Bu filmler sudan çıktı

Boğaz’ın tam kıyısındaki İstanbul Modern’de, su seviyesinin biraz üstünde yapılan film gösterimleri, sizi sualtı yaşamının sıra dışı yönlerini keşfetmeye, okyanusların derinliklerinde yatan gizemin peşine düşmeye davet ediyor. Video sanatından örnekler ve uzun metraj filmlerin bir arada sunulduğu ‘Tuzlu Su - Ekolojik Kurgular ve Denizler Altında’ başlıklı program, farklı bir deneyim sunuyor. Küçük denizkızları, köpekbalıkları, kaplumbağalar ve vatanına doğru yol alan bir kalbin de yer aldığı seçkiyi inceliyoruz.

14. İstanbul Bienali kapsamında ‘Tuzlu Su - Ekolojik Kurgular ve Denizler Altında’ başlığı altında film gösterimleri düzenleniyor. İstanbul Modern’in ev sahipliği yaptığı program kapsamında, bienalin kavramsal çerçevesini oluşturan tuzlu su, denizler, dalgalar, ekolojik değişimler ve akışkanlık temalarından yola çıkan uzun metraj filmler ve video sanatından örnekler gösteriliyor. 

İstanbul Modern Sinema’nın yöneticisi Müge Turan ve video sanatçısı James Richards’ın, bienalin küratörü Carolyn Christov-Bakargiev’le birlikte hazırladığı seçki, ‘Ekolojik Kurgular’, ‘Denizler Altında’, ‘Hayatta Kal!’ ve ‘Kıyıdakiler’ başlıklı dört bölümden oluşuyor. Sessiz dönem filmlerinden belgesellere, gişe filmlerinden Avrupa ve Amerikan sinemasının klasiklerine kadar uzanan, geniş bir yelpaze içinden seçilmiş yapımların yanına James Richards’ın eşleştirdiği sanatçı videoları yerleştirilmiş. Bu durum, iki disiplin arasındaki ortaklıklara dikkat çekiyor.

Chopin’in kalbinin yolculuğu

Programın 4 Ekim’e kadar devam edecek olan ilk yarısına dahil edilmiş uzun metraj filmler arasında, John Huston’ın Herman Melville’in romanından uyarladığı ve kitabın orijinal hikâyesine tamamen bağlı kalan tek versiyonu olma özelliğini taşıyan 1956 yapımı ‘Moby Dick’, animasyon ustası Hayao Miyazaki’nin bir Christian Andersen klasiği olan ‘Küçük Denizkızı’ndan esinlerek çektiği ‘Küçük Denizkızı Ponyo’, Wes Anderson’un dünyaca ünlü sualtı kâşifi Steve Zissou ve ekibinin maceralarını anlattığı ‘Steve Zissou ile Suda Yaşam’ ve James Cameron’un 1989 tarihli bilimkurgusu ‘Derinlik Sarhoşluğu’ bulunuyor.

Carl Gregory’nin yönettiği, denizaltı araştırmacısı ve mucit J. Ernest Williamson’ın Bahamalar’da çektiği görüntülerden oluşan, 1914 yapımı ‘Deniz Altında Otuz Fersah’, seçkideki en dikkat çekici çalışmalardan. Filmin sualtı çekimleri, J. Ernest Williamson’ın o dönemde icat ettiği denizaltı tüpü kullanılarak tamamlanmış ve böylece suda yaşayan birçok canlının yakın çekim görüntülerini yakalama şansı elde edilmiş. Köpek balıklarını kaydedebilmek için yem olarak at kadavrası kullanılması gibi tuhaf ayrıntılara rastlanan filmde, testere balığı da var, yavru kaplumbağalara da.

Bienalin katılımcılarından Tacita Dean ve Guido Van Der Werve’in işleri de seçkide yer bulmuş. Dean, ‘JG’ adlı yapımda, Robert Smithson’ın 1970 yılında Utah’daki Tuz Gölü’nde binlerce ton toprak, kaya ve tuz kristali kullanarak inşa ettiği ünlü yeryüzü eseri ‘Spiral Jetty’nin (Sarmal Dalgakıran) gizemini çözmeye çalışıyor. Rivayete göre, Smithson’ın eseri, J.G. Ballard’ın ‘The Voices of Time’ (Zamanın Sesleri) adlı öyküsündeki bir karakterin, spiral formundaki hafriyat işinden esinleniyor. Bu hikâyenin peşine düşen Dean, Ballard’ın öyküsünden hareketle, izleyenleri ‘Spiral Jetty’nin ardındaki gizem üzerine düşünmeye davet ediyor.

Guido Van Der Werve’in ‘Numara On Dört, Ev’ adlı video çalışmasının esin kaynağı olan hikâye bir hayli ilginç. Sanatçı, yaşama Paris’te veda eden Chopin’in kız kardeşinin, bestecinin kalbini toprağa vermek üzere anavatanı Polonya’ya götürme macerasından çok etkileniyor ve kalbin izlediği rotayı, üç hafta sürecek bir yolculukla yeniden canlandırmaya karar veriyor. Müziğini Van Der Werve’in yaptığı film, bu destansı yolculuğu bir tür anma ritüeline dönüştürerek, yönetmenin büyük hayranlık duyduğu Chopin’in bestelerini yâd ediyor.

 ‘Ekolojik Kurgular ve Denizler Altında’ programı kapsamında, Alain Resnais’nin unutulmaz yapımlarından ‘Hiroşima Sevgilim’in senaristi Marguerite Duras’ın deneysel filmi ‘Atlantik Adamı’nı, William Raban’ın ‘Manzara’sını ve Jan Peter Hammer’in, eğitmenlerini öldüren katil balina ‘Tilikum’dan ilhamla çektiği belgeseli izlemek mümkün.

Kategoriler

Kültür Sanat Sinema

Etiketler

İstanbul Bienali


Yazar Hakkında