KANLI 1 MAYIS

Sendikalar, 1 Mayıs 1977’de katledilen 35 kişinin anısına Taksim Kazancı Yokuşu’nda bir açıklama yaptı ve katledilenlerin öldüğü yere karanfil bıraktı.

Mithat Sancar, 1 Mayıs 1977 tartışması üzerine yazdı: 'Şimdi başlamış olan tartışmayı, Berktay’ın üslubundan bağımsız olarak ve Taraf’ın bu konudaki yanlı ve yanlış tutumuna rağmen, serinkanlı bir yüzleşmeye dönüştürmek mümkündür. Bunun, her alanda demokratik bir hesaplaşma kültürü yaratmak açısından çok yararlı olacağına inanıyorum.'

'Solun ve bütün sol gurupların en önemli yanlışı gerçeğin tekeline sahip olma tavrıyla ötekine karşı üstenciliği, kibri, nefret söylemini bir siyaset ve üslup haline getirmeleridir. Ama bugün solu eleştirdiklerini sananlarda da aynı tavrı görmek şaşırtıyor insanı. Eleştiri adına söylediklerinden hiç kuşku duymuyorlar.'

'Sadece bir noktayı hatırlatarak veda etmek istiyorum: Bugün Türkiye’de, Kemalist değil sosyalist olan, hareketlerine din ve dindar düşmanlığıyla yön vermeyen, sosyalizmi demokrasinin çok derinleşmiş ve yayılmış bir hali olarak anlayan, kendi katillerinin tarafında saf tutmuş sözde solcular tarafından uğradıkları her türlü hakarete rağmen adalet ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyen solcular var.'

1 Mayıs 1977 olaylarıyla ilgili tartışma büyüyor. Halil Berktay'ın 'solun kendi iç çatışması' teziyle ilgili destekler nitelikte görüş bildirenlerin yanısıra dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan gibi isimlerse karşı çıkıyor. Ezgi Başaran'a verdiği röportajda Ahmet İsvan, 'O gün başka bir güç devredeydi' ifadesini kullanıyor.

Yıldıray Oğur, Taraf gazetesinde bugün (3 Mayıs Perşembe) yayımlanan köşesinde, Kanlı 1 Mayıs olarak anılan 1 Mayıs 1977 olaylarını görüntüleyen İshak Işıtan'ın tanıklığına yer veriyor: 'Sular İdaresi üzerindeki silahlı iki sivili çektim. Ama ateş etmiyorlardı (...) Ateş açtıklarını görmedim ben. Belki kontrol için çıkmışlardı oraya. Yalan söylemem.'

Kanlı 1 Mayıs’ın, sol gruplar arasındaki nefretten doğduğunu savunanan dönemin Dev-Genç liderlerinden Bülent Uluer, 'İlk ateş Maocuların bulunduğu taraftan geldi' dedi. Dönemin tanıkları Halil Berktay'ın gündeme getirdiği 'solcuların kendi içindeki' çatışması tezini doğrularken Uluer, 'Ortam hazırdı ancak devlet müdahalesi olmasaydı bunlar olmazdı' diye konuştu.