Hrant Dink Vakfı, ‘Anadolu Kültürel Mirası’ projesi çerçevesinde Rum, Ermeni, Süryani ve Yahudi toplumları tarafından inşa edilen kilise, sinagog, manastır, okul, hastane ve mezarlık gibi yapıların envanterini çıkartıyor. Anadolu’nun geçmişinde, yüz yıllarca varlık göstermiş halkların, büyük çoğunluğu yok edilmiş olan kültürel mirası bu şekilde tek tek ortaya çıkartılacak.
Araştırmacılar,
Nora Mildanoğlu , Zakarya Mildanoğlu, Mustafa Batman, Ezgi Deniz Berk, Merve
Kurt, Vahakn Keshishian, Tuna Başıbek, Alexandros Kampouris, Şahika Karatepe,
Zeynep Oğuz ve Norayr Olgar’dan oluşan ekip; Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Yunanistan Konsolosluğu’na bağlı
Sismanoglio Megaro’da bulunan belgeler ile çeşitli dillerde yayımlanmış tarihî
gezi günlüklerinin de aralarında
bulunduğu çeşitli kaynaklar üzerinde çalışma yürütüyor.
2014’ün ilk
aylarında başlayan projenin sonunda, Anadolu’nun dört bir yanında hâlâ ayakta
olanların yanı sıra, yıkılmış, yakılmış, korunamamış, depo ve veya ahır olarak
kullanılmış, camiye çevrilmiş yapıların da listesi çıkartılacak.
Proje koordinatörü Merve Kurt, araştırmacılardan Zeynep Oğuz ve Tuna Başıbek, projenin ayrıntılarını ve zorluklarını anlattı.
Zeynep Oğuz:‘Böyle kapsamlı bir envanter yok’
Çalışmanın ilk
aşamasında Ermeni yapıları üzerine bir yoğunlaşma vardı. Şimdi, bir yandan
Ermeniler üzerine oldukça ilerlemiş çalışmayı devam ettirirken, öte yandan
diğer toplumların kültürel yapıları üzerinde çalışarak envanteri
genişletiyoruz. Envanter konusunda bir tarih sınırlamamız yok. Ağırlıklı olarak
yakın tarihli çalışma yapsak da karşımıza bir Bizans yapısı çıkınca onu da
envantere kaydediyoruz. Ne kadar geriye gidebilirsek artık…
Nereye elinizi atsanız orada bir yapı çıkıyor. Sayıca çok fazlalar. Öte yandan, hiçbir zaman envanterin son hâli budur diyemeyeceğiz. Çok fazla yıkımın yanı sıra farklı şekillerde kullanılmış çok yapı var. Devlet eliyle tutulmuş kaynaklar var, ama biliyoruz ki hiç kayıt tutmadıkları dönemler de olmuş. Yapıların kullanımıyla ilgili cemaatler arası değişimler de olmuş. Şimdiye kadar, böyle kapsamlı bir envanter çalışması yapılmamıştı.
Tuna Başıbek: ‘Not düşüyoruz’
Dinî yapılar, manastırlar, kiliseler, okullar, yetimhaneler ve mezarlıklar çalışma kapsamımıza giriyor. Kaynaklarımız var ve halen farklı toplumların kaynaklarına yönelik arayışlarımız da devam ediyor. Osmanlı arşivlerinde kayıtlar üzerinde ve ikincil kaynaklar üzerinde çalışıyoruz. İçeriklerinde kiliselerden veya bu yapılardan bahseden kaynakları da tarıyoruz. Devlet kayıtlarında, 18. yüzyıldan sonra kilise yapımlarına dair çok fazla bilgiye rastladık; bu kayıtlar da işimizi oldukça kolaylaştırdı. Karşılaştığımız en önemli zorluklardan biri de yer isimlerinin değiştirilmesi. Kayıtta gözüken ama ortada olmayan bir köy var mesela. Tapu kayıtlarında bazı bilgilere ulaşılabilir; ama tapu kayıtları, araştırmacılara kapalı. Kültür Bakanlığı’nın ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün elinde bir envanter olduğu söylense de ortada yok. Valiliklerin hazırladığı envanterler var, ama onlarda da gayrimüslim yapılara yeterince yer verilmemiş. Artık binlerce kiliseden bahsedemiyoruz. Öyle ya da böyle ayakta kalmayı başaranlar çok az. Tarihe not düşüyoruz aslında. Bu çalışma, en azından ayakta kalan yapılar için bir farkındalık yaratabilir ve bu sayede de koruma altına alınabilirler diye umut ediyoruz.
Merve Kurt: ‘Online bir harita hazırlanıyor’
Çalışma,
Türkiye AB Bakanlığı tarafından fonlanıyor ve uzun bir süre daha devam
edecek. Araştırmacılarımız, farklı
kaynakları tarayabilecek kapasitede. Ermenice, Rumca, Osmanlıca, Fransızca,
İngilizce, Almanca, Arapça okuyabilen arkadaşlarımız var. Her toplumla ilgili
bilgilere sahip kişilerden oluşan bir danışma kurulumuz var. Kültürel Mirası
Koruma Derneği’yle de ortak faaliyetler yürütüyoruz. Envanterdeki bilgilerin görsellik kazanması,
hem projenin somutlaşması, hem de daha fazla kişinin erişimine ulaşması açısından
önemli. Bunun için, envanterdeki bilgileri online bir Türkiye haritasına,
giriyoruz. Mesela bir köyün üzerine tıkladığınızda, oradaki yapılar hakkında
bilgileri ve varsa görsellerini bulabileceksiniz. Yani haritayı açıp köyünüzde
kaç kilise, kaç okul, kaç sinagog varmış, bulabileceksiniz.
Uzmanlar tarafından bir pilot bölge seçilerek yürütülecek bir saha çalışması ayağımız da var. Uzmanlar, tespit edilen pilot bölgeye giderek, yapıların sosyal ve fiziki durumları hakkında değerlendirmelerde bulunacak. Acil müdahaleye ihtiyaç duyulan dört yapı belirleyip, resmî mercilerde bu yapılar için savunuculuk faaliyeti yürütmeyi de planlıyoruz.