CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), zorunlu din dersi ile ilgili kararının Hükümet'e yol göstermek bakımından önemli olduğunu belirterek, 'Hükümet, bu kararı uygulamak için gerekli adımları atmazsa, Bakanlar Komitesi'nde zor durumda kalır' dedi.
(AA) Türmen, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Mansur Yalçın ve 14 şikayetçinin Türkiye aleyhine açtığı davada, AİHM'in zorunlu din dersi konusunda Türkiye'nin mahkum etmesini değerlendirdi.
Bu konuda çok sayıda başvuru olmasına rağmen, AİHM'in sadece çocukları bu dersi okuyanların başvurusunu kabul ettiğini, diğerlerini mağdur olarak gördüğünü kaydeden Türmen, 'Hükümet savunmasında, 'ben din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde öyle değişiklikler yaptım ki artık bu ders belirli bir inanca öncelik taşıyan bir ders olmaktan çıktı, inançlar üstü ders haline geldi' dedi. Başvurucular ise ders kitaplarına Alevilik ile ilgili eklenen bölümlerin, Sünni İslam'ı yansıtan, Aleviliği yansıtmayan bilgiler olduğunu; Alevilik üzerine evde ve okulda öğretilenlerin çocuk üzerinde çatışma yarattığını‘ belirtti' dedi.
Türmen, AİHM'in, 'Devletin dinlere karşı tarafsızlık yükümlülüğü vardır. Eğer devlet bir din hakkında hüküm verirse, bu tarafsızlık ilkesi ile bağdaşmaz. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi çocuğun beynini yıkama şeklinde verilmemeli, çoğulcu ve nesnel bilgilerle öğretilmelidir. Bu ders ebeveynlerin inançlarını dikkate alarak, o inançlara saygı gösterecek biçimde verilmelidir' dediğini aktardı.
AİHM’in, yapısal sorunu ortadan kaldırmak için devletin derse seçimlik hakkı getirmesi kararını hatırlatan Türmen, 'Bu karar, Hükümete yol göstermek bakımından önemli bir karardır. Hükümetin bu kararı uygulaması için gerekli adımları atması gerekir. Gerekli adımları atmazsa, Hükümet Bakanlar Komitesi'nde zor durumda kalır ve Bakanlar Komitesi de Hükümeti sıkıştırır. Hükümete mektup yazabilir 'bu kararı uygulayın' diye. O yüzden Hükümet bu kararı uygulamak zorundadır' diye konuştu.
Davutoğlu: Dini eğitim olmazsa sağlıksız bilgi denetlenemez
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, AİHM’in kararıyla ilgili bugün yaptığı açıklamada, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bütün dinleri anlattığını savunarak; “Türkiye'de bunu bir dini baskı aracı gibi yansıtma çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil. Doğru ve sağlam bir dini bilgi, eğitim müesseselerimiz aracılığıyla verilmezse, çevremizdeki radikalleşme eğilimlerinin kaynağını teşkil eden düzensiz ve sağlıksız dini bilgiyi denetleme imkanı da kalmaz'dedi.