Soykırımın 100. Yılında Türkiye’nin pek çok kentinde anma etkinlikleri düzenledi.
Diyarbakır Süryani Meryem Ana Kilisesi’nde 100 çan
Diyarbakır Süryani Meryem Ana Kilisesi 24 Nisan’da hayatını kaybedenler için soykırım anması ayini düzenledi. çok sayıda kişinin katıldığı ayinde 100 kere çan çalındı.
Mardin
Mardin Büyükşehir Belediyesi kentin çeşitli noktalarına Süryanice, Kürtçe, Arapça ve Türkçe dillerinde "1915 Süryani Soykırımı'nın (Sayfo) inkarına son verilsin" yazılı pankart astı.
Midyat
Süryanilerin açlık grevi sona erdi
100. Yıl Seyfo Komitesi tarafından, Midyat Süryani Dernekleri Federasyonu’nda başlatılan dört günlük açlık grevi düzenlenen anma etkinliğiyle sona erdi. “1915 Süryani Soykırımının inkarına son verilsin” pankartıyla Dernek binasından Midyat Meydanı’na kadar yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün ardından konuşan Süryani Kadın Merkezi (SURKADİM) Temsilcisi Aynur Özgün, yüzleşme çağrısı yaptı.
Derik
Derik'te, Surp Kevork Ermeni Kilisesi'nde anma etkinliği düzenlendi. Derik’te yaşayan iki Ermeni ailenin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı etkinlikte saygı duruşunda bulunuldu, mumlar yakıldı.
Anmada konuşan Zekeriya Sabuncu, 13 yaşındayken yaşanan katliamdan sağ kurtulan ninesinden katliamı dinlediğini belirterek, ninesinden dinlediklerini anlattı. Sabuncu, "Katliam öncesi Ermeni ailelerinin önde gelenlerini Hükümet Konağı'nda topluyorlar ve daha sonra silahlarına el koyuyorlar. Diyarbakır'da Hükümet Konağı bahçesinde Patriğimizi diri diri yakıp, katlediyorlar. Derik'te kadın, çocuk ve hasta olarak Ermeni ve Süryanileri ayrı ayrı kafilelere ayırıyorlar. Daha sonra bu insanları Derik'te bulunan Turcel Dağı ve Gov mevkiinde yüzlerce metre yükseklikten atarak, katlediyorlar" diye ifade etti.
Ninesinin olayı anlatırken, sürekli gözyaşı döktüğünü söyleyen Sabuncu, "Ninem, çocukları dağdan atarken, katillerin 'bakalım kanatlanıp uçacaklar mı?' diye anlatımda bulunuyordu. Yine hamile kadınların karınlarını hançerlerle diri diri deşerek doğmamış bebekleri katlediyorlardı. Bununla birlikte bunlar altınlarını yutmuşlar diyerek, karınlarını deşerek bedenlerinde altın arıyorlardı" diye aktardı. Soykırımın sorumlusunun Osmanlı Devleti ve onunla işbirliği içinde olan aşiretler ile şeyhler olduğunu söyleyen Sabuncu, "Şimdi ise Kürt halkıyla kardeşçe yaşıyoruz. Burası bizim vatanımızdır. Dünyanın neresine gidersek gidelim, her zaman memleketimizin özlemi içerisinde yaşıyoruz" dedi
Konuşmaların ardından, katliamda yaşamını yitirenler için dualar okundu.
Dersim
Dersim’de Dersim Alevi Dostluk Derneği’nin yaptığı çağrısıyla soykırım anması yapılıyor. Soykırımın Dersim’deki önemli mekanlarından biri olarak kabul edilen Kayışoğlu Yarmasında bir araya gelenler, soykırımda hayatını kaybedenler için karanfiller bıraktı.
Anmanın ardından Hozat’ta bulunan ve önemli bölümleri yıkık halde bulunan Yergan (Ergen) Kilisesine giderek mum yaktılar. Anmaya HDP Milletvekili Adayı Alican Önlü ve Hozat Belediye Başkanı Celalettin Polat da katıldı.
Üniversitede soykırım anmasına polis müdahalesi
İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampusu'nde, HDP Gençlik Koordinasyonu'nun gerçekleştirmek istediği Ermeni Soykırımı anmasına polis müdahale etti. "Hrant'la, Sevag'la, soykırımla yüzleş" pankartı ve katledilen Ermeni aydınlarının fotoğraflarını asarak oturma eylemi başlatan öğrencilere polis tarafından müdahale edildi. Pankart ve fotoğrafları sökmeye çalışan polisle öğrenciler arasında gerginlik yaşandı. Gerginliğin ardından öğrenciler anam etkinliğini gerçekleştirdi.
Mersin
HDK Mersin İl Meclisi ve Mersin 68'liler Derneği, Özgür Çocuk Parkı'nda bir araya gelerek soykırım kurbanlarını andı. HDP milletvekili adaylarının da katıldığı anma etkinliğinde “Soykırımla yüzleş. Ermeni soykırımının 100. Yılında kaybettiklerimizi anıyoruz” pankartı taşınarak, "Ermeni halkı yalnız değildir", "1915'i unutma unutturma" sloganlarını atıldı.
