Nar Taneleri’nin galası, Ataköy Yunus Emre Sahnesi’nde yapıldı. 1,5 yıllık bir hazırlık döneminden sonra merhaba diyen proje, Hagop Güleç yönetimindeki 30 kişilik bir topluluk tarafından sahneye konuldu. Güleç, “Artık kabuğumuzdan çıktık. Geri dönüşümüz yok” dedi.
Son yıllarda giderek çoraklaşan İstanbul Ermenilerinin kültürel yaşamında zaman zaman kimi ümit verici kıpırdanmalara da tanık oluyoruz. Bunlardan biri de, ilk gösterimini 22 Mart Perşembe akşamı Ataköy’deki Yunus Emre Sahnesi’nde gerçekleştiren ‘Nar Taneleri’ projesi.
İstanbul Ermeni toplumunun dans alanındaki faaliyetleriyle tanıdığı Hagop Güleç’in çalıştırdığı yaklaşık 30 kişilik topluluk, daha önce denenmemiş türden bir performansı sahneye taşıyacak. Proje üzerinde uzun zamandan beri çalışan Güleç, Yeşilköy Ermeni Okulu’ndan Yetişenler Derneği ve Bakırköy Belediyesi’nin 150 bin TL’lik maddi desteğini sağlayınca, projesini gerçekleştirme imkânına da kavuşmuş oldu. Kendi tasarladığı koreografileri yönetmen Aytekin Özen’in sahneleme deneyimiyle pekiştiren Hagop Güleç, bu bağlamda tanınmış tiyatro sanatçısı Aram Gostanyan’ın da tecrübelerinden yararlanıyor.
“Bu kez dans gösterileri yerine bir hikâyeyi danslar yoluyla anlatmayı deneyeceğiz. Ancak burada tiyatronun olanaklarından da yararlanacağız” diyen Hagop Güleç, 24 Mart Cumartesi günkü gala gösteriminin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Başepiskopos Aram Ateşyan’ın katılımıyla gerçekleşeceğini söyledi.
Ziyaret esnasında Hagop Güleç’e eşlik eden Yeşilköy Derneği Başkanı Arev Cebeci de projeyi duyduğu andan itibaren heyecanlandığını, kültürel yaşantımıza yeni bir soluk katacak olan ‘Nar Taneleri’ projesine dernek olarak destek vermeyi görev kabul ettiklerini söyledi. Başrol oyuncusu Murat Kuş ise, oyun için dört ay boyunca özel tiyatro dersi gördüklerini belirtti.
Projenin 15 yıldır aklında olduğunu söyleyen Güleç, ilk somut adımı iki yıl önce atmış: “Projenin geçmişi, 15 yıl öncesine dayanıyor. 15 yıldır bu proje her zaman aklımın bir ucunda duruyordu. Ancak, ilk somut adımı iki yıl önce atabildim. Öncelikle sekiz sayfalık bir folklor senaryosu yazdım. Sonra baktım ki iş ilerledikçe ilerliyor, ben de büyütmek için uğraştım. Arev Cebeci’den yardım istedim. Sonra belediyeye gittik, daha sonra tiyatro yönetmeni Aytekin Özen’le çalışmaya başladık. Özen, benim sekiz sayfalık folklor senaryomu, 50 sayfalık bir tiyatro senaryosuna çevirdi.” Güleç, oyunun, Ermeni soykırımından ziyade, günümüz Türkiye’sinde yaşayan bir Ermeni’nin bilinçaltına dikkat çektiğini söylüyor.
Başrol oyuncusu Murat Kuş ise, projenin kendisini oldukça heyecanlandırdığını dile getirdi: “Projeyi ilk duyduğum andan itibaren çok heyecanlıyım. Bu oyun için arkadaşlarımızla beraber özel tiyatro dersleri aldık. Sanırım ilk kez bu kadar ciddi bir proje yapılıyor. İlk başlarda işin içinden çıkacağımızı düşünmüyordum, ancak hem Hagop Güleç’in, hem de bize yardımcı olan diğer insanların desteğini hissedince bu durum değişti ve şu an bu noktaya kadar geldik. Artık kabuğumuzdan çıktık. Geri dönüşümüz yok.”