TÜRKİYE
Resmi tarih cephesinde yeni bir şey yok
Türk Tarih Kurumu Ermenilerle ilgili geleneksel devlet tezlerinin tekrarı niteliğinde kısa belgeseller hazırladı. Belgeseller "Ermenilerin Osmanlı Devleti'ne İsyanı, Terör ve Propaganda' başlığı sunuluyor ve Türkçe, İngilizce, İspanyolca, Almanca ve Fransızca dillerinde 7 bölümden oluşuyor. TTK’nın internet sitesinde yer alan belgeselleri inceleyen tarihçi Mehmet Polatel Agos için bir değerlendirme kaleme aldı.
Piyasalar ile kavga etmeyeceğiz! Derken...?
Merkez Bankası bu hafta yaptığı toplantıda artırım beklentilerine karşın politika faizini yüzde 17.75'te sabit tuttu. Kararın ardından Dolar yükselirken, Borsa’da da ciddi düşüşler yaşandı. Alınan karar ve yansımalarını Vatan gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu Agos için değerlendirdi.
Organize skandal
Büyük haber değeri taşıdığı düşünülen bir yazı ile ‘skandal’ kelimesi gündemimize jet hızıyla girdi. Haber siteleri tıklarını arttırdı, sosyal medya kullanıcıları kendilerine yeni takipçiler devşirdi, skandalı yarattığı söylenen video elden ele dolaştı. Bunlar bildiklerimiz. Bilsek de görmediklerimiz ise özetle şöyle:
Aram olmak: Devrimci bir devlet adamının yetişme yılları (1879-1908)
Birinci Ermenistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle Ermenistan tarihine yakından baktığımız makaleleri yayınlamayı sürdürüyoruz. Bu kez özellikle ABD’de birçok üniversitede dersler veren son olarak Columbia Üniversitesi’nde Ortadoğu, Güney Asya ve Afrika Çalışmaları bölümünde ders veren Haçik Muradyan’ın bir makalesini sunuyoruz. Muradyan birinci cumhuriyetin kurucularından Aram Manukyan’ın yaşam öyküsünün Kafkaslar’da ve Osmanlı topraklarında geçen bölümüne mercek tutuyor.
‘Yeni sistemde dikkatler yerel yönetimlere çevrilecek’
Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Temmuz’daki yemin töreniyle birlikte yürürlüğe girdi. Yeni sistem beraberinde pek çok soruyu da gündeme getirdi. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve başladığı ilk günden itibaren cumhurbaşkanlığı tarafından birbiri ardına yayınlanmaya başlayan Kanun Hükmündeki Kararname’ler (KHK) kafaları daha da karıştırdı. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini ve bu sistem çerçevesinden önümüzdeki dönemde yaşanacak olası gelişmeleri Anayasa hukuku uzmanı Prof. Dr. Sevtap Yokuş’la konuştuk.
Vakıflı köyünün tarihinde yolcuydum
Bu pazar günü Ermenilerin en önemli ve renkli yortularından biri olan Vartavar’ı kutladık.. Bu bayramın ne anlama geldiğini Episkopos Sahak Maşalyan şu sözlerle anlatmıştı Agos’a: “Vartavar, Ermenilerin beş önemli yortusundan biri. İsa Mesih’in hayatında çok önemli bir olayı anlatıyor. Mesih çarmıha gerilmeden birkaç hafta önce üç öğrencisini yanına alır ve Galile yakınlarındaki Tabor Dağı’na dua etmeye çıkar. İsa Mesih onların gözünün önünde biçim değiştirir, ışık saçmaya başlar ve birden bire öğrencileri görür ki, bir yanında Musa, diğer yanında İlya var. Petrus bunun üzerine ‘Buraya üç tane çardak yapalım. Biri sana, biri Musa’ya, biri İlya’ya’ der. Tam o sırada, vaftizindeki gibi, gökyüzünü ışıktan bir bulut kaplar ve bir ses ‘Benim sevgili oğlum budur, ondan razıyım’ der.
‘Antakyalı Arapdilli Ortodokslar İstanbul’da hak ettikleri saygıyı görmeliler’
‘Üç Milliyetçiliğin Gölgesinde Kadim Bir Cemaat: Arapdilli Doğu Ortodoksları’ başlıklı kitap İstos Yayınları’ndan çıktı. Editörlüğünü Haris Rigas’ın yaptığı kitapta, Antakya’da Arapça konuşan, dini olarak Ekümenik Patrikhane’ye bağlı olan Ortodoks Cemaati’ne dair dört makale yer alıyor. ‘Örnek Vatandaşlar mı? Beşinci Kol mu?: Sekülerlik İle Çokkültürlülük Arasında Suriye ve Türkiye’deki Rum Ortodoks Toplulukları’ başlıklı ilk makale Haris Rigas’a ait. ‘Antakya’da Rum (Arap) Hıristiyan Kimliğinin Görünürlük Biçimleri: Etnisite, Ayrımcılık ve Mülksüzleştirme’ başlıklı ikinci makale ise Şule Can ve Zerrin Arslan tarafından kaleme alınmış. ‘İstanbul’da Yaşayan Antakyalı Ortodoksların Kendilerini Kimliklendirme Süreci ve İstanbul Rum Cemaatiyle İlişkisellikleri’ başlıklı üçüncü makale ise Özgür Kaymak ve Anna Maria Beylunioğlu tarafından yazılmış. ‘Nar Ağaçlarının Köyü Tokaçlı’ başlıklı dördüncü ve son makale ise Polina Gioltzoglou tarafından kaleme alınmış.
Dink cinayeti davası 10 Temmuz Salı günü devam edecek
Dink cinayeti davası 10-11-12 Temmuz tarihlerinde devam edecek. Önümüzdeki hafta yapılacak duruşmalarda Mahkeme, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memurları ve dönemin Trabzon Jandarma Komutanlığı’nda görevli bazı isimleri tanık olarak dinlemeye başlayacak.
İskân kurumunu yeniden düşünmeliyiz
Şehircilik ve nüfus çalışmaları deyince Türkiye’de akla ilk gelen isimlerden olan Sema Erder’in ‘Zorla Yerleştirmeden Yerinden Etmeye: Türkiye’de Değişen İskân Politikaları’ adlı yeni çalışması İletişim Yayınları’ndan çıktı. ‘Toplum mühendisliği’ kavramının sosyal bilimlerden gündelik siyasete taşındığı günümüzde, bu ‘mühendisliğin’ en etkili araçlarından birisi olan iskân politikalarını Sema Erder’le konuştuk.
Türkiye’de yabancı olmak kolay değil
Türkiye’de yabancıların çalışma koşulları önemli bir sorun. Kayıtdışı çalışan yabancıların pek çoğunun insanlık dışı şartlarda çalıştıkları ve yaşadıkları biliniyor. Biz de bu koşullarda yaşayan pek çok zorlukla mücadele etmek zorunda kalan göçmenlerle konuştuk. Helsinki Yurttaşlık Derneği’nden Hakan Ataman da Türkiye’de yabancıların çalışma izni süreçlerinin ne kadar karmaşık olduğunu anlattı.