“İşler bazen kötü gider, ama blues hep var olacaktır”

B.B. King arkasında "hayatımda uzun süre kalan tek kadın" dediği Gibson marka gitarı Lucille’i, 15 çocuğunu, 50’nin üzerinde torununu, sayısı milyonları bulan hayranlarını ve gül desenli ceketlerini bıraktı. Bir de giderken bizlere emanet ettiklerini..

Eğer aramızda olsaydı, 16 Eylül'de 90. yaşını kutlayacak, pastasına ise muhtemelen o kadar mumun konmasını istemeyecekti. Hayatı boyunca 10,000'in üzerinde konsere imza atan B.B King’in 35 yıldır birlikte yaşadığı diyabet, 2015 baharında onu yine yormuş, Nisan ayında iki kere hastaneye kaldırılmıştı. Tedavisi Las Vegas’taki evinde devam ederken, blues müziğin büyük babası B.B. King avukatının da söylediği gibi “uykusunda ve barış içerisinde” hayata gözlerini yumdu. 14 Mayıs akşamı 89 yaşındayken kaybettik blues müziğin büyük ustasını. Gary Moore ve Paco de Lucia'dan sonra blues müziğin kayan yıldızları arasına B.B. King de katıldı.

B.B. King arkasında "Hayatımda uzun süre kalan tek kadın"  dediği Gibson marka  gitarı Lucille’i, 15 çocuğunu, 50’nin üzerinde torununu, sayısı milyonları bulan hayranlarını ve gül desenli ceketlerini bıraktı. Bir de giderken bizlere emanet ettikleri var. 50’nin üzerinde albüm, 15.000’in üzerine performans ve diskografisine sığdırdığı yüzlerce parça. Sadece üç kelimede bu gezegeni anlatabilen adamlardandı B.B. King. Söylemek istediklerini dillendirmesine de gerek yoktu, çünkü zaten parmakları ziyadesiyle anlatıyordu ne demek istediğini. Vejeteryandı. Sigara ve alkolü sevmezdi. Ama Frank Sinatra’yı çok severdi, bir de onun 1955 çıkışlı albümü In the Wee Small Hours’u.

Bir ömre 89 sene sığdırmak

Alfred King ve Nora Ella King çiftinin çocuğu, ünlü boksör Sonny Liston'un yeğeni olarak dünyaya geldi Riley B. King. Annesiyle babası o henüz küçükken ayrılmıştı. 9 yaşında annesini kaybetti ama birkaç yıl sonra bu kayıp ona babasını geri getirdi. 11 yaşındayken pamuk tarlalarında çalışmaya başladı. Haftada 22.50 $’lık kazancının bedeli ırkçılık ve ayrımcılığın aşağılık yüzüyle henüz çok küçükken tanışmış olmasıydı. Blues'a dair hatırladığı ilk ritm ve melodiler de işte o pamuk tarlasından geliyordu. 1988 yılında verdiği Living Blues röportajında şöyle demişti: "Şarkı söylerken ya da gitarımı çalarken çocukken o tarlada duyduğum seslerin aynısını işitiyorum."

İlk gitarını ona kimin aldığı hala bazı kaynaklarca muamma olsa da, B.B King Lucille ile, çalıştığı tarlanın sahibi aracılığıyla tanıştı. Riley artık hafta içi pamuk topluyor, hafta sonları ise Mississippi'de herhangi bir geniş caddenin herhangi bir köşesinde müziğini yapıyordu. Gitarıyla geçirdiği her vakit,  yola çıkma özlemini  beraberinde getirdi. Bir gün Mississippi 'den Memphis'e uzanan yola koyuldu. 1948 yılına kadar yaşadığı Memphis, B.B King'e tam da hayalini kurduğu müzikal atmosferi verdi. B.B. lakabını Beale Street Blues Boy (Beale Caddesi’nin Bluescu Çocuğu)’dan aldığında sene 1948’di. Bu çocuğun lakabı birkaç yıl sonra Blues Boy King (Blues'un Çocuk Kralı) diye değişti, son durak ise bizlerin onu tanıdığı ismi, B. B. King oldu.

