Papa Francis, Türkiye ziyaretinin 3. gününde Aya Yorgi Kilisesi'ndeki Aziz Andreas'ı anma yortusuna katıldı. Ekümenik Patrik Bartholomeos’un yönettiği ayinin ardından Papa ve Patrik ortak bir bildiriye imza attı. “Ortak niyetleri ve kaygıları teyit” amacıyla kaleme alındığı belirtilen bildiride, başta Katolik ve Ortodokslar olmak üzere bütün Hristiyanların birliğine yönelik kararlılık ifade edildi.
Katolik aleminin ruhani lideri Papa Francis, Ekümenik Patrikhane'nin içindeki Aya Yorgi Kilisesi'nde Ortodoks Kilisesi'ni kurduğuna inanılan Aziz Andreas'ı anma yortusuna katıldı.
Patrik Bartholomeos'un yönettiği ayine, Papa Francis'in yanı sıra Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, Süryani Ortodoks Kilisesi İstanbul Metropoliti Yusuf Çetin ve Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva da katıldı.
Papa Francis, 2 saat süren ayinin bir bölümüne dua okudu. Ayinin son bölümünde komünyona geçildi ve Patrik Bartholomeos tarafından kilisede bulunanlara, ayin sırasında kutsanan şaraplı ekmek ikram edildi.
Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki birlik
Patrik Bartholomeos ayinin ardından yaptığı konuşmada, Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki birlik çalışmalarının 50 yılı önce Kudüs’te Patrik Athenagoras ile Papa VI. Paul’un bir araya gelmesiyle başladığını vurgulayarak, "Önümüzde belki uzun ve bazen de engebeli bir yol var ancak geri dönülemez nitelikte bir yol bu" dedi.
Her iki kilisenin kendi geçmişlerine karşı olduğu kadar bugüne ve geleceğe karşı da sorumlulukları olduğunu vurgulayan Bartholomeos, "Çünkü eğer gelecek için bir anlam ifade etmeyecekse geçmişlerimize sadakatin ne anlamı var? Devraldığımızla övünmenin, eğer bunları bugün ve yarın insanlığın ve dünyanın hayatına geçiremeyeceksek ne faydası var?" diye konuştu.
İnsanlığın bugün çatışmalar ve düşmanlıklarla ayrılmış, bölünmüş durumda olduğunu belirten Patrik, bunun kimi zaman da Tanrı adına yapıldığını söyledi.
Patrik: Ayrı ayrı hareket etme lüksüne sahip değiliz
Patrik Bartholomeos, " Bugünkü insanlık açgözlülükle gezegeni böyle merhametsizce ve geri dönülemez biçimde yıkarsa, gelecek nesiller nasıl bir dünya tevarüs edecek?" sorularını dile getirdi.
Bugün bu sorunların çözümünde bilim, siyaset ve teknolojiye çare üretmesi için bakıldığını belirten Bartholomeos, "Ancak bunların hiçbiri geleceği güvence altına alamaz eğer insanlık uzlaşma, sevgi ve adalet mesajını desteklemezse" dedi.
Ortodoks ve Katolik kiliselerini kastederek "Artık ayrı ayrı hareket etme lüksüne sahip değiliz" ifadesini kullanan Patrik Bartholomeos, "Hristiyanları kovuşturanlar hangi kiliseye bağlı olduklarını sormuyor. Bizim peşinde olduğumuz birlik maalesef bugün dünyanın belli bölgelerinde dökülen şehit kanlarıyla ortaya çıkmış durumda" diye konuştu.
Birlik asimile olmak değil
Papa Francis de konuşmasında, gerçek diyaloğun, her zaman bir isim, bir yüz ve bir tarihe sahip insanların bir araya gelmesiyle mümkün olduğunu belirtti.
Ziyaretinin tüm Hristiyanların birliği için yazılan II. Vatikan Ekümenik Konsili Kararnamesi Unitatis Redintegratio'nun yayımlanmasının 50. yılı kutlamasından birkaç gün sonra gerçekleştiğine işaret eden Franciscus, "Tam bir birliğin kurulması için karşılıklı ve en temel prensibin saygı olduğunu tekrar vurgulamak benim için önemlidir. Bu, ne birinin diğerinin yönetimi altına girmesi ne de asimile olmak demektir" diye konuştu.
Papa Francis, "Katolik Kilisesi'nin arzu ettiği tek şey ve benim Roma Episkoposu olarak isteğim sevgi ve merhamet içinde yönetilen Kilise'nin Ortodoks Kiliseleri ile birleşmesidir" ifadesini dile getirdi.
Papa Francis, dünyanın birçok yerinde yaşanan çatışmalara değinerek, "Bu sesi buradan çok iyi duyuyoruz çünkü yakınımızdaki bazı halklar çok vahşi ve insanlık dışı bir savaşa maruz kaldı. Bir halkın barışını yıkmak, özellikle fakir ve savunmasız insanlara karşı her türdeki şiddeti kullanmak ve buna izin vermek, Tanrı'ya karşı çok büyük bir günahtır" dedi.
Ortak bildiri
Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Papa Francis, ayin sonrası imza atılan ortak bildiride başta Katolik ve Ortodokslar olmak üzere bütün Hristiyanların birliğine yönelik gayretlerini yoğunlaştırma yönündeki kararlılıkları ifade edildi.
Irak, Suriye ve bütün Ortadoğu’daki bugünkü durumla ilgili ortak kaygılarının altı çizilen bildiride, “Barış ve istikrar arzumuzda, çatışmaların diyalog ve uzlaşmayla çözülmesini teşvik irademizde birlik içindeyiz” denildi.
“Hristiyanların olmadığı Ortadoğu’ya razı olamayız”
“Halkların kaderiyle ilgili sorumluluk taşıyan herkesi, acı çeken topluluklar için gayretlerini derinleştirmeye ve Hristiyanlar dahil bölgedeki toplulukların anavatanlarında kalmalarına yardım etmeye çağırıyoruz” ifadeleri kullanılan bildiride, “Hristiyanların olmadığı bir Ortadoğu’ya razı olamayız” görüşü dile getirildi.
“Pek çok biraderimiz ve hemşiremiz baskıya maruz kaldı ve evlerini terk etmeye zorlandı. İnsan hayatının değerinin de kaybolduğu görülüyor, insanlar artık önemsenmiyor ve başka çıkarlara feda edilebiliyor. Trajiktir ki bu birçokları da buna aldırmıyor.”
Hristiyan-Müslüman diyalogu
Hristiyanların ve Müslümanların diyalog ve işbirliğinin gereğine de işaret edilen bildiride şunlar kaydedildi:
"Dünyanın bugün karşı karşıya olduğu vahim sorunlar iyi niyet taşıyan bütün insanların dayanışmasını gerektiriyor, biz de İslam ile karşılıklı saygı ve dostluğa dayanan yapıcı bir diyaloğu teşvik etmenin önemini görüyoruz. Ortak değerlerden mülhem ve halis kardeşçe duygularla güçlendirilmiş olarak, Müslümanların ve Hristiyanların adalet, barış ve her insanın onuruna ve haklarına saygı gösterilmesi için birlikte çalışması gerekir. Bu, özellikle de yüzyıllarca barışçıl bir şekilde birlikte var oldukları ama şimdi savaşın dehşetini birlikte yaşadıkları bölgelerde özellikle böyledir." (GK)