DOSYA
Ermeni Soykırımı’ndan sağ kurtulanlar için bir sığınak: Çin
Türkçe çevirisini sunduğumuz bu makalenin daha kısa bir versiyonu, Armenian Weekly dergisinin Nisan 2016 tarihli sayısında yayımlandı. Makale, Çin’de 19. ve 20. yüzyılda yaşayan Ermeni cemaatlerinin tarihiyle ilgili çok daha detaylı bir raporun bir parçasını oluşturuyor. Dr. Khatchig Mouradian, New York Columbia Üniversitesi’ne misafir profesör, New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’ndeki ‘Mekan ve Hafıza’ Projesi’nde koordinatörü. Ayrıca Massachusetts’deki Worcester Devlet Üniversitesi’nde Felsefe Departmanı’nda ders veriyor.
“Yaratıcılığımı Ermenistan’da aldığım eğitime borçluyum”
New Jersey’de yaşayan Ermenistan doğumlu Amerikalı ressam Mher Khachatryan’la sanatçı kimliği ve projeleri üzerine konuştuk.
Ermeniler, Kürtler, Türkler bir hafta boyunca birbirlerini dinlerse
İsviçre’de, Caux Sarayı’nda bir grup Ermeni, Türk ve Kürt üçüncü kez diyalog, barış kurmak, uzlaşmaya varmak için buluştu. Ermeni-Türk-Kürt Diyaloğu adı altında yapılan panellerde Lübnan, Hollanda, Türkiye ve Ermenistan’dan gelen katılımcılar iki ülkenin halkları ve diasporaları arasında oluşan sessizliğin, güvensizliğin ve nefretin tarihini, nedenlerini konuştu, bunların ortadan kaldırılması için ortak yollar arayışına girdi.
Gelenler ve kalanlarla Anadolu’nun yemek hafızası
Yemek kültürü ve adil gıda hareketlerinin içinde çalışırken bir araya gelen Raife Polat ve Ayfer Yavi, göçlerle şekillenmiş Anadolu’daki halkların yemeklerini, aile anıları ve büyüklerden kalan tariflerle bir araya getirdi ve ortaya ‘Anadolu’nun Tadı Tuzu – Kardeş Mutfaklar’ çıktı. Geçtiğimiz haftalarda Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitap, ‘Anadolu mutfağı’ olarak tanımlanan ve genellikle bir bütünmüş gibi algılanan bu mutfağa bir adım geriden bakarak, hem yemeklerin kökenini hem de hikayelerini keşfe çıkıyor. Macarlar’dan Tatarlar’a, Selanik’ten Rodop’a uzanan göç ve yemek hikayelerinin yanına yüzyıllardır bu topraklarda yaşayanlardan Sefarad, Ermeni, Rum, Kürt, Alevi yemekleri ekleniyor. Yavi ve Polat’la hem yemeğin hafızasını hem de kitabın yolculuğunu konuştuk.
İstanbul’un Mösyösü, Kuaför Vili’si
Geçtiğimiz aylarda İletişim Yayınları’ndan hayli ilginç bir kitap yayınlandı. Funda Şenol Cantek’in derlediği “Aynanın Önünde Cımbızın Ucunda-Kuaför Kitabı” başlıklı çalışma giderek bir endüstrinin, güzellik endüstrisinin parçası haline gelen bir zanaatı hem sınıfsal farkların canlı bir şekilde yansıdığı performans alanı, hem de erkeklerin icra ettiği bir iş olarak kadın ortamına yansıyan toplumsal cinsiyet karmaşası açılarından ele alıyor. Çok sayıda makalenin yer aldığı kitapta Agos için hazırladığı yazı dizileriyle tanıdığımız Rita Ender’in çok ilginç bir portresi de yer alıyor. Mösyö Vili’nin hikayesi. İletişim Yayınları’nın izniyle bu çarpıcı hayat hikayesini sunuyoruz.
Öğrenciler tarih yazdı
‘Birinci Dünya Savaşı’na Katılan Ülkelerden Mesaj Var- Gençler Cihan Harbini Farklı Perspektiflerden Tartışıyor ve Yazıyor’ başlıklı kitap, Tarih Vakfı Yurt Yayınları’ndan çıktı. Aralarında Getronagan Lisesi’nin de bulunduğu İstanbul’dan bir grup lisenin öğrencilerinin katıldığı, 2014-2016 arasında süren bir projenin ürünü olan kitabı, Tarih Öğretmeni Mehmet Ali Yapıcı Agos okurları için değerlendirdi.
Meteliksiz Aşıklar, Menderes İstanbul’u ve bir komünist ütopya
Zaven Biberyan’ın Meteliksiz Aşıklar romanı 1950’lerin sonlarında bir aşk hikayesi etrafında Ermeni bir ailenin iç çatışmalarına yakından bakarken Ermeni toplumun siyasi iktidarla ilişkilerine ve kendi içindeki bildik sorunlarına da ışık tutuyor. Romanı okuyunca “65 yıldır ne değişti, ne değişmedi acaba?” diye düşünüyor insan..
‘Kılıç artığı’ Anjel Açıkgöz’e veda
17 Haziran’da Leipzig’de hayata veda eden Türkiye sol hareketinin belleği Anjel Mari Açıkgöz’ü dostları anıyor. Zakarya Mildanoğlu, Nabi Yağcı, Gün Benderli Togay, Jale Mildanoğlu, Vaçe İhmalyan, Metin Sert, Mustafa Doma ve Nürnberg’teki dostları, yoldaşları Anjel Açıkgözün ardından yazdı.
“Ay bacadan aştı uyumaz mısın?”
Mehmet Sadi Aydın'ın kaleminden Define Tefrikası - 5. ve son bölüm
‘Anadilimizi kaybedersek geriye kalanın hiçbir değeri olmaz’
Bir dizi seminer vermek üzere İstanbul’a gelen Erivan Devlet Üniversitesi öğretim üyelerinden Hagop Çolakyan'la, Batı Ermenicesinin günümüzde ve yakın tarihte yaşadığı sorunlar üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik