İnternetteki yolsuzluk tapelerinde 'Bu milletin a... koyacağız' diyen Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, eski AKP milletvekili Süleyman Sarıbaş’ın açtığı davayla 8 bin TL’lik manevi tazminat ödemeye mahkum oldu. Fakat, Cengiz’i ‘millete hakaret’ suçlamasıyla mahkum ettiren Sarıbaş’ın hakaret sicili pek de parlak değil.
Eski AKP milletvekili olan ve partiden ayrıldıktan sonra bir süre ANAP Grup Başkan Vekilliği görevini yürüten avukat Süleyman Sarıbaş, internette yer alan ses kayıtlarında ‘millete küfür ettiği’ gerekçesi ile iş insanı Mehmet Cengiz’e 10 bin TL’lik manevi tazminat davası açmıştı.
İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edildi ve mahkeme davanın kısmen reddi ve kısmen kabulüne karar vererek iş adamı Mehmet Cengiz’in 8 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.
Davayla ilgili Cumhuriyet’e konuşan Sarıbaş, "Milletin alın teriyle zengin oluyorlar, ardından millete küfür ediyorlar. Biz gariplere bunu yapmaya hakları yok” dedi.
Fakat Sarıbaş, AKP milletvekili olduğu dönem Baskın Oran ve İbrahim Kaboğlu’na meclis kürsüsünden alenen küfretmişti.
“Azınlık arayanlar analarına babalarını sorsunlar”
Dönemin İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Alt Komisyon Başkanı Prof. Dr. Baskın Oran, hazırladıkları ‘Azınlık Raporu’ nedeniyle hedef gösterilmiş ve haklarında "halkı, kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak’ suçuyla dava açılmıştı. Hedef göstermenin yoğunlaştığı bu dönemlerde AKP milletvekili Süleyman Sarıbaş, Ekim 2004'te TBMM kürsüsünde gündem dışı söz alıp şunları söylemişti:
“Değerli milletvekilleri, bu kepazelik raporunu hazırlayan entel devşirme takımı … kamuoyuna zehirli salyalarını akıtmayı başardılar. Kimin adına çalışıyorlarsa görevi eksiksiz ifa ettiler… Millet bunları tükürüğüyle boğar… Barzani’nin danışmanlığını da yapan Filistin kamp kaçkını eski sosyalist şimdilerde liboş ve bu şekilde AB’ye girsek finoş olacak zatlar, Türklüğü içine sindiremeyen Türk düşmanı hainler…”
“..Azınlık arayanlar analarına babalarının kim olduğunu bir kez daha sorsunlar. Bilge Kağan’ın ve Atatürk’ün özdeyişleriyle sözlerimi tamamlıyorum, Ey Türk Titre ve Kendine Dön. Ne Mutlu Türküm Diyene".
'Oran, Agos'a yazdığı için açıklamalara katlanmak zorunda'
Oran’ın ve Kaboğlu’nun açtığı tazminat davası 2009 yılında Ankara Asliye 3. Hukuk Mahkemesi’nde kabul edilmiş; ardından Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, hakaret içeren ifadelerin ‘eleştiri sınırlarında olduğunu’ savunarak hükmü bozmuştu. Bozma gerekçesinde, ‘Baskın Oran’ın Agos yazarı olduğu için hakaretlere katlanmak zorunda olduğu’ vurgusu da vardı:
“Dosya içeriğinden, davacının Agos gazetesinde Ermeni sorunu hakkında yazılar yazdığı anlaşılmaktadır. Davalı, bu yazılara tepki [göstermiştir] Davacı, özgürce düşüncelerini açıklayabildiğine göre, bu düşünceler aleyhine yapılan açıklamalara, sert de olsa, katlanmak zorundadır.”