SEHER
Seher’in, Nazo’nun, Bahir’in hikâyesi. Ve tabii Selahattin’in...
Demirtaş’ın güçlü bir mizah duygusu taşıdığını, bahsettiği konuların ağırlığına halel getirmeden, egemenleri, iktidarı, mizahın diliyle epey yıprattığını biliyoruz. Demirtaş bu özelliğini, tüm hikâyelerde değil ama ‘yakışacağını’ düşündüğü bir-iki hikâyede ortaya koymuş.