Ada Gazetesi’nin sahibi ve sorumlu müdürü Şükrü Abanoz’un, Kınalıada’da 2010 yılında açılan çocuk parkına Hrant Dink’in adının verilmesine, “Hrant Dink, Türk Milletinin alnına Soykırım yaftasını yapıştırma gayreti içinde olan bir gazeteci” diyerek itiraz ettiği ortaya çıktı. Abanoz’un Adalar Belediyesi ve Adalar Kaymakamlığı’na sunduğu dilekçeler sonuçsuz kalmış olsa da dilekçelerde yer alan ifadeler okuyanı şaşırtıyor.
Ada Gazetesi’nin sahibi ve sorumlu müdürü Şükrü Abanoz’un, Kınalıada’da 2010 yılında açılan çocuk parkına Hrant Dink’in adının verilmesine, “Hrant Dink, Türk Milletinin alnına Soykırım yaftasını yapıştırma gayreti içinde olan bir gazeteci” diyerek itiraz ettiği ortaya çıktı. Abanoz’un Adalar Belediyesi ve Adalar Kaymakamlığı’na sunduğu dilekçeler sonuçsuz kalmış olsa da dilekçelerde yer alan ifadeler okuyanı şaşırtıyor.
Parkın açıldığı 11 Eylül 2010 tarihinden hemen sonra konuyla ilgili kaymakamlığa ve belediyeye iki adet dilekçe yazan Şükrü Abanoz, Adalar Belediyesi’ne yazdığı ve belediye tarafından 24 Eylül 2010’da 5531 numarasıyla kabul edilen dilekçede şu ifadeleri kullanıyor: “Bir kişinin adının kamuya ait yere verilebilmesi için o kişinin toplum yararına önemli hizmetler vermesi gerekeceğini bilen bir adalı olarak öğrenmek istiyorum: Türk Milletini yurt içinde ve yurt dışında yaptığı konuşmalarda (İnsanlık tarihinin en utanılacak, en aşağılık suçu olan) Soykırım yapmakla suçlayan ve bu söylemleri yüzünden katledildiği ileri sürülen Hrant Dink’in adının çocuk parkına verilerek ölümsüzleştirilmesinin dayanağı nedir?”
‘Soykırım parkı olacak’
Abanoz, kaymaklığa verdiği dilekçede ise yeni bir sav daha ileri sürerek, çocuk parkının zamanla soykırım parkına dönüşeceğini öne sürüyor: “Hrant Dink, Türk Milletinin alnına Soykırım yaftasını yapıştırmaya gayreti içinde olan bir gazetecidir. Ermeni vatandaşların yoğun olarak bulundukları ve bu nedenle de adı Ermeni Adası’na çıkarılan Kınalıada’da o çocuk parkında her yıl törenler düzenlenecektir. O törene uluslararası katılımlar olabilecek, o çocuk parkı zamanla soykırım parkına dönüşebilecektir. Belediye meclisinin aldığı bu karar Kınalıadalıların huzurunu bozabilecektir. Bu kararla Kınalıada ve Kınalıadalılar hedef durumuna sokulmuştur.”
Kınalıada’daki park, iki yıldır Hrant Dink’in adını taşıyor. Şükrü Abanoz, belediyeden de kaymakamlıktan da istediği karşılığı alamadı. Ancak, dilekçelerde yer alan ifadeler, Hrant Dink yaşarken hakkında yürütülen yalan ve iftira kampanyasında kullanılan argümanların, “ihtiyaç duyulduğunda” pervasızca tekrar tekrar kullanılabildiğini gösteriyor.