HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Leyla Zana’nın dün Meclis’te Kürtçe başlayarak, “Türkiye milleti” üzerine diye bitirdiği ve TBMM başkanlığında kabul edilmeyen yeminiyle ilgili olarak seçilmişlerin "insanlık değerleri üzerine" yemin etme zamanının geldiğini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Genel Merkez binasında kadın milletvekilleri toplantısı sonrasında HDP Ağrı milletvekili Leyla Zana’nın dün Meclis’te Kürtçe başlayarak ve Türk milleti yerine “Türkiye milleti” diyerek yaptığı yeminle ilgili olarak “Seçilmişlerin insanlık değerleri üzerine yemin etme zamanının geldiğini” söyledi. Yüksekdağ, anayasayı değiştirme gündeme alınmışken mevcut yemin metni üzerinden bir kriz yaratmanın değişime kapalı olmak anlamına geldiğini ifade etti.
Demokratik tutum
Yüksekdağ, “Bizler anayasayı demokratik bir şekilde değiştirmeyi gündemimize alıyorsak, Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı varsa, vekillerin ettiği yemin metni de bu demokratik tartışmalardan azade değildir. Zana, yemini tekrar etmeyeceği konusunda açıklama yaptı. Demokratik bir tutum olarak görüyoruz. Aslında demokrasilerde toleransın olduğu ülkelerde bu tip zorlamaların olmaması gerekir. Bu nedenle bence yemini tekrar ettirme kuralından vazgeçilmeli. Türkiye’de bir kere iyi bir şey olsun. Bizim beklentimiz budur” diye konuştu.
Kürtçe cümle “X” oldu
Dün Meclis’teki yemin töreninde Leyla Zana, yeminine “Bi hevîya aşîtî kî bi rûmet û mayînde (Onurlu ve kalıcı bir barış umuduyla) diyerek başlamış ve yeminin içindeki Türk milleti yerine Türkiye milleti ifadelerini kullanmıştı. Meclis Başkanı Deniz Baykal, Zana’dan yeminini tekrarlamasını istemiş fakat Leyla Zana yeminini tekrarlamadan salondan çıkmıştı. Zana yaptığı açıklamada yemini tekrarlamayacağını da belirtmişti. Zana’nın yeminden önce söylediği “Bi hevîya aşîtî kî bi rûmet û mayînde” sözleri de Meclis tutanaklarına “X” olarak geçti.
Buldan’dan da destek
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da yaptığı değerlendirmede konunun çok büyütülmemesi gerektiğini, Türkiye’nin üzerinde tartışması gereken başka meseleler olduğunu ve Zana’nın yeminin kabul edilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.