İki yılda bir düzenlenen İstanbul Bienali’nin organizatörü İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 2024’te yapılacak olan bienalin küratörlüğünü üstlenecek isim için tartışmalı bir karar aldı. Vakıf, uluslararası uzmanlardan oluşan Danışma Kurulu’nun oybirliğiyle önerdiği Defne Ayas’ı reddetti. Ayas’ın yerine, Danışma Kurulu üyesi Iwona Blazwick göreve atandı. Edinilen bilgilere göre Agustín Pérez Rubio, Selen Ansen ve Sarkis, danışma kurulu üyeliğinden istifa etti.
The Art Newspaper’dan Cristina Ruiz’in yazdığına göre, sanat çevrelerinde İKSV’nin, Defne Ayas’ı ‘riskli’ bulmuş olabileceği konuşuluyor. Bu iddianın dayanağı olarak, Ayas’ın 2015 Venedik Bienali’nde küratörlüğünü yaptığı sanatçı Sarkis’in sergisinde yaşananlar olabileceği öne sürüldü. İddiaya göre, Venedik Bienali’nde İKSV’nin yönetiminde olan Türkiye pavyonunda düzenlenen serginin bir parçası olan kataloğun içinde, Rakel Dink’in yazdığı ve Ermeni Soykırımı’na atıf yaptığı bir deneme İKSV cephesinde rahatsızlık yarattı. Söz konusu katalog, hükümetten gelen tepkiler sonucunda sergiden çıkarılmıştı.
Olayın ardından Sarkis, kataloğun kalan kopyalarını bir tabuta koydu ve tabutun çevresini renkli camlarla çevirerek bir heykel oluşturdu. Sarkis’in ‘Respiro’ adını verdiği bu eser, Arter’de sergileniyor.
İKSV Danışma Kurulu, ocak ayı sonunda Bienal küratörlüğü için aralarında Defne Ayas’ın da bulunduğu dört kişilik listeyi değerlendirmek için toplandı. Değerlendirmelerden sonra, Iwona Blazwick, Japonya’da bulunan 21. Yüzyıl Modern Sanat Müzesi’nin direktörü Yuko Hasegawa, eski müze direktörü ve bağımsız küratör Agustín Pérez Rubio, küratör ve sanat tarihçisi Selen Ansen ve sanatçı Sarkis’ten oluşan kurul, oybirliğiyle Ayas’ı seçti ancak kurulun bu önerisi İKSV tarafından reddedildi.
Londra’daki Whitechapel Galerisi’nin eski direktörü ve Suudi Arabistan’da bulunan AlUla kentinin Kraliyet Toplumsal Sanat Uzman Paneli’nin başkanlığını yapan Blazwick’in atamasının açıklanmasından sonra Danışma Kurulu’nda görev yapan Agustín Pérez Rubio, Selen Ansen ve Sarkis istifa etti. The Art Newspaper’ın ulaştığı Sarkis, Ansen ve Rubio, konu hakkında konuşmayı reddetti.
İKSV’ye göre kendisi de istifa etmiş olan Blazwick, konu hakkında konuşmadı. Ayrıca İKSV, Ayas’ın neden reddedildiğini açıklamadı. Daha önceki bienallerde yapılmış olmasına rağmen bu kez kurul üyeleri internet sitesinde paylaşılmadı ve Blazwick’in önerilen dört kişilik listede olup olmadığı açıklanmadı. İKSV, Blazwick’in küratör olarak seçildiği vakitte Danışma Kurulu üyesi olduğunu da doğrulamadı.
‘Şeffaf olmasını diliyorum’
Ayas, konuya ilişkin bir açıklama yaptı ve şu ifadeleri kullandı: “Projemin kurul tarafindan secilmis oldugunu duymaktan onur duydum. Yaşanan bu gelişmeler, umarım, IKSV’nin ve İstanbul Bienali’nin şeffaflaşmasının ve guncel sanat camiasi ile diyalogta olmasinin yolunu açar. Söyleyeceklerim bu kadar.”
Türkiyeli küratörlerden de tepki geldi
Blazwick’in atanması, Türkiyeli küratörlerin de tepkisini çekti. İstanbul’da küratörlük yapan Sarp Özer, “İKSV gibi oluşumlar, günaşırı değişebilen ilkelere ve prensiplere bağlı kalamazlar. Yetkili kişilerin, kurulun kararını dikkate almamış olmasının düzgün bir açıklama gerektirmediğini düşünmelerinin nedenini anlamak gerçekten çok zor” dedi.
Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Blazwick’in adı açıklandığında İKSV Genel Direktörü Görgün Taner, ‘Blazwick’e 18. İstanbul Bienali’nin küratörlüğünü yapmayı kabul ettiği için teşekkür ediyoruz’ dedi. İKSV’nin farklı teklifler yerine kişisel davetleri önceleyeceğini mi düşünmeliyiz? Önümüzdeki yıllarda aynı tutum devam edecek mi? Kültürel kurumlar, attıkları adımların tutarlılığı, hesap verilebilirliği ve açıklığı ile tanınırlar. İKSV, düzenlediği Bienal'de kendi adını değil, ‘İstanbul’ adını kullanıyor. Bu tartışmaların İKSV’yi daha adil, şeffaf, açık ve dürüst bir çizgiye getireceğine inanıyoruz.”
Daha önce İstanbul Bienali’nin Danışma Kurulu’nda bulunmuş ve Bienal’in 1992 ve 2005’te küratörlüğünü yapmış olan Vasıf Kortun ise şöyle konuştu: “Bunun bir sonu yok. Bu yola girdiğinizde, nasıl duracağınızı hiçbir zaman bilemezsiniz. Zorlu politik iklimle uğraşmak ancak müzakereyle olabilir. Sanatçılar ve küratörler kendilerine ‘Ne kadar ileriye gidebilirim?’ ve ‘Bu öyküyü nasıl anlatabilirim?’ sorularını sormalılar. Defne Ayas, Türkiye’deki komplike koşulları anlamış akıllı bir kadın. O, Bienali en iyi şekilde yapmanın, insanları amaçsızca provoke etmekten daha iyi olduğunu biliyor.” Bienalin 2015’ten beri tüm küratörlerinin beyaz Avrupalılar olmasına tepki gösteren Kortun, “Bienal, hangi coğrafyada olduğunu bilmiyor. Şu ana kadar Balkanlardan veya Doğu Akdeniz’den tek bir küratör olmadı. Bu beni şaşırtıyor” ifadelerini kullandı.
İKSV tarafından yapılan açıklamada ise şöyle dendi: “Küratör seçimi İKSV tarafından yapılır ve Yönetim Kurulu’nca onaylanır. Sayın Iwona Blazwick’in atanması hakkında, Sayın Blazwick’i küratör olarak seçen kurulda Sayın Blazwick’in bulunmadığını vurgulamak isteriz. Danışma Kurulu’ndan alınan tavsiyeler bağlayıcı değildir ve İKSV bu tavsiyenin dışında hareket etme hakkını saklı tutar.”