Erdoğan'ın hedefinde Diaspora var

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Biz samimiyiz ama ölçümüz şu; arşivlerimiz açtık varsa siz de açın ve bizim şu anda hala açılabilecek arşiv noktasında belgelerimiz var. Biz bunları da açmaya hazırız. Varsa üçüncü ülke onlar da açsın. Tarihçileri mi koyacağız arkeologları mı koyacağız, siyaset bilimcileri mi koyacağız kimleri görevlendireceksek görevlendirelim, onlar beraber çalışsınlar ondan sonra çıkacak rapora hep beraber saygıyı duyalım.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda TRT özel yayınına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nasuhi Güngör'ün modaratörlüğünde Akif Beki, Hilal Kaplan, Saadet Oruç ve Mahmut Övür'ün sorularını yanıtladı.

Erdoğan, 1915 Ermeni soykırımı üzerine de değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle: 

‘Geçen yılki mektuba olumlu cevap alamadık’

“Bildiğiniz gibi geçen yıl 23 Nisan’da benim bir mektubum olmuştu. Bu mektuba karşı biz Ermenistan’dan olumlu bir cevap almadık. Fakat dünyanın birçok yerinde gittiğimiz, görüştüğümüz liderler veya bize gelenlerin hepsi de bu mektubumuzdan dolayı memnuniyetlerini hep bize ifade ettiler. Fakat bu Ermeni Diasporası rahat durmuyor. Onlar yine karıştırmaya, kurcalamaya devam edip ve Türkiye ile bu noktada bir cebelleşmenin, adeta kavganın içerisinde bu süreci işletmek istiyorlar. Bizim üzerimizde olan görev, bir defa böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil.”

‘Sipariş üzerine kabul etmeye mecbur değiliz’

“Yani birilerinin siparişi üzerine, biz sözde Ermeni soykırımını kabul etmeye mecbur değiliz. Biz diyoruz ki bu konuda samimiyseniz gelin, bunları bırakalım tarihçilere, tarihçiler bu konuda çalışsınlar, arşivlerimizi açalım. Biz arşivimizi açtık. 1 milyonun üzerinde belge, bununla ilgili ortaya çıkardık. Ermenistan’ın varsa arşivi, o da çıkarsın. Üçüncü ülkelerde varsa onlar da çıkarsın. Fakat bunların hiçbirisi böyle bir gayretin içine girmiyorlar. Tamam, biz tarihçilerimiz tespit ettik, siz de tespit edin. Üçüncü ülkelerden de tespit edelim. Çalışsınlar, bu çalışmaların neticesinde raporlarını bize sunsunlar, ondan sonra da siyasiler olarak biz masaya oturalım.”

“Atılması gereken adımları da atarız”

“Eğer hakikaten bunun neticesinde bizlerin bir suçu varsa, ödememiz gereken bir bedel varsa, kalkar o zaman Türkiye olarak biz bunu değerlendirir, atılması gereken adımları da atarız”

“Fakat burada dikkat edelim. Bir 1915 tarih olarak ortada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ortada bir de karşı tarafta açılmayan arşivler ortada ama bizim açtığımız arşivler ortada. Sadece yaptıkları iş; 'Türkiye suçlu.' Böyle demekle Türkiye suçlu olmaz. Arşivlerimizin içerisinde yapılmış yanlışlar olduğu kadar karşı tarafın bu noktada yapmış olduğu katliamlar da var, onlar da belgelere dayalı. Bütün bunları hep birlikte ele almak, ona göre değerlendirmesini yapmak gerekir diye düşünüyoruz. Bu konuda da biz samimi olarak masaya oturma noktasında, biliyorsunuz Ahmet Bey, Dışişleri Bakanıyken İsviçre’de bir süreci başlattık, orada da masadan kaçtılar. Kaçan onlar ama biz yine kovalayacağız dedik, yine onlar kaçtılar. Şimdi yapmak istedikleri şey, sürekli hiç alakası olmayan ülkelere gidip, oralardan bakıyorsunuz kendilerine göre bir karar çıkartıyorlar. Alakası olmayan, dünyanın değişik bölgesindeki bir ülke, yani sorsanız  Ermenistan nerede, haritada yerini gösteremez, orayla ilgili bakıyorsunuz bir iki adamı çok farklı yöntemlerle ele geçirip parlamentosunda oradan bir karar çıkartmak suretiyle, ‘işte filanca ülke de bunu destekliyor.’ Artık bunlar dünyada kolay kolay yer bulmaz, bulmayacaktır. Biz samimiyiz ama dediğim gibi ölçümüz şu; arşivlerimiz açtık varsa siz de açın ve bizim şu anda hala açılabilecek arşiv noktasında belgelerimiz var. Biz bunları da açmaya hazırız. Varsa üçüncü ülke onlar da açsın. Tarihçileri mi koyacağız arkeologları mı koyacağız, siyaset bilimcileri mi koyacağız kimleri görevlendireceksek görevlendirelim, onlar beraber çalışsınlar ondan sonra çıkacak rapora hep beraber saygıyı duyalım.”

“Bizim özellikle dünyada diaspora faaliyetlerine karşı zayıf olduğumuz ortada. Burada hep farklı ittifaklar da var. Bunu söylemek zorundayım. Ben tabii o mektubumda bu gerek Ermeni vatandaşlar gerekse Osmanlı vatandaşları olarak, Müslüman Türkler noktasında onların da ruhuna tabii bir rahmet okudum. Çünkü olay tek taraflı değil. Onlardan ölenler olduğu gibi yani Osmanlı Evlad-ı Fatihan’dan ölenler de oldu. Her iki tarafı bu noktada da dile getirdim, o mektubumda ve bunu aklıselim olanlar zaten inkar etmiyor. Onlar da kabul ediyor. Fakat aklı selim sahibi olmayıp da önyargılarla hareket edenler olaya farklı yaklaşıyor. Sıkıntının altında biraz bu yatıyor.”

“Bu lobi faaliyetleri, uluslararası anlamda biliyorsunuz birçok lobi şirketleri var. Bunlara tabii çok ciddi rakamlar, çok ciddi paralar harcamak suretiyle bu adımları atıyorlar. Bunlar yeni şeyler de değil ve bakıyorsunuz şimdi Hollywood'da falan çok ilginç filmler hazırlıyorlar. Bu filmlerle daha etkili olmaya çalışıyorlar. Doğrusu biz mesela onların oluşturduğu bir şeye aynı derecede girebilme noktasında, o rakamlarla girmeyi şu anda çok düşünmüyoruz. Çünkü burada ifade edemem, gelen rakamlar öyle basit rakamlar değil. Zihniyet noktasında ilişki halinde oldukları yerler bu noktada çok çok farklı.”

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem



Yazar Hakkında