KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan, PKK’nın şehir savaşına henüz başlamadığını söyleyerek, “Eğer Tayyip Erdoğan ve AKP bu katliamcı, ırkçı tavrından geri adım atarsa, Newroz yeni bir atılım ve çözümün gelişmesine vesile olabilir” diye konuştu.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Murat Karayılan, “Eğer Tayyip Erdoğan ve AKP bu katliamcı, ırkçı tavrından geri adım atarsa, Newroz yeni bir atılım ve çözümün gelişmesine vesile olabilir” dedi. Sterk TV’ye konuşan Karayılan, “Dolmabahçe anlaşması çerçevesinde müzakerelerin başlamasına, hareket olarak hazır olduğumuzu belirtiyoruz” ifadelerini kullanarak, “En güçlü dönemimizi yaşıyoruz. İrademizi ortaya koyarsak, düşman geri adım atacaktır. O zaman çözüm ve barış gerçekleşir” diye konuştu.
Murat Karayılan’ın Stêrk TV’ye yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
"Çözüm için biz hazırız"
2016 Newrozu’nu tarihi bir süreçte karşılıyoruz. Şu an savaş durumu yaşanıyor. Kuzey Kürdistan’ın her tarafı savaş alanı. Gever, Şırnak, Nusaybin ve Amed başta olmak üzere, her tarafta savaş yaşanıyor. Tank, top ve her türlü ağır silahın kullanıldığı savaş durumu var. Böylesi bir dönemde karşıladığımız Newroz'un yeni bir başlangıç olabileceğini belirtiyoruz. Nasıl ki Önderliğimiz 2013'te adım attı, 2016 Newroz’u da buna adaydır. Eğer Tayyip Erdoğan ve AKP bu katliamcı, ırkçı tavrından geri adım atarsa, Newroz yeni bir atılım ve çözümün gelişmesine vesile olabilir. Bu temelde beklenti içinde olanlara, Önder Apo'nun özgürlük koşulların sağlanması ve izleme heyeti gözetimi altında Dolmabahçe anlaşması çerçevesinde müzakerelerin başlamasına, hareket olarak hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Yaşanan pratik, Önder Apo özgürleşmeden sürecin ilerleyemeyeceğini bizlere açıkça gösterdi.
"Her dönemden daha güçlüyüz..."
Tarih hiçbir döneminde bu kadar imkan elimize geçmemiştir. Her türlü örgütsel, siyasi ve toplumsal imkanlarımızla her dönemden daha da güçlüyüz. Erdoğan'dan öncekiler bize diz çöktüremedi, kendisi nasıl diz çöktürecek? Kendisinin de bu gerçekliğin farkında olduğu görülüyor.
"PKK daha şehir savaşında yok"
Bazıları PKK’nin şehir savaşına başladığını söylüyor. Hayır PKK şehir savaşına henüz başlamış değil. Gençlere, halka yönelen AKP'ye karşı, halk polislerin mahallelerine girmesini engellemek için masumane bir şekilde hendek kazdı ve panzerlerin geçmesini önledi. Gençler daha sonra molotoflar ile hendekleri korumaya başladı, zamanla avcı silahı ve sonra da küçük silahlarla hendeklerin başında durdular. Ancak bunlar ne yaptı; tank, top ile saldırdılar. Şehirleri yıktılar. Orada PKK yok. Cizre şehitlerine bakın; onlardan kaç tanesi PKK kadrosu? Hepsi bizim şehitlerimiz, hepsi doğal PKK'li, ancak halktır, sivillerdir. Taybet Ana 8 çocuk annesidir. Miray bebek daha 4 aylık.
"Savaş Kürtler ile AKP arasında..."
Bu savaş Kürt halkı ile AKP devleti arasında yaşanıyor. Kimse bu gerçekliği saklayamaz. Biz halkımıza sahip çıkıyoruz. Gençlerimize sahip çıkıyoruz. Kürt halkının iradesine sahip çıkıyoruz. Kürt halkına karşı yapılan her türlü zulme karşı çıkıyoruz. Kuşkusuz PKK sahip çıkacaktır, ancak orada PKK kadrosu yoktur. Her şeyden önce kış mevsimiydi. PKK dağda eğitim dönemindeydi. Savaş halk ile devlet arasında yürütülen savaştır. Bu savaş Kürdistan’ın özgürlüğü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi yapılıyor. Bu bir insanlık savaşıdır. AKP'nin çirkin yüzüne, AKP faşizmine ve AKP soykırımcı zihniyetine karşı Cizre'de, Sur'da, İdil'de dile gelen, insanlığın iradesidir. Bu günümüzde Şırnak, Nusaybin, Gever ve Amed'te devam ediyor.
