başlandı. Süryani Meryem Ana Kilisesi ve Protestan Kilisesi kararın iptali için Danıştay’a başvurdu.
Süryani ve Protestan Kiliselerinin avukatı Kadir Pekdemir, davayla ilgili Agos’a bilgi verdi. Pekdemir, Bakanlar Kurulu’nun aldığı kamulaştırma kararında kamu yararı olmadığını ve bu nedenle kararın iptal edilmesini istediklerini söyledi.
Pekdemir, şunları söyledi: “Süryani Meryem Ana Kilisesi ve Protestan Kilisesi birer dini mekan. Halen ibadet ediliyor. Söz konusu mülkler vakıflara ait mülkler. Bu gerekçelerle kamulaştırma kararı alınmamalıydı. Bu nedenle kararı mahkemeye taşıdık.”
Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı da dava için hazırlıklarını sürdürüyor. Vakıf, yasal itiraz süresi dolmadan kararın iptali için Danıştay’a başvuracak.
Belediye de dava açtı
Kamulaştırma kararının iptali için ilk olarak Diyarbakır Barosu, dava açmıştı. Baro’nun ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi de kararı mahkemeye taşıdı. Belediye hem yetki alanında olması nedeniyle Sur ilçesindeki kamulaştırma kararının tamamı için dava açtı hem de kamulaştırma kapsamına alınan 174 taşınmazı için dava açtı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, yürütmenin durdurulması ve iptalini istemiyle Danıştay'a başvurdu.
Dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu kararının tüm taşınmazlar açısından hukuka, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesine, mülkiyet, eşitlik, konut dokunulmazlığı ve barınma hakkı ilkelerine aykırı olduğu belirtildi.
Acele kamulaştırma kararının 50 bin kişiyi yerinden edeceği ve kararın somut gerekçelerinin olmadığı vurgulanan dava dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi: “Alınan kararda sadece taşınmazların riskli alan sınırları içine alındığı belirtilmiş, başka hiçbir bilgi ve gerekçe gösterilmemiştir. Somut gerekçeye dayanmayan, hiçbir sebep gösterilmeden, 49 bin 711 kişiden, yerel yönetimlerden, meslek odalarından, üniversiteden ve diğer ilgili kent dinamiklerinden gizlice alınan bu kararda kamu yararı olup olmadığı belirsizdir. Tabir-i caizse bu kararda ne kamu vardır ne de yarar vardır, iptali elzemdir. Kararının uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar doğacaktır. Öncelikle ve ivedilikle yürütmenin durdurulması ve kararın iptal edilmesi gerekir."
Kamulaştırmalar devam ediyor
Sur ilçesi için alınan acele kamulaştırma kararının ardından, tepkilere rağmen Bakanlar Kurulu kamulaştırma kararları almaya devam ediyor. 11 Nisan’da Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına göre Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Şırnak’ta yaklaşık 100 dönüm genişliğindeki alan, polis noktası yapılacağı gerekçesiyle acele kamulaştırıldı.