Hayk ve Sefon Belek, geçimlerini Büyükada’da faytonculuk yaparak sağlayan ve bu mesleği büyükbabalarından öğrenmiş iki kardeş. Bir diğer emektar faytoncu, 70 yaşındaki Kevork Beyleryan, “Arabacılık baba mesleğimdir. 1958’de başladım bu işe. 1974’te Amerika’ya gittim, orada 24 yıl kuyumculuk yaptım ama 1998’de Türkiye’ye dönüp tekrar arabacılık yapmaya başladım” diyor.
Fotoğraflar: Vartan Estukyan
Adaya bahar gelince faytonlar konuşulur
VARTAN ESTUKYAN
Son günlerde basında, Haziran ayında Prens Adaları’nda fayton kullanımına son verileceğine ve onların yerine ‘elektrikli fayton’ denen golf arabalarının getirileceğine dair haberler yer alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, adalarla özdeşleşmiş taşıtlar olan faytonlarla ilgili kararına dair tartışmalar sürerken, Büyükada’nın yolunu tutup, hem arabacılık yapan Ermenilerle, hem de İstanbul Arabacılar ve Motorsuz Taşıt Vasıtaları Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Çülban ile konuştuk.
Babadan faytoncu
Hayk ve Sefon Belek, geçimlerini arabacılık yaparak sağlayan ve bu mesleği büyükbabalarından öğrenmiş iki kardeş. 1958 yılında İstanbul’da doğan Sefon Belek, çocukluğundan beri faytonculuk yaptığını anlatıyor: “Arabacılık, bizim aile mesleğimiz. Zamanında, büyükbabamın sekiz-on arabası vardı. Biz onun yanında yetiştik. Dayım da arabacıydı. Ben yazları adaya gittiğimde büyükbabamın yanında oturur, onu izlerdim. Merakı olan, heves eden herkes öğrenebilir bu işi.” 35 yıldır Büyükada’da yaşayan Sefon Belek, faytonların kaldırılacağına dair söylentilerin emekçileri rahatsız ettiğini ifade ediyor.
‘Adalar cehenneme döner!’
Hayk Belek ise, Büyükşehir Belediyesi’nin bu kararıyla, adalardaki tüm esnafın işsiz kalacağını, ayrıca elektrikli faytonların adaların yol şartlarına uygun olmadığını söylüyor: “Anıtlar Kurulu’nda, adalar, bisiklet ve yaya yolu olarak gözüküyor. Ama elektrikli faytonun işlevsel hale gelmesi, diğer motorlu taşıtların da adaya gelmesinin önünü açacak. Böyle olunca da, adalar motorlu taşıt cehennemine dönecek.”
Ada halkı, yazın, arabacılar, ada sakinlerine hizmet vermemesinden, daha çok ücret alabilmek için özellikle turistleri beklemesinden şikâyetçi. Hayk Belek, bu söylentilere karşı çıkıyor: “Arabacı, sırası gelen müşteriyi almak zorunda. Bir kişi böyle söylentilerle dedikodu yayıyor, sonra da suçlanıyoruz. Bunun gerçeklik payı yok. Turist gelince iki ön sıraya giren üçkâğıtçılar var aramızda ama biz de onları görünce, gerekli maddi cezayı kesiyoruz.”
‘Faytonlar giderse turist gelmez’
Faytoncu Kevork Beyleryan ise 70 yaşında. Aslında kuyumcu olduğunu söyleyen Beyleryan, uzun bir aradan sonra tekrar arabacılık yapmaya başlamış: “Arabacılık baba mesleğimdir. Ben de 1958’de başladım bu işe. 1974’te Amerika’ya gittim. Orada 24 yıl kuyumculuk yaptım. 1998’de Türkiye’ye döndüm. Yaşlandım, gözlerim iyi görmüyor artık. Tabii, kuyumculuk göz isteyen bir meslek. Ben de tekrar arabacılık yapmaya başladım.”
Beyleryan, Büyükada’ya duyduğu bağlılığı şu sözlerle anlatıyor: “Ben adaya âşığım. İstanbul’a yılda iki kez inerim, o da giyecek filan almak için. Adanın apayrı bir havası var. 70 yaşımdayım, daha aspirin içmemişimdir.”
Beyleryan, motorlu faytonların adayı bitireceğini düşünüyor: “Burada oturanlar Türkiye’nin zenginleri. Adamın zaten dört-beş tane otomobili var karşıda. Onu bırakıp dinlenmeye geliyor buraya. Sakinliği seviyor. Yoksa arabayı getiremez mi buraya? Getirir. Avrupa’dan gelen turistler de buraya geldiklerinde en çok faytonlara ilgi gösteriyor, faytonla gezip fotoğraf çektiriyorlar. Eğer bunu buradan kaldırırsan, turisti adalara çeken bir şey kalmaz.”
‘Büyükşehir Belediyesi’ni
ikna etmeye çalışacağız’
İstanbul Arabacılar ve Motorsuz Taşıt Vasıtaları Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Çülban, adalarda toplam 277 fayton olduğunu söylüyor. Çülban, faytonların kaldırılmasıyla adalı arabacıların işine son verileceğini, söz konusu elektrikli araçları Büyükşehir Belediyesi’nin görevlendireceği şoförlerin işleteceğini söylüyor. Çülban, “Bu kadar insan ailesini arabacılık yaparak geçindiriyor. Onların elinden bu işi alırsanız, nasıl bakacaklar ailelerine? Bunu hiç düşünmüyorlar. Her arabacı en az dört kişiye bakıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı alınan karardan vazgeçirmek için elimizden geleni yapacağız” diyor.
Çülban, asıl sorunun Adalar Belediyesi ile esnaf odaları arasındaki iletişimsizlik olduğunu söylüyor: “Bu, başlangıçta Adalar Belediyesi’nin projesiydi. Yapılamayınca, Büyükşehir Belediyesi başlattı projeyi. Adalar Belediyesi şimdi karşı çıkıyor. Ama biz en başından karşıydık. Adalar Belediyesi’yle de görüşmek istedik ama bir türlü iletişim kurulamadı. Burada asıl sorun, Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı karardan öte, yerel yönetimin esnaf odalarıyla iletişime geçmemesi.
Çülban, meseleyi kısa zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la görüşeceklerini belirtiyor.