Anayasa Uzlaşma Komisyonu 3. toplantısında, CHP ve AKP’li üyeler arasında yaşanan başkanlık sistemi tartışmaları sonrasında TBMM Başkanı'nın kararıyla dağıldı.
Yeni kurulan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu henüz üçüncü toplantısında son buldu.
Komisyonun CHP'li üyeleri başkanlık sistemi tartışmalarına sert çıkınca toplantı sona erdi. CHP'li üyeler toplantıdan sonra Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüler.
Komisyon üyesi HDP istanbul Milletvekili Garo Paylan ise Twitter hesabından attığı mesajından komisyon masasının dağıldığını bildirdi.
CHP'nin komisyon üyeleri Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra TBMM'de bir de basın toplantısı düzenlediler. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan açıklamasında 'komisyonun başkanlık sistemi planının bir parçası' olduğunu iddia ederken, 'Ön sorunların çözülmesi konusunda bir mutabakat olmadığı için TBMM Başkanı, mutabakat olmadığını ve komisyonun bundan sonra çalışamayacağını ilan etti’ dedi.
Komisyonun ilk toplantısının basına açık olduğunu, orada söylediklerini sonraki iki toplantıda da söylediklerini vurgulayan Tezcan, şöyle devam etti: "Bugün geldiğimiz nokta şudur, biz özellikle bu süreçte bir rejim tartışmasına fırsat vermeme konusunda kararlılığımızı gösterdik. Anayasa çalışmasına başlamadan önce yöntemin belirleneceği ilk iki maddenin görüşülmesinde, yani komisyonun adının ve görev alanının tanımlanmasında yola doğru çıkılması gerektiğini ifade ettik. Üç meselenin öncelikle çözülmesi gerektiğini söyledik. Bunlardan birisi parlamenter demokrasi ekseninde bir anayasa çalışması yapılması gerektiğidir. Hükümet sisteminde anlaşmadan yola çıkılması halinde, sadece sorunları halının altına süpürmekten başka bir şey yapamayacağımızı ifade ettik. 24. Dönem çalışmasında AKP'nin başkanlık sistemi dayatması yeni bir anayasa yapmanın önünü kapatmıştı. Ay aydınlık yol bellidir. Yola çıkarken bir taraftan Sayın Cumhurbaşkanı, Başkanlık rejimi kampanyası başlatmıştır."
‘Gerçekle örtüşmeyen tutum’
Tezcan, AK Parti'nin niyetinin haziran ayına kadar süreci oyalamak olduğunu savunarak, "Haziran ayında, 'başkanlık rejimi dedik onlar da parlamenter sistem dedi anlaşma sağlanamadı' diyerek, bu komisyonun çalışmalarını AKP'nin ve Cumhurbaşkanı'nın başkanlık rejimi kampanyasının yan kol faaliyeti haline getirmek istedikleri net olarak ortaya çıktı bu görüşmelerde" dedi. Tezcan şöyle devam etti; "Anayasanın ilk üç maddesinde ifadesini bulan ve dördüncü madde ile koruma altına alınmış olan kurucu ilkelerden taviz vermeyiz dedik. İkinci önemli duruşumuz buydu. Yani Türkiye Devleti'nin Cumhuriyet olduğu, Cumhuriyetin nitelikleri, Atatürk ilkelerine bağlı oluşumuz, İstiklal Marşı ve Başkentin Ankara olduğu konusundaki kurucu ilkelerden vazgeçmeyeceğimizi ve bunu da tartışma konusu yapmayacağımızı ifade ettik. Üçüncüsü de darbe hukuku ile hesaplaşacak ciddi bir çalışmanın yapılması gerektiğini ifade ettik."
Tezcan, çalışma usulleri belirlenirken, bu konularda mutabakat oluşması gerektiğini komisyonda ifade ettiklerini, ancak bu üç temel meselede mutabakat göremediklerini söyledi. Tezcan, "Gerçekle örtüşmeyen, samimi olmayan bir tutum var. Biz bu kampanyanın yan kol faaliyeti olarak hareket edecek bir komisyon çalışmasını uygun bulmadık" diye konuştu.
Çelik: CHP sabote etti
Komisyonun AKP’li üyeleri de komisyon toplantısı sonrasında AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir görüşme yaptılar. Bu görüşmenin ardından ise Genel Başkan Ömer Çelik bir basın toplantısı düzenledi. Çelik, düzenlediği basın toplantısında, "Yeni anayasa süreci, millet adına yürütülen bir süreç, bir kere daha CHP tarafından sabote edilmiştir" dedi.
CHP'nin Türkiye'ye yeni anayasa yaptırmak istemediğini belirten Çelik, şöyle konuştu: "Yeni anayasayla ilgili masayı sabote etmeye kalkıyorlar daha önce AK Parti tarafından teklif edilmiş ve kendilerinin reddettiği bir şeyi bugün gündeme getiriyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse bütün bu manevraların bir anlamı vardır, CHP Türkiye'ye yeni anayasa yaptırmak istemiyor. Biz yeni Türkiye'nin ilk anayasasını yapmak istiyoruz onlar hala eski Türkiye'nin anayasasında ısrar ediyorlar. Toplumun değişim talebine direniyorlar. İşin özü bundan ibarettir."
Çelik, "İktidar partisi olarak elimizde her türlü güç var. Mecliste istediğimiz yasayı geçirebiliyoruz. Ama buna rağmen bir sistem değişikliğinden bahsediyorsak bu aslında daha çok güç peşinde koştuğumuz için değil daha sağlıklı bir sistem peşinde koştuğumuz içindir" diye konuştu.
CHP'nin "daha önce üzerinde uzlaşılan 60 maddeyi geçirelim" önerisini kabul etmeyen AKP, HDP ve MHP ile yeni bir masa kuramazsa, kendi paketini hazırlayıp 330 vekille referanduma götürmeye çalışacak.