Silvan, Varto, Silopi gibi ilçelerde incelemelerde bulunan HDP milletvekilleri, Ziya Pir, Çağlar Demirel ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, izlenimlerini Agos’la paylaştılar: "Öyle şeyler yapılıyor ki, yarın bu halk ve devlet, birbirinin yüzüne bakamayacak duruma gelecek. Kopuş tehlikesi çok büyüktür."
HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, son günlerde çatışmaların yoğunlaşarak, üst üste ve eş zamanlı olarak devam ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Güvenlik güçleri neye karşı operasyon yapıyor acaba? Operasyon yaptıkları kişiler hep oradaydı zaten. Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından anlıyoruz ki, emri o veriyor. Yerel yetkililerle görüştük, Ankara’da bakanlık yetkilileriyle görüştük. Hepsi Cumhurbaşkanı’nı işaret ediyor.”
HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel de Silvan’ın yıkılan bir kent görünümünde olduğunu söyledi: “Bombalanan, kurşunlanan dükkanlar var. Yakılan araçlar var. Evler harap edilmiş. Kenti, yaşanacak bir kent olmaktan çıkaran bir devlet terörü var. 90’larda çok yaşandı burada. Özellikle Silvan’da 90’lardan daha fazlasının yaşandığını görüyoruz. İnsanları korkutmak ve sindirmek istiyorlar. Orantısız güç kullanılarak bir katliam yapmak istediler.”
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş’ın değerlendirmeleri de şöyle:
“Kötü şeyler oluyor. Şu anda Saray ve talimatıyla çalıştırdığı hükümet, seçilmiş bir hükümetin bile yapmaktan imtina edeceği her türlü yöntemi kullanarak, halka savaş açmış durumda. Suruç’ta, Varto’da, Lice’de, Silvan’da, pek çok merkezde, halkın mal ve can güvenliği yok. Bu ne bir devlet aygıtına yakışan bir tutumdur, ne de hukukla, akılla izah edilemez. Bütün Türkiye’nin bildiği gibi, seçimleri kaybetmeyi hazmedemeyen, tek başına iktidar olamayan ve başkanlık sistemini getiremeyeceğini anlayan Cumhurbaşkanı ve onun sözünün dışına çıkamayan AKP yönetimi, ülkeyi kaosa sürüklüyor. Ciddi bir noktadayız. Daha büyük zararlar oluşmadan savaşın bir an önce durması gerekiyor.”
Acil ateşkes
Çözümün diyalog ve müzakereden geçtiğini belirten Beştaş, acil bir ateşkese ihtiyaç olduğuna da dikkat çekti: “Öyle şeyler yapılıyor ki, yarın bu halk ve devlet, birbirinin yüzüne bakamayacak duruma gelecek. Kopuş tehlikesi çok büyüktür. Öfke, tepkiyi doğruyor. Birbirimizin yüzüne bakabilelim. Varto’daki vatandaş, bu benim devletimdir diyemez artık. Kendi evini yıkan, yağmalayan bir aygıtla karşı karşıyayız. Bu yöntemle ne seçim kazanabilirler, ne de bu ülkeyi refaha taşıyabilirler.
Çatışmalar halkla yaşanıyor. Varto’da, Silopi’de sivilleri öldürdüler. Ortada çok açık bir tablo var. Halka savaş açılmış durumda. Her yerde gözaltılar, tutuklamalar var. Seçim bitti de ne oldu ki, bu savaş yeniden başlatıldı. Aklı selim olan, objektif olan, vicdanı olanlar buna cevap verebilir.”
Bunun adı darbedir
Beştaş, özel güvenlik bölgelerine de tepkiliydi ve bir darbeyle karşı karşıya olunduğunu söyledi: “OHAL ilan edilmedi, ama OHAL var. Sıkı yönetim ilan edilmedi, ama sıkı yönetim var. Darbe ilan edilmedi, ama darbe var. Cumhurbaşkanı, tek başına çıkıp, sistem değişmiştir dedi. Yüzyıllık tarihte, kimse çıkıp, sistem değişti demedi. Bunun adı darbedir. Ben yaptım, herkes kabul edecek diyor.”
Bölgede halkın tahrik edildiğine dikkat çeken Beştaş, “Varto’da bir kadın militanın kıyafetlerini çıkartıp, işkence edip, görüntülerini servis etmenin, ne savaş hukukunda, ne inançta, ne insanlıkta yeri var . İnsanları aşağılayarak ve onurlarıyla oynayarak, tahrik etmek istiyorlar” dedi.