MÜZİK
Sayat Nova Çocuk Korosu provalara yeniden başlıyor
Geçen yıl kuruluşunun 50. yılını kutlayan Sayat Nova Korosu, yeni sezona çocuk korosuyla merhaba diyor.
İstanbullu bir multienstrümantalist: Avedis Özdemir
İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmaları Merkezi’nde (MİAM) yüksek lisans yapan Özdemir, Roma’daki Sapienza Üniversitesi’nde de ayrıca yüksek lisans eğitimi aldı ve şu anda çoksesli badaraklar [Ermeni Kilisesi’nde yapılan ayin] ve İstanbul badaraklarını ele aldığı tezi üzerine çalışıyor.
Ermeni türkülerinin kraliçesi ölümsüzleşti
Ermenistan’ın ünlü halk müziği sanatçısı Ofelya Hambartsumyan 13 Haziran sabahı 91 yaşında hayata gözlerini yumdu.
‘Gomidas erken aşklarımdan biri’
Ermeni Soykırımı’na dair çalışmalarıyla tanınan antropolog Dr. Yektan Türkyılmaz, Agos’a bu kez plak koleksiyonuyla konuk oluyor. 2500’ü aşkın plağa sahip Türkyılmaz, bu koleksiyonu Uruguay’dan Saraybosna’ya farklı coğrafyalardan oluşturduğunu belirtiyor. 1942’de Nazi rejimi sırasında kaydedilmiş, Parsegh Ganatchian’ın meşhur Oror’unu (Ninni) söyleyen kadını dinleyince “Muhteşem bir şey” diyor ve iç geçirerek ekliyor: “O kadar acıklı söylüyor ki, sevemiyorum bile.” Türkyılmaz’la anlatılmaz dinlenir türden bir röportaj yaptık.
‘Müzik süreleri uzun olduğu için dizi klibe dönüşüyor’
Şu sıralar ‘Muhteşem Yüzyıl: Kösem’ dizisinin de müziklerini yapan Aytekin Ataş’la hem kariyeri, hem de Türkiye’de televizyon müziği sektörü üzerine konuştuk.
Sürgünde müzisyenlik zor zanaat
Arapça şarkılarıyla, son aylarda yolu İstiklal Caddesi’ne düşen hemen herkesin dikkatini çeken Suriyeli sokak müzisyenleriyle konuştuk.
'Şark bülbülü' Ghada Shbeir İstanbul'a geliyor
Geleneksel Ortadoğu halk şarkılarının önemli sesi Ghada Shbeir, Melihat Gürses’le bir konser vermek için İstanbul'a geliyor.
‘Bulunmam Gerek’ hoş ama yetersiz
Can Bonomo, ‘Meczup’ ile yaptığı çıkışı, ikinci albümünde pekiştiremedi. ‘Bulunmam Gerek’ adlı albümü, içinde hoş sesler barındırsa da yeni bir çıkış için yeterli değil.
“Biz hapşırmak istiyoruz”
Luxus’un yeni albümü ‘Hunim Başımda’nın çıktığı günlerde, Kadıköy Sahne’de bir konserleri oldu. Konserde onları izlerken, sahne performanslarından çok etkilenmiştim. Luxus, 2005’te, “Hadi çıkıp çalalım” diyerek öncelikle bir sahne projesi olarak ortaya çıkmış zaten, sonradan özgün besteler ve başarılı cover’larla oluşan albümlerle yoluna devam etmiş. Ama Luxus’u sahnede dinlemeden, yani sahne performanslarının enerjisini almadan gerçekte nasıl bir müzik yapıldığını tam olarak anlamak da mümkün değil.