5 Kasım’da görülecek ‘Temizöz ve diğerleri’ davası öncesi Cezasızlıkla Mücadele Güç Birliği Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi. Birlik, hakkında beraat istenen sanıklarla ilgili ‘Temizöz suçsuz ise 21 insanı kim öldürdü?’ diye soruyor.
1993-1995 yılları arasında Cizre’de işlenen faili meçhul cinayetlerin karar duruşması yarın Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Aralarında albay Cemal Temizöz’ün de yer aldığı 8 sanıklı davanın bir önceki duruşmasında Savcı sanıklar hakkında beraat istemişti.
Cezasızlıkla Mücadele Güç Birliği, yarın görülecek dava önceki Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya, Cizre’de öldürülen 21 kişinin yakınlarının yanı sıra, İHD (İnsan Hakları Derneği) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Hafıza Merkezi’nden avukat Emel Ataktürk, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (HRW) Emma Sinclair Webb, Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, TESEV’den Koray Özdil, dava avukatları Hülya Üçbahar ve Veysel Vesek; CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve HDP Parti sözcüsü Ayhan Bilgen katıldı.
Cezasızlıkla Mücadele Güç Birliği adına basın açıklamasını okuyan Öztürk Türkdoğan, 48 duruşması görülen davanın 18 Haziran 2015 tarihli duruşmasında savcı Hasan Ali Erkan’ın tanıkların ifadelerinin hükme esas teşkil edemeyeceğini ve olaylarla ilgili kesin, inandırıcı ve vicdani kanaate uygun delil bulunmadığı” sanıklar için beraat talep ettiğini hatırlattı ve cezasızlığın devlet geleneği haline geldiği Türkiye’de söz konusu davanın önemine değindi.
Açıklamadan satır başları şöyle:
“1990’lı yıllarla yüzleşmediğimiz ve katliamların faillerini yargı önüne çıkarıp adil bir şekilde yargılamadığımız için aslında faili belli olan faili meçhul cinayetler artmaya devam ediyor.Böyle bakıldığında, kolluk kuvvetlerinin toplumsal olaylarda aşırı/orantısız güç kullanımı, Roboskî, Gezi protestoları; Reyhanlı, Antep, Diyarbakır, Suruç ve Ankara bombalı saldırıları ve Cizre, Diyarbakır Merkez, Lice, Varto, Silvan, Yüksekova, Beytüşşebap ve Nusaybin’de yaşananlar, hesaplaşılmayan ve cezasız kalan bu cinayetlerin devamıdır.”
“Son dönemde beraatla sonuçlanan davaların da gösterdiği üzere bugün farklı bir siyasi iradenin yargı kararlarına yansıdığını görüyoruz.”
“Kısa süre öncesine kadar haklarında güçlü iddianameler hazırlanan ve ağır hapis cezaları talep edilen, insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla yargılanan komutanların teker teker aklandığını gördük. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinin Aşağı Ölçek köyünde Nisan 1995 tarihinde Nezir Tekçi’yi zorla kaybettiği için canavarca his ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürmeden suçlanan Yarbay Kemal Alkan ile emekli Albay Ali Osman Akın, Eylül 2015’te beraat ettirildi. Mardin’de 1992-94 yılları arasında 13 kişiyi yargısız infaz etmek iddiasıyla yargılanan Musa Çitil, Mayıs 2015’te Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/50 esas sayılı ve 2014/118 numaralı kararı ile beraat edip, ardından geçtiğimiz Ağustos ayında da terfi ettirilerek Diyarbakır ili Jandarma Tugay Komutanı olarak atandı. Keza Silopi’de altı köylünün zorla kaybedilmesiyle ilgili yargılanan Emekli Tuğgeneral Mete Sayar, Temmuz 2015’te beraat ettirildi.”
“Böylesi bir resmi aklama süreci karşısında bizler sorumluların cezalandırılmasını, mağdur zararlarının giderilmesini talep ediyoruz. Toplumun hakikati bilmesi ve Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelesi için 5 Kasım’da kadar hep beraber ısrarlı olarak bir kez daha devlete Cemal Temizöz Suçsuz ise #21İnsanıKimÖldürdü? diye sormak için Eskişehir’de olacağız.”
"Katillerin bırakılmasını kabullenemiyorum"
Toplantıda kayıp yakınları da söz aldı. Cizre Jitem tarafından öldürüldüğü iddia edilen Yahya Akman’ın annesi “Tek oğlumun bedenini BOTAŞ kuyularında bulduk. Katillerin bırakılmasını kabullenemiyorum” dedi. Abdullah Özdemir'in oğlu, yarın Eskişehir'de beraat çıkarsa bu utancın yüzyıllarca unutulamayacağını” söyledi.