7 Haziran seçimlerinden bu yana süren siyasi belirsizliğin etkisiyle dolar ve altın piyasası büyük bir dalgalanma yaşıyor. Bu dalgalanmanın kendini en çok hissettirdiği yerlerden Kapalıçarşı ise ciddi sıkıntılar yaşıyor. Mevcut durum karşısında “Kapalıçarşı esnafı ne düşünüyor?”, “Gelecek planları nedir?” gibi soruların cevaplarını Çarşı’da aradık. Ayrıca ekonomist Şant Manukyan’a, doların geleceği hakkındaki öngörülerini sorduk.
ARTO TEZEL
CAN ULUSOY
Can Gezer (İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi):‘Seçime kadar yükseliş sürer’
Kurların bu kadar yükselmesi işsizliğe neden oldu, zaten piyasada bir durgunluk hâkimdi, koalisyonun oluşmaması işleri daha da kötüye götürdü. Bunun yanında Merkez Bankası’nın olası bir faiz arttırma veya piyasaya dolar sürme eyleminin kalıcı bir çözüm olacağını düşünmüyorum. Ortada bir belirsizlik var. Seçime kadar da dolardaki yükselişin devam edeceğini düşünüyorum. Koalisyonun kurulması, dövizin üzerindeki baskıyı kesinlikle azaltırdı. Belirsizlik ortamında esnafın yapabileceği hiçbir şey yok. Umarım belirsizlik ortamı bir an önce biter.
Surmak Susmak (Kuyumcu):
‘İstikrarsızlığın yaza gelmesi kötü oldu’
Koalisyonun kurulmamış olması doların yükselmesine, TL’nin değer kaybetmesine sebep oldu. Aynı zamanda ülkede ekonomik bir istikrar olmaması, bir de bu durumun yaz mevsimine denk gelmesi, işleri bir hayli zayıflattı. Sadece Kapalıçarşı değil, tüm sektörlerdeki esnafa yansımaları oldu bu durumun. Yazın gelen turistler genel olarak alım-satım için gelmiyor, daha çok turistik gezi amaçlı geliyorlar. Onlardan çok kazanç sağlayamıyoruz, zaten yerli müşterinin de hali ortada. O açıdan işler bir hayli zayıf. Yakın dönemde Merkez Bankası’ndan bir hamle gelir mi bilmiyorum. Biz zanaatkâr kesim olarak mevzunun bizi ilgilendiren kısmıyla daha haşır neşiriz. Biz söz konusu durumu dükkândan içeri giren müşteriye göre anlıyoruz. Bununla birlikte, ülkemizde son günlerde artan terör olayları da insanları ürkütüyor, bu sıkıntı herkese yansıyor, bu sebeple insanlar lüks tüketime pek yanaşmıyor. Bu açıdan belirli sıkıntılar yaşıyoruz. Her şey ekonomik istikrarla birlikte büyüyor, gelişiyor, insanlar ne kadar rahat olursa para kazanmaları o kadar rahat olur. Koalisyonun kurulması halkın yararına olurdu.
Hovagim Suna (Kuyumcu):
‘Esnaf bu seneyi kapattı’
Esnaftaki durum belli; son gelişmeler, küçük esnafı derinden etkiledi. Hükümetin kurulamamasının getirdiği belirsizlik, dövize ve dolayısıyla da altına yansıdı. Bizim işimiz de lüks tüketim olduğu için, halkın alım gücünün düşmesi özellikle mücevher satışını bir hayli azalttı. Merkez Bankası’nın olası müdahalesi, doların ateşini kısa süreliğine alabilir; fakat sonrası için aynı ateş tekrar harlanacak, çünkü belirsizlik sürüyor. Koalisyonun kurulamaması, esnafın zararına oldu. Esnaf şu anda şaşkın vaziyette. Bu sene için esnafın yaptığı tüm yatırımlar boşa gitti. Esnaf arkadaşlarımdan aldığım duyumlar, bu seneyi kapattıkları yönünde. Esnaf altının ve doların tekrar stabil bir noktaya gelmesini bekliyor.
