İtirazları Anayasa Mahkemesi ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından geri çevrilen Sevan Nişanyan’ın hapisten çıkması için çözüm yolları var. Yeter ki TBMM ve hükümet gereken iradeyi göstersin.
CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan’ın Meclis’e verdiği soru önergesiyle bir kez daha gündeme gelen Sevan Nişanyan’ın durumuyla ilgili tartışmalar sürüyor. 2 Ocak 2014’te hapse giren Nişanyan’ın infaz süresi, mahkemelerin birbiri ardına verdiği hapis cezalarıyla 11 yılı aştı. Süreç içerisinde türlü gerekçelerle kapalı cezaevi olan Aydın Yenipazar Cezaevi’ne nakledilen Nişanyan, söz konusu cezalardan ötürü Türkiye’de kapalı cezaevinde yatan tek kişi olma özelliğini koruyor. Bu duruma karşı itirazları, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından geri çevrilen Nişanyan’ın hapisten çıkması için çözüm yolları çok kolay görünmüyor.
İlk adım
Nişanyan’ın avukatlarından Murat Akçı’ya göre, Nişanyan’ın hapisten çıkmasını sağlayacak ilk adım, muhalefet ettiği gerekçesiyle bir dizi hapis cezası aldığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun (KTVKK) ilgili maddesinin değiştirilmesi. Söz konusu madde, Anayasa Mahkemesi’nce ilgili kişiye suç işlediği tebliğ edilmediği gerekçesiyle geçersiz kılınmasına rağmen, kanunun halen değiştirilmemiş olmasından doğan boşluk, Yargıtay’ın aynı kararları peşi sıra onamasına yol açıyor. Bu kanunun değişmesi önündeki esas engel ise, Nişanyan dışında KTVKK’ye muhalefet eden ve kamu malına zarar verecek şekilde inşaat yapan insanların da bu durumundan yararlanarak cezadan kurtulmaları. Nişanyan’ın avukatlarından Gülçin Avşar, böyle bir durumunun ortaya çıkmasını kesinlikle istemediklerini, bu sebeple bu yönde bir siyasi tavır beklemediklerini dile getiriyor. Fakat kanun değişmese de, AYM, Nişanyan’ın avukatlarından Ergin Cinmen’in bu yönde yaptığı başvuruyu, Nişanyan’ın bölgenin SİT alanı olduğunu bilmesi, dolayısıyla suç işlediğinin farkında olduğu gerekçesiyle 30 Ocak 2015’te reddetmişti.
Bu red kararı üzerine iç hukuk yollarının tükendiğini belirten Cinmen, durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdıklarını belirtti. Cinmen, Nişanyan’ın AYM kararıyla Anayasa’ya aykırı olduğu belirlenen bir suçtan ötürü hapiste yattığını söylerken, AİHM’in olası olumlu kararının ardından Türkiye’de tekrar yargılamayı gündeme getireceklerini ve böylece Nişanyan’ın hapisten çıkabileceğini vurguluyor. AİHM’in sıradan prosedürü içinde, davanın sonuca bağlanmasının 6-7 yıl alabileceğini belirten Cinmen, bu sebeple özellikle meselenin aciliyetini vurguladıklarını dile getiriyor.
Nişanyan’ın yeniden yargılanmasını gündeme getirebilecek bir diğer yol ise Yargıtay’ın Nişanyan hakkında açılan 11 dosyayı ‘zincirleme suç hükmü’nde ele alınması gerektiğine karar vermesi. Yargıtay Ceza Kurulu, Nişanyan’ın her dosyasına tek tek ceza verilmesi yerine aynı suçtan ötürü tek bir ceza verilmesine karar verirse, Nişanyan’ın tahliyesi gündeme gelebilecek. Avukat Avşar, Mart 2015’te yaptıkları itiraz için halen cevap beklediklerini ve bu cevaptan umutları olduğunu belirtiyor.
En pratik yol
Avukat Akçı’ya göre ise, Nişanyan’ın tahliye olmasını sağlayabilecek en pratik yol, Şirince köyünün yıllardır sürüncemede olan imar planının artık yapılması. Sadece Nişanyan’ın değil, köyde en ufak bir inşaat işi yapan herkesi hapis tehdidiyle karşı karşıya bırakan imar planı, yaklaşık 30 yıldır değişmeyi bekliyor. Yeni imar planı çerçevesinde köyün SİT alanına uygun yerleşimlerine izin verildiği takdirde, Nişanyan’ın hapiste olmasına sebep olan yapıların varlığı suç olma vasfını yitirecek.