Raymond Kevorkian ‘yarını yaratmayı’ anlattı

Ermeni Soykırımı konusunda yapılmış en geniş ve kapsamlı incelemelerden biri olarak kabul edilen “Ermeni Soykırımı” kitabının yazarı tarihçi Raymond Kevorkian, geçen hafta Ermeni Hayırseverler Genel Birliği (AGBU) konuğu olarak Yerevan’daydı.

Halen Paris Nubaryan kütüphanesi müdürü ve d’Histoire Arménienne dergisinin editörlüğünü yapan 63 yaşındaki Kevorkian’ın “Tarihini bilmeyen ve sorgulamayan milletler, milletleşemezler” sözleri ile başladığı “Tarihi inceleyerek, yarını yaratmak: Soykırım Araştırmalarından örnekler” adını taşıyan konferans, oldukça ilgi çekiciydi.

Kevorkian tarihi, genel olarak siyaset ve kültür konuları ile birleştirdiği konuşmasında Ermeni Soykırımın kabulü konusunda ne gibi engeller ve olanaklar gördüğüne değindi.

“Ermenilerin ve Ermenistan’ın Türkiye Cumhuriyeti ile olan sorunları, çok zorlu aynı zamanda devleti tehdit eden bir milli güvenlik konusudur. Ermenistan için, bugün hala diplomasi konusunda pek de kötü olmayan Türkiye’ye Ermenistan’ın uygulayabileceği pek bir yaptırımı yok” diyen tarihçi, tarihi gerçeklerin uygun siyasi platform oluşmadığı takdirde yaptırım anlamında bir gerçekliği olmadığını savundu.

Ne yapmalı?

Ünlü tarihçiye göre Ermeniler için en hayati olan, Soykırım araştırmalarına devam ederek tüm dünyaya bunun ne kadar büyük  bir suç olduğunun anlatılması.  Kevorkian, “Dünyadaki tüm katliamların benzerlikler taşıdığını kabul ederek, Ermeni soykırımının farklı olan tarafını göstermeliyiz. Bugün Kürtlere yapılanlara bakarsak geçmişte Ermenilere yapılanlar ile bazı benzerlikler taşıdığını, Türkiye’nin benzer bir politika yürüttüğünü görebiliriz ama şu an büyük bir farklılık var, bir dünya savaşı durumu yok dolayısı ile olanların bir soykırım ile bitmesi ihtimali daha az” diye konuştu.

Kevorkian, Yerevan ziyartinde Almaya’nın Soykırım’daki rolü konusuna da değindi. “Artık, Almanya’nın Ermenistan karşısında bazı sorumlulukları var, tarihçiler Ermeni diplomatlar için yararlı olabilecek belgeleri gün yüzüne çıkardılar.” diyen tarihçi, Ermenistanlı diplomatların Alman devleti ile artık daha farklı konuşabileceğini düşünüyor. Raymond  Kevorkian “Bu bilgiler iyi bir şekilde toparlanılır ve siyasi çevrelerle diplomatlara iletilirlerse Almanya ile konuşulurken farklı bir yol izlenebilir, diplomatik dilden uzaklaşacak olursak Almanya’nın bize biraz borcu var” ifadelerini kullandı.

Ermeni Soykırımı konusunda daha ziyade  kanıtlar ile konuşulması gerektiğini vurgulayan Kevorkian, “Soykırımdan sonra kültürel miras ne oldu, bununla da ilgilenmeliyiz. o bölgedeki Ermeni eserlerinin şu andaki durumunu sormalıyız, kısaca daha somut talepler gündeme getirmeliyiz” dedi.

 “Eğer Türkiye ile konuşurken, öncelikle masaya topraklarımız konusunu getirirsek başarılı olamayız, bu konuyu gündeme getirmeyelim demek istemiyorum, sadece elimizdekilere ve içinde bulunduğumuz zamana dikkat etmeliyiz. Bugün 50 araştırmacı, Türkiye’deki Ermeni mirasına ne oldu sorusuna cevap arayabilmek için 3-4 sene çalışırlarsa, bir kaç sene sonra Batı Ermenistan zenginlik envanterini ortaya çıkarabilmiş oluruz” diyen Kevorkian taleplerin romantizme yenik düşmemesi gerektiğini, bu taleplerin tarihi ve hukuki dayanaklar üzerinde yükseltildiği zaman gerçekçi olabileceğini vurguladı.



Yazar Hakkında