Açıklamada konuşan Mersin 68'liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran, şunları söyledi,
“Soykırımının üzerinde 100 yıl geçmesine rağmen bu gerçekle yüzleşilmedi. İktidarı elinde tutanlar inkar politikalarını sürdürdü. İnkar etmeninin yerine yüzleşme, yok saymanın yerine kimlikleri ile tanıma, ötekileştirme yerine ortak bir geleceği beraber halkların kardeşliğine dayalı onurlu bir şekilde birlikte kurabiliriz. Ermeni soykırımı ile yüzleşerek yüz yıllık bir utanca son verebiliriz” diye konuştu.
Adana
İHD Adana Şubesi dernek binasında basın toplantısı düzenledi.
“Adalet, hakikat için 100 yıllık inkar Ermeni Soykırımı ile yüzleşin” pankartının asılı olduğu toplantıda konuşan İHD Adana Şube Eş başkanı İlhan Öngör, “100 yıllık inkar ve soykırımla toplum olarak yüzleşme zamanımız gelmiştir. Demokratik yaşamın inşası ancak ve ancak bu hakikatlerle yüzleşmekle mümkündür" diye konuştu.
HDK: Devletten özür bekliyoruz
Halkların Demokratik Kongresi ‘de soykırımın yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi,
“Hepimiz biliyoruz ki, soykırım yalnızca yüz binlerce insanın öldürülmesi, tehcir edilmesi demek değildir; soykırım aynı zamanda, soykırımın gizlenmesi, reddedilmesi, inkâr edilmesi, unutturulması için sistematik yalanlar üretilmesi demektir. Yüz binlerce Ermeni’yi öldüren devlet, bu büyük felaketi çok büyük yalanlarla unutturmaya çalıştı. Cumhuriyet tarihi, bu nedenle, cumhuriyetin temellerinin atılmasında önemli bir aşama olan Ermeni ve Süryani Soykırımı’nın unutturulması için üretilen devlet merkezli yalanların da tarihidir. Devlet geleneğiyle aralıksız tartışmak zorundayız. Her soykırım kendi geleneğini yaratır, bizler de, soykırımın tanınması için mücadele edenler de uzun bir süredir, soykırımla yüzleşilmesinin bir gelenek haline gelmesi için çabalıyoruz. Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için çabalamak, 1915 yılında kaybettiğimiz yüz binlerce insana karşı vicdani sorumluluğumuzdur! Bizler Halkların Demokratik Kongresi olarak, devletten özür bekliyoruz. Karşılıklı acılardan bahseden taziye mesajları değil, gerçek bir yüzleşme ve özür bekliyoruz. 100. Yılı milliyetçi histeriyi tırmandırmak için değil, demokratikleşmenin olmazsa ol az adımı olan yüzleşme ve özür için değerlendirin. Ermeni ve Süryani soykırımının inkârına son verilsin ve özür dilensin.
Avukatlar da soykırım kurbanlarını andı
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) de yazılı bir açıklama yayınladı. Anadolu ve Mezopotamya'nın ev sahiplerinden olan Ermeni ve Asuri haklarının yaşadıkları acıların ilk günkü gibi tazeliğini koruduğunun belirtildiği açıklamada, "100 yıl önce bu kadim halkların varlığına tahammül edemeyip; katliam fermanı veren zihniyetin bugünkü ardılları, yaşanan bu büyük katliamı inkar ederek aslında atalarına sadakatlerini ispatlamaktadırlar. Ataları nasıl ki; milyonlarca insanı öz vatanlarından sürüp ölüme gönderdiyse, bugün kendileri de bu büyük acıyı inkar ederek, esasında bu halkların varlığını inkar etmeye devam etmekte ve bu katliama ortak olmaktadırlar" denildi. .
Diyarbakır Barosundan soykırımı tanıyın çağrısı
Diyarbakır Barosu yazılı açıklama yaptı. 100 yıl önce, tarihin en büyük felaketlerden birinin ilk adımlarının atıldığının belirtildiği açıklamada, soykırımda yaşamını yitirenler anıldı. Açıklamanın, "Yüzyıl önce bizim atalarımıza komşu olan, devletin ve işbirlikçilerinin uygulamaları sonucu hayatlarını kaybeden, sayıları milyonu aşan, çocuk, kadın, yaşlı ve genç bu insanların anıları önünde saygı ile eğiliyor: Kardeş Ermeni ve Süryani halkının acısını acımız biliyor ve bir daha asla insanlığın böyle bir kırım ile karşılaşmaması için Ermeni toplumunu anlamaya ve bu yaşanan soykırımı tanımaya davet ediyoruz" denildi.
Şemikan Halkları Birliği: Türkiye soykırımı tanısın
Yine aralarında Süryani, Kürt, Arap, Mıhelmi, Êzîdî, Müslüman, Hristiyan gibi çeşitli din, inanç ve halk gruplarının bulunduğu Şemikan Halkları Birliği, 24 Nisan 1915'te yaşanan Ermeni Soykırıma dair yazılı açıklama yaptı. Yüzyıllardır Mezopotamya'da farklı halk ve inanç gruplarının bir arada barış içerisinde yaşadığının belirtildiği açıklamada, "Maalesef bu topraklarda katliamlar ve vahşetler bu kardeşliğe, birlikte yaşama gölge düşürmüştür. 100 sene önce Ermenilere, Süryanilere ve Êzîdilere büyük acılar yaşatılmıştır" denildi.