Bakınız, Kürt halkının kerameti ile oynanıyor. Kürt kadının ölü bedenini soyup teşhir ediyorlar. Kürt halkının namusu ile oynanıyor. Sağ yakaladıkları Kürt gençlerini soyup kamaraya çekiyorlar ve televizyon ile sosyal medyada yayınlıyorlar. Kürt analarını öldürüp günlerce sokak ortasında bekletiyorlar. Bunu kim kabul edebilir? Hangi vicdan, hangi iman, hangi mezhep bunu kabullenebilir? Bu vahşettir. Basın yoluyla bunu yansıtıyorlar. Ancak bu vahşeti engelleyeceğiz. Bu vahşeti gerçekleştirenlerin ömrü kısadır. Bunlar yenilecektir.
‘Gever’de 1800 PKK’li var’ diyorlar. Saldırılara zemin hazırlamak için abartıyorlar. Gever’de saldırılar 4 gündür şiddetlendi. Orada PKK yok. Eğer halkın hepsi PKK’li ise evet orada PKK var. Bunlar halka saldırıyor. ‘PKK’lilerin Güney’e geçmesi için koridor talebi var’ diyorlar. Böyle bir şey yok. Orada PKK kadroları yok. Biraz önce de belirttiğim gibi PKK henüz şehir savaşına girmiş değildir.
“Düşmanlık devam ederse Kürtler ayrılır”
2016 yılı sıradan bir yıl olmayacaktır. Kürt halkının, Kürt kadın ve gençliğin bu yıl hatta bu ay içerisinde sergileyeceği tavır Kürt halkı ve Türkiye'nin geleceğini belirleyecek düzeydedir. Kürt halkı 'Özgür Önderlik, Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye' sloganı ile Newroz’u karşılıyor. Bu çok anlamlıdır. Barış ve birlikten yana olan herkesin buna değer biçmesi gerekiyor. Bizler Türkiye'de değişim dönüşüme yol açmak istiyoruz. Kürt halkı artık haklarına kavuşuyor. Kürt düşmanlığında ısrar edilirse, Kürtler ayrılacaktır. Newroz’a kadar da Kürtlerin sloganı birliktir. Bunun değerinin bilmezler ise, kuşkusuz Türkiye parçalanacaktır. Bu onların tutumuna bağlıdır. Türkiye yetkilileri Erdoğan ile bütünleşmemeli. Sadece kendi iktidarını düşündüğü için böyle davranıyor. Yaptıkları ile uçurumu derinleştiriyor. Herkesin bunu bilmesi gerekiyor.
"Siviller hiçbir zaman hedefimiz olmadı"
Ankara’da yapılan TAK eylemi ile bizim hiçbir ilişkimiz yok. Biz hiçbir zaman sivilleri hedeflemiyoruz. Biz askeri noktaları hedefliyoruz. Herkes şunu düşünmeli; 24 yaşındaki üniversite öğrencisi Seher Çağla Demir neden bu eylemi yaptı? Kürtlerin iradesine yönelik saldırılara bir tepki olarak anlamak lazım.
"Mücadele çözüm ve barışı getirecek"
Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Önderliğimiz bugün 11 aydır tecritte tutuluyor. 3 aydır hiçbir şekilde Önderliğimizden haber alamıyoruz. Ancak Önderlik geri adım atmadı ve direniyor. Bu düzeyde el ele verirsek, birlik olursak, başarı uzak değildir. Tarihin hiçbir döneminde, geleceğimiz bu düzeyde elimize geçmemişti. Kürt halkı olarak geleceğimizi belirleyecek durumdayız. Sorumlu davrandığımız takdirde, başaracağız. Düşman yansıtıldığı gibi güçlü değildir, kendisini güçlü gösteriyor. Kürtler olarak irademizi ortaya koyarsak, düşman geri adım atacaktır. O zaman çözüm ve barış gerçekleşir."