Maral Müzik ve Dans Topluluğu, kuruluşunun 35. yıldönümünü görkemli bir gösteriyle kutladı. 14 Aralık Pazar akşamı İstanbul Kongre Merkezi’nde (İKM) düzenlenen etkinliğe, 2500 seyirci geldi. İstanbul’un en yeni ve en büyük kongre merkezi olarak lanse edilen İKM’nin fiziki sınırlarını zorlayan bu yoğun ilgi, salona da tarihi bir gece yaşattı.
Pazar akşamı olması nedeniyle kalabalık olmayan Nişantaşı, Elmadağ, Osmanbey bölgesinde konser öncesi salona ulaşmaya çalışan gruplar, alışılmışın dışında bir görüntü oluşturuyordu. İzleyiciler arasında, Ekümenik Patrik Bartholomeos, Patrik Genel Vekili Ateşyan, Ermeni Katolikleri Dinî Önderi Kerabaydzar Zekiyan ile Süryani Ortodoks ve Süryani Katolik dinî liderlerinin yanı sıra, Beşiktaş, Sarıyer ve Şişli Belediyesi’nden üst düzey yetkililer, Ermeni toplumunun önde gelenleri, Etyen Mahçupyan ve Hıncal Uluç gibi isimler de dahil olmak üzere, üç yüzü aşkın protokol davetlisi yer alıyordu.
Girişlerdeki yoğunluk nedeniyle yarım saat geç başlayan gösteride, açılış konuşmasının ardından, 35. yıl etkinliklerinin medya ve iletişim sponsoru olan Luys Magazin Dergisi adına Aram Kuran’a, Kerabaydzar Zekiyan tarafından bir plaket takdim edildi.
Üç kuşak geçti
Esayan Okulu’ndan Yetişenler Derneği çatısı altında, 130 kişilik bir dans grubuyla çalışan Maral Müzik ve Dans Topluluğu, gösteriye prensesler, kılıç-kalkan ve prensler üçlemesiyle başladı. 1980’de, askeri darbe nedeniyle tüm dernek faaliyetlerinin durdurulduğu bir dönemde, Benon Kuzubaş ve arkadaşları tarafından kurulan topluluk, 1986 yılında Kuzubaş’ın vefatına dek birçok önemli gösteriye imza atmış ve Ermeni toplumunun kültür yaşamında bir canlanma yaratmıştı. 1990’da Garbis ve İris Çapkan çiftinin topluluğun başına geçmesiyle, Maral’ın bugünkü yapısına ulaşmasının temelleri atıldı. Artık üçüncü kuşaktan gençlerin yer aldığı toplulukta, dans çalıştırıcılığı görevini üstlenen Çapkan çiftine, 90’lı yıllardan beri Maral’da aralıksız olarak dans eden Sarem Külegeç Şeşetyan da katıldı. Ermenistan’dan gelen, Hayk Krikoryan yönetimindeki 12 kişilik orkestra eşlik etti. Yoğun ilgi nedeniyle, gösteri 25 Ocak’ta tekrarlanacak. Amatör dansçılardan oluşan bir topluluk için önemli bir başarı olan bu gösterinin başka şehirlere, hatta yurtdışına taşınması da hedefleniyor. Üç kuşağın geçtiği bir dans ekolüne dönüşen Maral Müzik ve Dans Topluluğu, sergilediği organizasyon becerisiyle, artık gerçek bir dans okulu kurabilecek ve kendi profesyonel dansçılarını yetiştirebilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
Sayılarla 35. yıl gösterisi
Bugüne kadar sayısı binlere yaklaşan üyesini Ermeni kültürüyle tanıştıran Maral Topluluğu’nun tarihinde neler yaşanmadı ki... Onlarca gösteri, sayısız mutlu an, bazı kalp kırıklıkları, Maral bünyesinden ayrılarak oluşan çeşitli dans grupları ve Çapkan çifti gibi, Maral sayesinde bir araya gelen çiftlerin oluşturduğu birçok aile... Gerçek bir kolektif çalışmanın ürünü olan ‘35. yıl’ etkinliğine sayılarla baktığımızda, karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: 6-14 yaş grubundan 70, 16-30 yaş grubundan 44, 40-60 yaş grubundan 16 dansçı ile, toplam 130 dansçı; 25 kişilik yapım ekibi; 12 kişiden oluşan teknik kadro; gece için salona gelenleri karşılayan 18 kişilik ekip; toplumun önde gelen kurum ve kişilerinden 32 sponsor; belediyeler, çeşitli kuruluşlar ve kişilerin yer aldığı, 46 isimlik teşekkür listesi; Selma İskenderöz öncülüğündeki dokuz kişilik tertip heyeti; dernek yönetimi, Maral yöneticileri, Maral Aile Birliği ve prodüksiyon ekibinin dahil olduğu 25 kişi... Yani, 300’e yakın kişi ve kuruluşun katkısıyla hazırlanan ve 2500 izleyiciyle buluşan bir gösteri...
Gecenin ‘en’leri
Solist dansçılar sergiledikleri figürlerle öne çıkarken, şehir billboardları da dahil olmak üzere birçok noktayı süsleyen konser afişlerinde yer alan Tami Aksel Kapusuz ve Herman Biberyan, ‘posterdeki çocuklar’ olarak gösterinin en çok ilgi çeken isimleri oldu. Vizyona girecek bir filmin afişini andıran bu posterler, gösteriye gelenlerin beklentilerini yükseltmişti. Gösterinin koreografisi, dans figürleri ve solist Talia Armanlı’nın performansıyla birlikte profesyonelliğe en çok yaklaşan kısmı, Ara Kevorkyan’ın düzenlediği, Muş yöresine ait geleneksel şarkı eşliğinde sergilenen dans oldu. Bu dans dışında en çok dikkat çekenler ise, birinci bölümün finalindeki, Daron (Muş) yöresi danslarının kostümleri; ikinci bölümdeki ‘Koçari’ dansındaki miniklerin uyumu ve tutkusu; duduk sanatçısı Sevada İritsyan’ın piyano eşliğinde yaptığı ilginç ‘Sarı Gelin’ yorumu; ‘Hbard Akhçig’ dansındaki kızların zarafeti, ve konserin sonunda yapılan final dansında sergilenen gurur tablosu.
Berge Arabian’ın objektifinden gecenin yansımalarına buradan ulaşabilirsiniz.