KÜLTÜR SANAT
Manuk’un atölyesi hem geleneksel hem çağdaş
Bir gün Karaköy sokaklarında yürürken, Manuk’s Workskop’ın vitrini dikkatimi çekiyor. Uzaktan gördüğüm takıların cazibesiyle içeri adım atıyorum. Orada karşılaştığım ve mağazadan sorumlu olduğunu anladığım kişiye bir şeyler sormak için kulaklıklarımı çıkardığımda, dinlediğim şarkının çalmaya devam ettiğini fark ediyorum. Ardından, takılara değil ama radyo kanallarına dair bir sohbet başlıyor. Sonra, yarattığı sade ama cezbedici tasarımları konuşmak için, Manuk Durmazgüler’in kapısını bir kez daha çalıyorum.
1915'e 2015'in penceresinden bakarken kültür sanatta hafızaya kaydedilenler
Pek çok acıya, katliama, faili meçhul cinayete tanık olduğumuz 2015, bu ağır içeriğiyle doğası gereği yüzyıllık Ermeni Soykırımı’na gönderme yaparken, kültür sanat dünyası da bu resmi tabuyla yüzleşilen pek çok etkinliğe ve işe evsahipliği yaptı. Farklı alanlardan isimlere bu yılın iz bırakan etkinliklerini ve o etkinliklerin toplumsal bellek üzerindeki etkilerini sorduk.
Sözleri ve notalarıyla Ermenice şarkılar
Artür Bağdasaryan’ın hazırladığı, çeşitli Ermenice şarkıların sözleri ve notalarından oluşan ‘Megheti’ adlı kitap, Türkiye Ermenileri Patrikliği tarafından yayımlandı.
‘Van bize geçmişi hatırlatıyor’
Van, ulusal ve uluslararası birçok filmin gösterildiği ‘Van Film Festivali’ vesilesiyle, Türkiye’den ve yurtdışından birçok yönetmen, oyuncu ve davetliye ev sahipliği yaptı. Festivalde, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Ermeni yönetmenlerin filmleri de gösterildi. Van’da, Alec Mouhibian ile yazıp yönettiği ‘1915’ adlı filmi izleyicilerle buluşan ve “İsmi ‘1915’ olsa da film 2015’i, bugünü anlatıyor” diyen Garin Hovhannisian’la, hem filmi, hem de ailesinin tarihini anlattığı kitabı hakkında konuştuk.
Güç sinema salonlarında yükseliyor
J. J. Abrams, serinin hayranlarını memnun etmek için risk almadığı bu filmiyle bizi memnun etmeyi başarıyor ama “Daha fazlası olmalıydı” demekten de kendimizi alamıyoruz.
2015’e veda, yeni sergilere merhaba
Senenin sonu hızla yaklaşırken, 2015’in son sergilerini geziyoruz. İstanbul’daki sanat mekânları, başka dünyalara kapılar açan, çok çeşitli anlatılar barındıran yapıtlara ev sahipliği yapıyor. Bunlar arasından seçtiklerimizi, dikkat çekici yönleriyle ele alıyoruz.
'Cuma, Cumartesi, Pazar’ Sismanoglio Megaro’ya bekleriz
Farklı din ve mezheplerden fotoğrafçıların, birbirlerinin kültürüne ve inanç ritüellerine bakışını yansıtan ‘Cuma, Cumartesi, Pazar’ başlıklı fotoğraf sergisi 31 Aralık’a kadar devam edecek.
‘Sürüne Sürüne Erkek Olmak’ artık sahnelerde
Romanların, hikâyelerin tiyatroya uyarlanmasına alışığız da, söz konusu bir sosyoloji kitabıysa, buradan bir oyun nasıl ve neden çıkarılır? Sosyolog-yazar Pınar Selek’in ‘Sürüne Sürüne Erkek Olmak’ adlı araştırmasından aynı isimle bir oyun kotaran Tiyatro Alesta ekibi, aslında oyunları ile bu sorulara yanıt veriyor. Erk sisteminin oluşturulmasında ağırlıklı rolü bulunan zorunlu askerlik hizmeti sırasında yaşananları, doğrudan tanıklarından aktaran kitap, yıl boyu sahnelerde ve farklı şehirlerde izleyici ile buluşacak.
Kürt sinemasının kamera arkasına dair bir film
Yıllar sonra ‘Taşa Yazılmış Hatıralar’ filmiyle Türkiye’ye dönen Mehmet Aktaş'la aldığı ödülü, filmin yapım sürecini ve Kürt sinemasının mevcut durumunu konuştuk.
Hem organik, hem geometrik
Akbank Sanat, dijital sanatın güncel örneklerini buluşturan ‘Monochrome’ başlıklı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Ceren ve Irmak Arkman’ın küratörlüğünde hazırlanan sergi, organik-geometrik, siyah-beyaz, sıfır-bir gibi ikilikler üzerine kurgulanmış.