Bundan tam 10 yıl önce 5 Şubat 2006’da Trabzon’da görev yaptığı Santa Maria Katolik Kilisesi’nde cinayete kurban giden Peder Andrea Santoro’nun kızkardeşi Maddelena Santoro, geçen 10 yılı anlattı.
Bundan tam 10 yıl önce 5 Şubat 2006’da Trabzon’da görev yaptığı Santa Maria Katolik Kilisesi’nde cinayete kurban giden Peder Andrea Santoro’nun kızkardeşi Maddelena Santoro, İtalya’da kurulan ‘Peder Andrea Santoro Derneği’nin başkanlığını yürütüyor. Peder Santoro’yu görev yaptığı kilisede öldüren ve cinayeti işlediği dönemde 16 yaşında olan Oğuzhan Akdin, 18 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Akdin hâlâ cezaevinde bulunuyor ancak Santoro cinayetiyle ilgili sürekli yeni iddialar gündeme geliyor. En son geçen yıl, Vatikan Haber Ajansı, Santoro cinayeti dosyasının yeniden açılabileceği iddiasını gündeme getirmişti. Ajansın haberine göre, cinayetin işlendiği dönemde ileri derecede miyop olan ve 40 metre uzaklıktan üç kurşunu Rahip Santoro’ya isabet ettirmesi şüpheli bir durum arz eden Oğuzhan Akdin üzerinden cinayet dosyasının yeniden açılması söz konusuydu. Ancak bugüne kadar bu konuda herhangi bir gelişme yaşanmadı. Maddelena Santoro geçen 10 yıl içinde yapılanları paylaştı.
Peder Santoro’nun ölümünden bu yana geçen 10 yıl boyunca neler yaşadınız?
Ben, Peder Andrea’nın iki kızkardeşinden biriyim. Diğer kızkardeşim İmelda ve annem Maria ile birlikte onun ölümünden hemen sonra yaşanan gelişmeleri takip ettik. Annem oğlunun katilini affetti. Şimdi ise Andrea ile birlikte cennette sonsuz mutluluğa eriştiler.
Peder Andrea, son derece aktif ve üretken bir din adamı olarak tanınıyor. Türkiye’de olduğu süre içinde neler yaptı?
Peder Andrea, Türkiye’ye yerleştikten sonra ‘Ortadoğu Penceresi’ adlı bir dernek kurdu. Derneğin amacını ise şöyle tanımlıyordu: “Amacımız ruhsal armağanların paylaşılmasını ilerletmek, Tanrı’nın asırlar boyunca büyüttüğü kültürel ve ruhsal zenginliklerin fark edilmesi ve paylaşılmasıdır. Ortadoğu, Avrupa’nın yeniden imanını ve ruhunu bulması için yardım edebilir, Avrupa ise Ortadoğu’ya ışık ve açılım getirebilir. Gerçek anlamda yapılan insani, ruhsal, kültürel ve dini paylaşımlar iki tarafı da zenginleştirebilir.”
Peder Andrea’nın ölümünden sonra onun adına bir dernek kurdunuz. Bu nasıl oldu?
Peder Andrea’nın ölümünden sonra İtalya’da pek çok kişi ve kurum, onun tecrübesini öğrenmek, din adamı ve pastoral kişiliğini tanımak için bizden talepte bulundu. Bu taleplere cevap verebilmek için ‘Peder Andrea Santoro Derneği’ni kurduk. Hiçbirimiz onun kişiliğinin, ruhsallığının ve pastoral faaliyetlerinin bu kadar ilgi göreceğini beklemiyorduk. Bu taleplere yanıt verebilmek için ben ve dernekteki diğer arkadaşlarımız Vatikan’ın yönlendirmesi eşliğinde onun yazılarını ve notlarını toplayıp arşivlemeye başladık ve yayına hazırladık. İlk yayın, ölümünden üç ay sonra çıktı. ‘Lettere dalla Turchia’ (Türkiye’den Mektuplar) adıyla toplanan bu kitapta Peder Andrea, ‘fidei donum’ (başka topraklara gönderilen papaz) olarak yaşadığı tecrübeyi Katolik dünyasına aktarıyordu. 2010’da ise ‘Diario di Terra Santa’ (Kutsal Toprakların Güncesi) adlı kitap yayımlandı. Bu kitaptaki yazılar, Peder Andrea’nın ‘Kutsal Topraklar’da (Filistin, Suriye, Lübnan) 1980 – 1981 yıllarında geçirdiği altı aylık süre içerisinde kaleme alınmışlardı. Son olarak 2015’te ‘Un Fiore dal Deserto’ (Çölden Bir Çiçek) adlı kitabı yayımlandı. Bu kitapta ise Peder Andrea’nın 1977-1995 arasında tuttuğu günlüklerde yer alan dualar bulunuyor.
Peder Andrea Santoro’nun ölümünün 10. yıldönümünde özel törenler yapılacak mı?
5 Şubat’ta yani 10. ölüm yıldönümünde Roma’da San Giovanni in Laterano Bazilikası’nda Kardinal Agostino Vallini’nin yöneteceği bir ayin yapılacak. Yıl boyunca ise Peder Andrea’yı ve onun ideallerini daha iyi anlamamıza katkıda bulunacak toplantılar yapacağız.