Arman Kara (Kuyumcu):
‘Bütün yumurtaları aynı sepete koymamalı’
Döviz kurlarının artması, altın fiyatlarını yükseltti ve işleri anında durdurdu. Zaten Ramazan Bayramı öncesinden beri büyük bir sıkıntı vardı. Koalisyonun kurulmamasının ardından dövizin yükselmesi bizi çok etkiledi, çünkü altın değerlendi ve hediye edilebilir bir materyal olmaktan çıktı. Bunun yanında Merkez Bankası’nın yapacağı herhangi bir hamle, kalıcı çözüm getirmez. İstikrarlı bir hükümet olmaması, bizim için her zaman olumsuz olur. Koalisyon kurulsaydı, dolar üzerindeki baskı azalırdı. Koalisyonun kurulmayacağının açıklandığı gün, dolar 2.85’lere kadar çıktı. Altının yükselmesi de kuyumcuları olumsuz etkiliyor. Bizim için önemli olan elimizdeki materyalin satılabilir olmasıdır. Bu durum karşısında alabileceğimiz tek önlem altını altın, doları dolar, TL’yi TL şeklinde tutmaktır. Yani bütün yumurtaları aynı sepete koymamalı. Yapabileceğimiz tek şey bu.
Varujan Somuncuyan (Sarraf):
‘Erken seçim de belirleyici olmaz’
Dövizin artması direkt altın fiyatlarına yansıdı, bu da altın borcu olanların borcunu ödemekten kaçınmasını, altının düşmesini beklemelerini dayattı. Merkez Bankası’ndan faiz arttırma veya piyasaya döviz sürme hamlesinin pek etkili olacağını sanmıyorum. Doların önüne geçilebileceğini düşünmüyorum, yani tekrardan 2.70’in altını görülmesi çok zor, bu civarda seyredecek gibi. Çok zor bir süreçten geçiyoruz; bunu tek bir kişinin egosuna bağlıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nı etkisi altına almaya çalışıyor. Sonuç olarak doların yükselmesi sadece esnafı değil, halkın tamamını kötü etkiliyor; sonuçta doğalgazı, elektriği her şeyi dövizle alıyoruz. Siyasilerden beklediğimiz tek şey, koalisyonun kurulması, huzur ortamının tekrar sağlanması. Öte yandan koalisyonun kurulmayacağı açıklandı. Ben erken seçimin de belirleyici olacağını düşünmüyorum, yine aynı sonuç çıkacaktır. Olası bir seçim, sadece bir seneyi çöpe atacak gibi duruyor. Hükümet kurulması aşamasında yine sıkıntı çıkacak ve olan yine küçük esnafa olacak.
Rober Muradoğlu (Kuyumcu)
‘Merkez Bankası, piyasaya dolar sürse bir şey değişmez’
Koalisyonun kurulamaması, hükümetin seçim hazırlıklarıyla beraber piyasalardaki yavaşlama iyice arttı. Belirsizlik ortamı ve terör olayları sadece bizim sektörü değil, turizmi, giyimi, kuşamı, kısacası her şeyi etkiledi. Biz Türkiyeli olarak alıştık bu duruma, ama dışarıdan gelen bir turist için belirsizlik ve terörizm kötü bir izlenim yaratıyor. Buna bağlı olarak cari açık artıyor, turizm geliri azalıyor ve bunlar bizi de etkiliyor. Hükümetin olmamasının esnafa etkisi var, ama hükümet kurulsa bile bizim işlerimizin en çok önüne geçen şey terörizm diye düşünüyorum. Bunun yanında, uzun süredir iç piyasada büyük bir işsizlik var. Bunun aşılabilmesi için en önemli şey, yurt dışında kendine müşteri portföyü oluşturmak. İç piyasadaki sıkıntı seçimlerden daha önceye dayanıyor, uzun süredir var. Atölyeciler, toptancılar, mağazacılarla çalıştığı zaman çok uzun vadeler teklif ediliyor, bu da iç piyasayı zayıflatıyor. Altının ve doların artması, bizi alım gücünün azalması açısından oldukça olumsuz etkiliyor. Bunun yanında, Merkez Bankası faiz arttırsa ya da piyasaya dolar sürse, pek bir şey değişmez. Dolar sürse ne fark eder ki? Zaten dolar sürüyorlar ara ara piyasaya. Fakat bunlar sadece geçici önlemler. Faizin artması ise sadece büyük yatırımcıya, varlıklı kesime faydalı olur; alım güçleri artar. Bu, Çarşı esnafının da işine gelir. Ama tabii ki faiz artırımı, işin hükümet boyutunu düşününce, yarın öbür gün bize vergi olarak döner, işin olumsuz yönü de bu olur.
