Dink cinayeti davasında, olay gününe ait görüntülerde görünen kişinin, cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayal olup olmadığıyla ilgili yapılan inceleme tamamladı. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda, ‘kısmi benzerlik’ olduğu, ancak karar vermek için görüntülerin yetersiz olduğu belirtildi.
Adli Tıp Kurumu tarafından İstanbul
5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği inceleme sonucunda,
görüntülerin kalitesinin yetersiz olduğu, güvenlik kamerasının
uygun pozisyon ve yakınlıkta bulunmadığı iddia edildi. Osman
Hayal’in görüntüleriyle, kamera görüntüleri arasında yapılan
incelemede kısmi benzerlikler olduğu, ancak karar vermek için
yetersiz olduğu kaydedildi.
Bozma gerekçelerinden biriydi
Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından 2007 yılında açılan dava, 13 Mayıs 2013’te Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yargıtay’ın bozma gerekçelerinden biri de görüntülerin incelenmemiş olmasıydı. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 2013 yılından beri, olay gününe ait Agos çevresindeki güvenlik kameralarının görüntülerindeki kişinin, cinayetin azmettiricisi olarak yargılanan Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayal olup olmadığını tespit ettirmeye çalışıyordu.
Mahkeme, görüntüleri daha önce TÜBİTAK’a göndermişti. TÜBİTAK, görüntülerdeki kişinin tespitini yapamayacağı gerekçesiyle, inceme yapmadan görüntüleri mahkemeye iade etmişti. Ancak, TÜBİTAK, görüntülerde iyileştirme de yapmıştı. Mahkeme, bunun üzerine, 22 Aralık’ta yapılan son duruşmada, görüntülerin Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine karar vermişti.
‘Kayıp görüntü’ 10 kez kopyalandı
Dink cinayetine ilişkin en önemli görüntüler, Agos gazetesinin yanında bulunan Akbank’a ait güvenlik kameralarına ait. Cinayet günü Hrant Dink, tetikçi Ogün Samast ve bazı jandarma görevlileri sokaktaki Akbank şubesinin ATM (para çekme makinası) kamerasına takıldı. Cinayet günü bankadan alınan görüntünün, saat 10.00 ile 12.00 arasındaki bölümünün silinmiş olduğu belirlendi. Al Jazeera Türk’ün haberine göre, söz konusu görüntülere halen ulaşılabilmiş değil. Soruşturma kapsamında, İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri, Akbank Şubesi’nin o dönemki müdürünün bilgisine başvurdu. Bankanın Şube Müdürü, görüntüleri cinayetten sonra "bir görevlinin" bankaya gelerek aldığını, verirken de tutanak tutulduğunu iletti. Bu bilgiye ulaşılmasının ardından, soruşturma görevlileri "tutanağın" peşine düştü. Ancak tutanak ne bankada, ne de soruşturma evrakının içinde bulunabildi.
Banka Müdürü, o gün görüntülerin kopyasının tam 10 kez alındığını söyledi. Banka Müdürü, “ Ben sadece görüntüleri verdim. Birisi aldı, öteki aldı, öteki aldı. Herkes aldı benden. Tüm polisler geldi, teker teker aldı benden” dedi. Banka Müdürü, son gelen polislere görüntünün orijinallerini verdiğini söyledi. Görüntüleri alan polislerin kendilerini ‘Asayiş Büro, Terör Büro ve İstihbarat Büro polisleri’ olarak tanıttığını ifade etti.