Birkaç sene sonra verdiği konserlerden biri vesile oldu gitarının ismini Lucille koymasına. O gece bardaki herkes çok sarhoştu. Yaşanan kavga esnasında içeride bulunan ısıtıcı sahneye devrildi ve bir anda her yanı alevler sardı. B.B. King önce can havliyle kendisini dışarı attı. Gitarını unuttuğunu fark edince de bir saniye bile düşünmeden alevlerin içine daldı ve onu kurtardı. Yangının ardından, anlaşmazlığın nedeninin Lucille adında bir kadın olduğunu öğrendi.  Kararını vermişti, gitarına artık Lucille diyecekti.

Hayatına iki kadın girdi B.B. King'in; Martha ve Sue. Ancak onun da söylediği gibi onun tek kadını, gitarı Lucille’di. B.B. King nereye giderse, Lucille de onunla geldi 75 sene boyunca. Bu iki kadın 15 çocuk verdi ona. Konu çocuklarına geldiğinde, bu kadar çok çocuğu olmasına rağmen, onlar tam "Baba bir gel!" diye seslendiklerinde yanlarında olamadığı için üzgün olduğunu söyledi. Hayatının en zor performansı ise  1992 yılında Florida Gainesville hapishanesinde verdiği konser oldu. Çünkü onu dinlemeye gelen hükümlüler arasında kızı Patty de vardı.

Eric Clapton’dan Stevie Ray Vaughan’a kadar birçok isme ilham kaynağı olan blues müziğin efsane ismi B.B. King 89 senelik hayatına yüzlerce eser ve 15 Grammy ödülü sığdırdı. ‘Sweet Black Angel’, ‘Rock Me Baby’,‘The Thrill is Gone’ ve dahasıyla buluşturdu bizi B.B. King. Jimi Hendrix'ten Black Sabbath'a, U2’dan Gary Moore'a, Led Zeppelin’den Santana’ya  neredeyse herkesle en az bir kere aynı sahneyi paylaştı. Bir kaç sene önceye kadar yılda yaklaşık 100 konser veriyordu. 1957 yılında çıkardığı ilk stüdyo albümü ‘Singin’ the Blues’ kapsamında A.B.D.’de bir yıl içerisinde 300’ün üzerinde konser veren B.B King daha o günlerde kırılması zor rekorların adamı olduğunu göstermişti. 1987 tarihinde kurulan Rock & Roll Hall of Fame‘e kabul edilen ilk isim olan B.B. King,  müzik kariyeri süresince 10’u “En İyi Blues Albümü” kategorisi olmak üzere 15 Grammy ödülü kazandı. 52 yılda 15 binden fazla konserde sahne aldı ve 80 yaşında aktif müzik kariyerine son verdi. Bir süredir sadece hayır işleri için düzenlenen özel etkinliklerde sahne alıyordu.

Blues hakkında şunları söylemişti B.B. King verdiği bir röportajda  "Blues hayattır, bugün yaşamakta olduğumuz gibi bir hayat, geçmişte yaşamış olduğumuz gibi bir hayat, yarın da yaşayacağımız bir hayat. Bir erkek yoktur ki, kadınları sevmesin, hayatında bir kadına aşık olmamış olsun. Ya da bir kadın yoktur ki, bir erkeği sevmesin, hayatında bir erkeğe aşık olmamış olsun.  Ama işler bazen kötü gider işte, o zamanlarda blues hep var olacaktır.”

B.B. King’in ardından...

"Hepimizin idolleri vardır" demişti B.B. King bir keresinde, "Önemsediklerin gibi çal ama asla kendin olmayı unutma" diye de eklemişti. Bir ölümsüzlük iksiri olsaydı, ilk içenlerden biri B.B King olmalıydı. Blues müziğin üzgününe bizler aşinayız, peki ya Lucille ne yapacak?

The thrill is gone / Heyecan gitti

It's gone away for good  / Tamamen gitti

Someday I know I'll be over it all baby / Biliyorum, bir gün üstesinden geleceğim bebeğim

Just like I know a man should  / Bir erkeğin yapması gereken gibi

You know ı'm free, free now baby  / Biliyorsun özgürüm,şimdi özgürüm bebeğim

I'm free from your spell / Senin büyünden bağımsızım

I'm free, free now  / Özgürüm, şuan özgürüm

I'm free from your spell / Senin büyünden bağımsızım

And now that it's over / Ve artık bitti

All I can do is wish you well  / Tek yapabildiğim,iyi olduğunu dilemek

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik


Yazar Hakkında