Avusturya Parlamentosu’nda kabul edilen 'İslam Yasası'nı ‘Yeni 28 Şubat’ olarak tanımlayan Erdoğan’a Avusturya Dışişleri Bakanı ve Uyumdan Sorumlu Bakan Sebastian Kurz ve Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu’ndan tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avusturya Parlamentosu'nda kabul edilen "İslam Yasası"na ilişkin "Bir taraftan AB müktesebatı diyeceksin ama bir taraftan AB müktesebatına tamamıyla ters adımlar atacaksınız. Olay farklı bir zemine doğru kayıyor. Bu kayışı durdurmak zorundayız. Bu ülkelerde adeta yeni 28 Şubatlar ihdas ediliyor. Bu ülkelerdeki kardeşlerimizin haklarını daha etkili şekilde savunabilmek için yeni Türkiye'yi, yeni anayasayı, başkanlık sistemini istiyoruz" demişti.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü tarafından bakan adına yaptığı yazılı açıklamada, "Sayın Sebastian Kurz, Erdoğan’ın Avusturya İslam Yasası ile ilgili açıklamalarını reddediyor. Biz ülkemizde yaşayan Müslümanlar için özgürce, insan haklarına uygun ve İslami kuruluşlarla istişare ederek kararlar aldık. Yurtdışından emir alacak değiliz" denildi.
"Erdoğan'ın eleştirileri yersiz, tutarsız ve temelsiz"
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu ise basın bildirisi yayınlayarak, "Erdoğan’ın eleştirileri yersiz, tutarsız ve temelsizdir" dedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Demokrasi sisteminin sağlıklı işlendiği Devletlerin başlıca görevlerinden biri Parlamento’nun onayına sunulan yasaların, konunun başlıca muhatapları ile birlikte müzakere edilerek hazırlanmasıdır. Bu demokratik ve katılımcı süreç sizi rahatsız etmiş, hatta size ters gelmiş olabilir. Avusturya Parlamentosu’nda kabul edilen İslam Yasası burada yaşayan gerek Alevi gerekse Sünni yurttaşların günlük yaşamlarını olumsuz etkilemesi bir yana her iki inanç grubuna da pek çok yeni hak yasal zorunluluk haline gelmiştir."
"Alevi ve Sünniler yasa kapsamında eşit haklara sahip inanç toplumları olarak tanınmaktadır. Üniversitede teoloji fakültesi kurulması ve burada ayrı ayrı Alevilik ve Sünnilik Bölümlerinin açılması yasal zorunluluk haline getirilmiştir. Böylece gerek Aleviler gerekse Sünniler kendi teologlarının, inançsal destek görevlilerinin, öğretmenlerinin Viyana Üniversitesi bünyesinde kendi inanç esaslarına göre yetiştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Askeriye, hastane ve hapishanelerde gerek Aleviler gerekse Sünniler inançsal destek hizmetlerini yürütmeleri için inanç personeli görevlendirilmesi yasal zorunluluk haline getirilmiştir. Alevi ve Sünni inanç grupları için mezarlık yeri tahsisi yasal zorunluluk haline gelmiştir. Alevi ve Sünniler için ayrı ayrı inanç dersleri garanti altına alınmıştır. Gerek Aleviliğin gerekse Sünniliğin kutsalları, sembolleri koruma altına alınmış, bu sembollerin amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmiştir. Gerek Alevi gerekse Sünnilerin önemli inanç günleri ve bayramları yasada adlarıyla yer almaktadır. Bu ve buna benzer hakların hangisinin AB müktesebatına aykırı olduğu bizlerce anlaşılmadığı gibi burada yaşamımızı nasıl zorlaştıracağı da muamma olarak durmaktadır.”
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu Erdoğan’a, “AİHM de davaları kazanan 25 Milyon Alevi’yi tanımak ve haklarını teslim etmek önceliğiniz olmalıdır”dedi.
Alevilik dünyada ilk defa bir anayasaya girdi
Avusturya'da "İslam Yasa Tasarısı", 25 Şubat’ta Meclis Genel Kurulu'nda oy çokluğuyla kabul edilerek yasalaşmıştı.
Federal Mecliste oy çokluğuyla kabul edilen yeni yasayla Avusturya'daki Camii dernekleri de dahil olmak üzere tüm İslami dernekler, anayasal kurum olan Avusturya İslam Cemaati'ne (IGGiÖ) bağlandı.
Çıkarılan yasayla ilk defa Alevilik, bir ülke anayasasında yer aldı. Dünyada bir ilk olarak beş önemli alevi inanç günü , Kurban Bayramı, Aşure günü, Nevruz, Hızır ve Gadir Hum (Velayet) bayramı, yasada adlarıyla yer aldı; Alevi cemaatinin kutsal günleri olarak resmen tanındı. Ayrıca Viyana Üniversitesi bünyesinde kurulacak Teoloji Fakültesinde Alevilik ayrı, bağımsız bölüm olarak yer alacak. Alevi teologlar ve inançsal destek görevlileri, Alevilik dersleri üniversitede verilebilecek.
Yasanın kabul dildiği genel kurul salonunda muhalefet partileri yasaya ret oyu vermişti. Aşırı sağcı FPÖ (Özgürlükçüler Partisi) lideri Heinz Christian Strache: “Radikalleşmeye karşı bir önlem almadığı gerekçesiyle yasaya karşı çıktık. İslam Avusturya'ya ait değildir" darken Federal Meclise giren Türkiye kökenli ilk milletvekili Alev Korun, “Yasada 'Müslümanların kanunlara uyması zorunluluğunun' tekrar ifade edilmesi ile Müslümanlar genel olarak zan altında bırakıldığını’ söylemişti.
Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) ise yasadaki bazı maddelerin değiştirilmesi için Anayasa Mahkemesine gideceklerini açıklamıştı.