Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti aday tanıtım toplantısında konuştu. Davutoğlu 4 Ekim’de seçim beyannamelerini açıklayacaklarını duyurdu.
Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“7 Haziran’a giderken bütün tuzakları yıkmış olarak gittik. Şimdi yeni bir seçime yeni bir aday listesine onurla yürürken, milli iradeyi egemen kılmaya var mıyız? 258 milletvekili almamıza rağmen tek başına iktidar olamamamız sonucunda Türkiye’nin kaosa gireceğini düşünenler şunu gördü; AK Parti Türkiye’de siyasetin omurgasıdır.
AK Parti hiçbir fire vermeden Meclis Başkanı seçildi. AK Parti bir erdemliler hareketidir. Hiçbir gizli pazarlığın esiri olmamıştır. 20 Temmuz’da DEAŞ’ın eyleminden sonra DHKP-C de eyleme geçti. Milletimizin iradesine sahip çıkan AK Parti kadroları milletimize tuzak kuranlara karşı ayağa kalktı. Teröre sırtını veren HDP zihniyetine karşı, onlara destek verenlere karşı 23 Temmuz’da başlattığımız huzur ve demokrasi operasyonları halkımızın geleceğinin teminatı olan kamu düzeninin tesisine kadar devam edecektir.
‘Huzur ve demokrasi operasyonu’
Buradan bir kez daha sesleniyorum. Bu vatanın birliği ve beraberliği, milletimizin huzuru, demokrasimizin mutlak anlamda hakim kılınması için inşallah başlattığımız huzur ve demokrasi operasyonu, başarıya ulaşana kadar sonuna kadar devam edecektir. AK Parti kadroları iktidardayken bu milletin huzurunu kimse tehdit edemeyecek, şehitlerimizin emanetine kimse ihanet edemeyecektir.
Önce DEAŞ terör örgütünün odakları sınır boylarımızda tahrip edilene kadar operasyon yapıldı. Daha sonra Kandil ve çevresindeki kamplar yerle bir edildi. Bu operasyonların tek hedefi vatandaşlarımızın huzuruna tehdit oluşturan terör örgütüdür.
‘Teröre karşı ortak deklarasyon’ çağrısı
İnşallah 4 Ekim’de seçim beyannamemizi açıklayacağız. Vizyonumuzu ortaya koyacağız. Buradan bütün siyasi parti liderlerine bu salondan çağrıda bulunuyorum. 20 Temmuz sonrası bütün siyasi partilere teröre karşı ortak deklarasyon çağrısı yapmıştım ama Sayın Kılıçdaroğlu dışında olumlu cevap veren olmamıştı. 1 Kasım’a giderken teröre karşı ortak bir deklarasyonda buluşalım. Güvenli bir seçimin gerçekleşmesi için çağrıda bulunalım. Bütün siyasi parti liderlerine bu salondan çağrıda bulunuyorum. Terör ve şiddet üzerinden sandıklara, sandık iradesine tasallut etmek isteyenlere karşı ortak bir tavırda buluşalım. Bu ortak çağrı, teröre ve şiddete karşı koyanlarla terörden ve şiddetten beslenenler arasındaki ayrımı da ortaya çıkartacaktır.
Biz, hepimiz bütün siyasi parti liderleri olarak bu çağrıya destek vermeliyiz. Siyasi parti liderlerine bir çağrıda daha bulunuyorum. Gelin seçim kampanyaları başlamadan ortak bir deklarasyonla bu seçim kampanyasında şiddete karşı omuz omuza duralım.
İkinci çağrımız bütün siyasi liderlere. Gelin demokratik rekabeti siyasi nezaket kuralları içinde yapalım. Birbirimizi eleştirelim ama kesinlikle hakaret etmeyelim. Aileleri, özel hayatı, siyasi rekabetin parçası haline getirmeyelim. Özellikle de bütün milletimizi temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamını siyasi tartışmaların dışında tutalım. Şunu bilsinler ki, Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik her saldırı, her hakaret karşısında AK Parti kadroları, devletin zirvesini, milletin en yüce makamını korumaya kararlıdır.
‘Çevre kirliliğini engelleyelim’
7 Haziran öncesi her yeri bayraklarla kapladık. Eğer bütün partiler kabul ederse, çevre kirliliğini ve gürültü kirliliğini engellemek için kampanyaların mümkün olan en az masraf ve mümkün olan en az çevre kirliliğiyle yapılması için bir centilmenlik anlaşması yapalım. Yasanın öngördüğü seçim ofislerinin dışında, bayraklama yapmayıp çevre kirliliğini engelleyelim, gürültü kirliliğine karşı ortak tavır sergileyelim.”