HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in açıklamalarını “uslüp ve samimiyet” açısından doğru bulmadığını söyleyerek, anayasa görüşmeleri için HDP’den aldığı randevuyu iptal eden ve Önder’e “Gitsin çayını Kandil’de içsin” diyen Ahmet Davutoğlu’na HDP’li Önder’den cevap geldi.
HDP’nin Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eleştirilerine cevap verdi. Önder, “İnsanlara cenazelerini defnedecek bir zemin hazırlamadan bir anayasa hazırlamaya gelirseniz, kaçak çay içer gidersiniz” demiş, ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili daha önce HDP’den talep ettiği ve 30 Aralık Çarşamba günü yapılacağı duyarulan görüşmeyi iptal ettiğini açıkladı. Başbakan Davutoğlu, HDP’lilerin sözlerine tepki olarak randevuyu iptal ettiğini açıklarken “Çay içecekmişiz, kaçak çaymış. Ülke ateş çemberiyken çay mı içeceğim? Gitsinler çaylarını Kandil’de içsinler” demişti.
Sırrı Süreyya Önder, Meclis’te yaptığı açıklamada “Samimiyet şu olabilir mi; yeni bir anayasa konuşacaksınız ve siz bunu konuşmaya geldiğiniz partinin ağırlıklı yüzde 80 oy aldığı evlatları da cenazelerini buzdolaplarında tutacaklar? Morglarda yer kalmamış, cenazelerin tümü sivil. Bu meyyit yerde kalacak, siz gelecekseniz hangi derde deva olacaksa, bizlerle yeni anayasa konuşacaksınız öyle mi? Dünyanın en samimiyetsiz pratiği bu değilse, başka hiçbir şey değildir. Üç aylık bebeğe yer bulunamıyor, başka bir ölmüş bir bedenin üzerine koyuyorsunuz. Ortam bu iken, bir adım atmazken, yeni anayasa konuşacağız, öyle mi?” diye konuştu.
Üç yıl evlatlarımız ölmedi
Başbakan Davutoğlu'nun kendisi için 'Gitsin çayını Kandil'de içsin' dediğini aktaran Önder, “Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) kararlaştırılan bir politika ile biz Kandil'e gittik. Sizin önerilerinizle gittik, tartıştık. Kötü mü oldu? Üç yıl hiçbir evladımız canından endişe etmemiş oldu. Bu zamanların kıymetini bilemediniz" ifadelerini kullandı.
Önder, Davutoğlu’na verdiği cevapta, “Kendisi bize randevu iptali olarak Selahattin Bey'in Sur ve Cizre'de olanları belgeleriyle, fotoğraflarıyla kendisine soracağız lafını niyet kategorisinde değerlendirerek, samimiyet dışı bir kategoriye yerleştirmiş. Benim lafımı ciddiyet terazisinde tartmış. Üslup ve ciddiyet konusunda akıl verene bakar mısınız?” ifadelerini kullandı.
Beyaz Torosların yerine tanklar
Başbakan’ın 'AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz Toroslar dolaşacak' sözlerini hatırlatan Önder, üslup konusuna bu beyaz Toroslardan başlanabileceğini sözlerine ekledi. Beyaz Torosların yerine tanklar ve toplar geldiğini söyleyen Önder, Davutoğlu'ndan üslup dersi almaya ihtiyaçları olmadığını vurguladı. “Bu kadarını Kenan Evren de yapardı, size ne ihtiyaç vardı?” diyen Önder, “Seçilmiş olarak halkın önüne tanktan, toptan başka hiçbir siyasi çözüm, siyasi zeminden başka bir şey koyamadınız mı? Siz utanmadan kabinede yer alan bakanları ilçeye sokmadınız” değerlendirmesinde bulundu. Önder, HDP'nin Türkiye partisi olacağıyla ilgili ise "Türkleşeceğiz demedik, Türkiyelileşeceğiz dedik" açıklamasını yaptı.
Dolmabahçe’yi siz tahsis ettiniz
Önder, daha sonra Cumhurbaşkanı tarafından “doğru bulunmayan” Dolmabahçe görüşmesini de hatırlatarak, Dolmabahçe'yi Davutoğlu’nun kendi eli ve diliyle tahsis ettiğini söyledi. Davutoğlu'nun kendilerine “Bu Dolmabahçe, size verdiğimiz önemi gösteriyor” dediğini aktaran Önder, masa devrildiğinde Davutoğlu'nun sahip çıkması gerektiğini vurguladı. “Kendi emeğinize Bülent Arınç kadar sahip çıkamadınız. Ondan sonra çıkıp ciddiyet dersi mi vereceksiniz?” diyen Önder, şöyle devam etti: “Henüz geri dönüş imkansız değilken, demokratik çözümleri hep beraber araştıralım. Bedelini bizler her gün hayatımızla ödüyoruz. Bu had bildirme laflarını bir kenara bırakın. En iyi bildiğimiz iş zindanlarda yatmak, direnmek. Buradan size ekmek çıkmaz.”
Neden askeri çözüme geldiniz?
Başbakan'a Kandil ile ilgili “Keşke gelseydiniz de beraber gidip çay içseydik. Yüz yüze konuşsaydık” diyen Önder, Davutoğlu'nun yaptığının sorunu büyütmekten başka bir işe yaramadığını vurguladı. “Ne oldu da askeri çözüm limanına demir attınız?” diye soran Önder, “Bu sizin kararınız değil, siz bunun megafonusunuz. Bunun hukuken hesabı sizden sorulacak. Ben köşeli geliyorsam, sürecin tümünden çekilebilirim. Hiç gam değil” diye konuştu.