Norayr İşler (İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı):
‘İhracata yönelebiliriz’
Koalisyonun kurulamaması, bizim için ciddi bir sorun. Özellikle altın fiyatlarının artması, işlerin duraksamasındaki en önemli etken diyebilirim. Kapalıçarşı esnafı olarak sıkıntılı günler geçiriyoruz; dövizin geldiği nokta, zaten zayıf olan işleri durma noktasına getirdi. Merkez Bankası’ndan gelecek olası bir hamle, bir işe yaramaz; kesin çözüm sadece hükümetin kurulması olur, fakat bu da olası görünmüyor. Esnafın alabileceği herhangi bir önlem yok. Bu, esnafı ve İstanbul Kuyumcular Odası’nı aşan bir durum. İhracata yönelebiliriz ,fakat bizim için iç piyasa da oldukça önemli. Sonuç olarak esnafın eli kolu bağlı diyebilirim.
Keğam Koşun (Kuyumcu):
‘Dolar artık 2.70 çizgisine geri dönmez’
Koalisyonun kurulmaması, güven ve huzur ortamının sağlanamaması, Kapalıçarşı esnafını kötü etkiliyor. Vatandaş geleceğini düşünerek harcamalarını kısıyor, zaten geliri de azaldı, geliri azaldıkça iş düşüyor ve bu şekilde bizlerin de işleri azalıyor. Kalıcı çözümü sağlayabilecek tek şey, yapıcı bir hükümet olur. Kesin kararlar ve uzun sürecek bir koalisyon hükümeti, işleri yoluna sokabilir. Anca bu şekilde vatandaş daha çok kazanır ve bizim de işlerimiz düzelir. Yani vatandaşın geliri olmadığı sürece, sen piyasaya döviz de sürsen, faiz de arttırsan bir şey değişmez. Bunlar, günü kurtarmak için yapılabilecek eylemler, uzun vadede bir etkisi olmaz. Dolar artık 2.70 çizgisine geri dönmez. Olası bir koalisyon, bu yükseliş trendini durdurabilirdi fakat bunun da mümkün olmadığı açıklandı. Esnafın bu durumda alabileceği pek bir önlem yok. Esnaf, kabuğuna çekilmiş, günü kurtarmayı düşünüyor, uzun vadeli borçlanmıyor, sadece bekliyor, çünkü tüm kazanç kapıları kapanmış durumda.
Şant Manukyan (Ekonomist):
‘Dolar endeksi 120 seviyesini görür’
Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) verilerine göre, ABD Merkez Bankası’nın (FED) bilançosunu büyüttüğü ve faizi sıfır seviyesinde tuttuğu dönemde sadece gelişmekte olan ülkelerde 2,5 trilyon üzerinde dolar bazında borçlanma gerçekleştirildi. Global ticaretin hızla düştüğü, reel bazda dolar faizlerinin ve likidite ihtiyacının arttığı bir dönemde, bu borçların bir ‘short pozisyon’ olduğunu söyleyebilmek mümkün. Global sistemin, yani ticaret, emtia fiyatlaması ve finansın, dolar üzerine kurulduğu gerçeğini de göz önüne alırsak, dolardaki yükselişin henüz sadece bir kısmını gördüğümüzü söyleyebiliriz. Şu anda 97 civarında olan dolar endeksinin, 120 seviyelerini rahat bir şekilde görmesini bekliyorum.