Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ın 24 Nisan Ermeni Soykırımını anma gününde Çanakkale’ye davet edilmesi konusunda bir açıklama daha yaparak daveti ‘alaycı ve basiretsiz’ olarak tanımlaması üzerine Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nden sert açıklamalar geldi.
Hürriyet’te yer alan habere göre, Ermenistan devlet Başkanı Serj Sarkisyan Yerevan’da ‘Ermeni Soykırımı 100’üncü yıl etkinlikleri Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin davetine bir kez daha cevap verdi:
“100 yıl etkinliklerini tüm gücümüzü kullanarak gerçekleştirmeliyiz, çünkü Türkiye Gelibolu muharebesini yeniden redakte ederek basiretiz ve alaycı tavrını bir kez daha sergilemiştir. Bana gönderilen biçimsiz daveti aldığımda olası yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için (Cumhurbaşkanı) Tayyip Erdoğan’a hemen yanıtımı vermiştim. Burada bir kez daha söylüyorum. Türkiye’nin attığı bu adım tıpkı soykırımı inkar etmek gibi hiçbir perspektifi yoktur. Üstelik bu tür biçimsiz hamleler Türkiye’nin siyasi irade zayıflığının yanı sıra hukuki sorumluluktan kaçmak istediğini de gözler önüne seriyor.”
Söz konusu açıklamanın ardından Hükümet ve cumhurbaşkanlığı kanadından ardı ardına sert açıklamalar yapıldı.
“Üslubu şiddetle kınıyoruz”
Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın Çanakkale Savaşları anma törenlerine yapılan daveti geri çevirirken kullandığı ifadeler hakkında, "Ne komşu bir devletin liderine, ne de kadim Ermeni milletinin bir temsilcisine yakışan bu üslubu şiddetle kınıyoruz" açıklamasını yaptı.
Açıklamada, ‘Türkiye'nin böyle bir olgunluk düzeyine ulaşabildiği için kendini şanslı gördüğü, Ermenistan'a 100. yıl dönümü idrak edilecek Çanakkale Savaşları'nı anma törenlerinde bu topraklarda hayatını kaybetmiş Ermenilerin de anılması ve layıkıyla temsil edilmesi amacıyla bir davet iletildiği’ iddia edildi.
‘Diasporayla yine de kucaklaşacağız”
"Radikal Ermeni çevrelerinin bu tarihi meseleyi bir zamanlar terörle, şimdi de çağdışı bir retorik ve geçmişte yaşanmış acıları suistimal eden bir yaklaşımla ele alması şaşırtıcı değildir. Şaşırtıcı olan bir devlet yönetme sorumluluğu üstlenenlerin benzer tavırlarıdır. Ermenistan yönetiminin bu çağdışı yaklaşımı, Türkiye'nin Ermenistan halkıyla ve Anadolu diasporası olarak gördüğü Ermeni diasporasıyla kucaklaşmasına yine de engel olarak görülmemektedir. Türkiye bu uğurda kendine yakışan adımlar atmaya kararlılıkla devam edecektir."
Hakaret ve nefret söylemi iddiası
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Sarkisyan’ın cevabıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Sarkisyan’ın, Sayın Cumhurbaşkanımızın Ermenistan’a yönelik davetini hedef alan, diplomatik teamüllere aykırı ifadelerinin kabul edilmesi mümkün değildir. Sayın Sarkisyan’ın bir devlet adamının ağzına yakışmayacak ifadelerini aynen iade ediyoruz” dedi.
Kalın, Ermenistan yönetiminin 2015′i Türkiye’ye ve Türklere karşı uluslararası bir kampanya haline getirmeye çalıştığının ve bu uğurda hakaret ve nefret söylemi içeren, diplomatik teamül sınırlarını aşan ifadeler kullandığının bilindiğini söyledi.
‘Radikal grupların kışkırtmaları’
İbrahim Kalın, “Kadim Türk-Ermeni dostluğu ve tarihdaşlığı, radikal grupların kışkırtmalarına rağmen yaşatılmaya devam edecektir. Bu samimi adımların, kendisini tahrif edilmiş tarih sayfalarından kurtaramayan Sayın Sarkisyan ve yönetimi tarafından takdir edilmesini beklemenin gerçekçi olmadığı görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan, Mayıs 2014’te ‘Türkiye’nin yeni seçilecek cumhurbaşkanını 2015'te Ermeni Soykırımı'nın çarpıcı kanıtlarıyla yüzleşmesi için resmen Ermenistan'a davet ettiğini’ açıklamıştı. Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbandian tarafından bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilen bu davetle ilgili hükümet kanadından bir açıklama yapılmamıştı.
Çanakkale Savaşı’nın yüzüncü yılının, Ermeni Soykırımı’nın başlangıcı kabul edilen 24 Nisan’da anılacağının açıklanmasının ardından Erdoğan, Sarkisyan’a davet mektubu göndermiş; Sarkisyan karşılığında “öncelikli sorumluluğunuz anma etkinliği düzenlemek değil, Soykırımı tanıyıp kınamak” diyerek önceki davetini hatırlatıp ”bizde davete yanıt almadan davet edilenin evine misafir olmak adetten değildir” demişti.