2010 yılında polisin işkence ve cinsel saldırısı sonucunda intihar eden Onur Yaser Can'ın davası Çağlayan Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, hard disklerin yeniden incelenme talebini reddederken duruşma 14 Ekim 2015'e ertelendi.
Çağlayan Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Onur Yaser Can’ın ailesi ve arkadaşlarının yanı sıra davayı takip eden çok sayıda kişi katıldı. Salonda yer kalmaması sebebiyle bir kısım insan davayı dışarıdan izlemek zorunda kaldı.
“Dava boyunca 4 savcı değişti”
14:00'da başlayan dava yaklaşık üç saat sürdü. Can ailesinin avukatlarından Ercan Kanar, hard disklerin incelenmesini talep etti. Avukat Kanar, dava boyunca dört savcının değiştiğini ve bu sebeple dosyanın yıllarca sürüncemede kaldığını söyledi. Resmi evraklarda sahtecilik yaparak Yaser Can'ın işlemediği bir suçtan mağdur edildiğini, hukuksuz bir biçimde üç kere sorguya çekildiğini ve takip edildiğini belirten avukat sözlerini 'yargı, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olacak mı?' sorusuyla bitirdi.
“İddianamede dokuz polisten ikisi var”
Baba Mevlüt Can'ın konuşmasının kayıt altına alınması isteği üzerine mahkemede kayıt düzeneği kuruldu. İddianamenin yalnızca iki kişi üzerine kurulduğunu halbuki dokuz kişilik polis ekibinin bu suçu işlediğini söyleyen Mevlüt Can, sahte belgeleri düzenleyen diğer işkenceci polislerin de ifadelerinin alınmasını talep etti.
Hard disk incelemesine ret
Avukatların savunma yaptığı sırada kıdemli yargıcın daha hard disk kayıtlari incelenmeden, incelenmiş gibi bıraktığı post-it notu ortaya çıktı. Bunun üzerine avukatlar “Daha imaj kayıtlarını incelemeden hükmünüzün notunu mu yazdınız?” diye sordu.
Avukatlar “Notta hakimin dava hakkındaki kararı vardır, daha kanıtlar incelenmeden verilecek olan karar bulunmuştur” diyerek mahkeme yargıcının tarafsızlığını yitirdiğini bu nedenle hakimi red ettiklerini açıkladılar.
Hard disklerin incelenmesinde Onur Yaser Can’ın avukatlarının bulunması polislerin özel bilgilerinin korunması gerekçesiyle reddedildi.
Avukatları hard disklerin incelenmesi sirasinda orada bulunma taleplerinin reddedilmesine yönelik yaptıkları itirazda kabul edilmeyerek dava 14 Ekim 2015 tarihine erteledi.
Savcı, başka kişilerin özel hayatlarına müdahale edileceği gerekçesi ile hard diskin incelenme talebini reddetti.
Bu karar üzerine söz alan Avukat Ömer Kavilli, benzer kararın Hrant Dink davasında da uygulandığını, özel hayatın ihlal edileceği gerekçesiyle kamera kayıtlarının verilmediğini belirtti. Polis aramaları sırasında kişilerin en özel alanlara kadar girildiğini ve bu uygulamaların verilen kararlarla bir çelişki yarattığını ekledi.
Karar için ara verilen mahkeme bir sonraki tarih olan 14 Ekim 2015'e ertelendi.
Ne olmuştu?
İstanbul ’da dört yıl önce ‘esrar satın aldığı’ gerekçesiyle gözaltına alınan ve İstanbul Narkotik Şube’de çırılçıplak soyularak aranan, sözlü ve fiziki polis şiddetine uğrayan mimar Onur Yaser Can, serbest bırakıldıktan bir süre sonra, uğradığı işkencenin travmasını atlatamayarak yaşamına son vermişti.
2 Haziran 2010’da İstanbul narkotik şube tarafından hukuki olmayan şekilde alıkonulan, fiziksel ve psikolojik şiddete, cinsel istismara maruz kalan Onur Yaser Can 23 Haziran 2010’da intihar etmişti. Bu olayın ardından Onur Yaser Can’ın annesi Hatice Can oğlu için bir hukuk mücadelesi başlattı. Ancak Hatice Can da, bu mücadele boyunca karşılaştığı hukuk ihlallerine daha fazla dayanamayarak Mart 2014’de intihar etti.
