Karısını tornavida ile öldüren Yakup Kara’nın Songül Karlı’nın programına katılmasının ardından Seda Sayan da Show TV’deki programına iki karısını öldüren Sefer Çalınak’ı ‘üçüncüsünü arıyor’ diyerek davet etti. Medyada kadınları öldüren erkeklerin bu kadar rahat görünür olabilme meselesini Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı gönüllüsü Selma Tolunay ile konuştuk.
GÜLŞAH KELEŞ
-
Kadınları öldüren erkeklerin programa davet edilişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında korkunç,söyleyecek söz dahi bulamıyorum.İki karısını öldüren bir adamı,üstelik hakkında tecavüz ettiği iddiaları olan başka bir adamı programa davet etmek,program boyunca onların suçlarını aklayan,onları öven,sanki onlardan yanaymış gibi bir program sürdürmek akla mantığa, vicdana sığan bir şey değil.Bu aslında katilleri cesaretlendirmek demek. Zaten biliyorsunuz ülkede hergün 4 kadın öldürülüyor ve maalesef devlet tarafındanda katillerin haksız tahrik indirimi uygulanarak cezalarında indirim yapılıyor.
Kadınların tayt giydi, sokakta birisine soru sordu, evde erkeğin söylediklerini yapmadı diye öldürülebildikleri,yasaların bu ölümler karşısında yetersiz kaldıği, katillere çeşitli sebeplerle indirimlerin yapıldığı yetmiyormuş gibi onlarla televizyonda karşılaşıyoruz. Üstelik gündüz kuşağında yayınlanan ve daha çok hedef kitlesi kadınlar olan programlara katilleri televizyona çıkarıp, sırtlarının zıvazlanması, övülmeleri şiddete yataklık yapmaktır. Bunun vebalini nasıl ödeyecekler gerçekten bilmiyorum. Kadın örgütleri olarak çok öfkeliyiz. Devletin, Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığı'nın bir an önce adım atmasını bekliyoruz. Meclisin acil toplanmasını, önlem almasını istiyoruz. Yasalarda uygulamaya geçmemesi nedeniyle kadınlar öldürülüyor. Biz de bunları üçüncü sayfalarda okuyoruz, haberlerden izliyoruz ve artık son aşamada katilleri televizyon programlarında izlemeye başladık.
Televizyon programları sistemin istediği kadın modelini yaratmaya çalışıyor
-
Bu tarz programların izleyici kitlesi epey büyük. Sizce bu erkeklerin programa çıkarılışı izleyici kitlesi üzerinde nasıl bir etki bırakıyor olabilir?
Bu erkekler televizyona çıkarılıp “Sen karını öldürdün ama senin karın da seni aldatıyor muydu? Ama olmaz ki canım! Adam haklı yani erkeklik gururu kırılmış!” gibi cümlelerle katiller sürekli aklanmaya çalışılıyor ve aslında şiddete teşvik ediliyor. Erkekler bakıyor, iki eşini öldürüp hala dışarıda olan erkekler var. Bizim takip ettiğimiz kadın cinayetleriyle ilgili duruşmalarda erkeklerin çoğu şunu söylüyor: ”Ben karımı kıskandım, beni aldattığından şüpheleniyordum, mahalledeki herkes böyle şeyler söylüyordu, erkeklik gururum kırılmıştı, gizli gizli telefonla konuşuyordu, ben de dayanamadım, çektim vurdum.” Ve bu inanın haksız tahriğe giriyor,erkek 20 yıl ceza alacakken, ağır tahrik altında bu suçu işlediği iddiasıyla cezası 5 yıla indirilebiliyor.Böyle bir sistemde katilleri programlara davet etmek,onları anlamaya çalışmak, bu ölümleri meşrulaştırmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
Cinsiyetçi programlar yapan kanallar için bir mekanizma oluşturulmalı
-
Bu programlara karşı ne yapılabilir?
Kadın örgütleri bu tür olayların çok sıkı takipçisi. Kadın örgütleri, kendi çabalarıyla bir takım istatistikler oluşturmaya, bilgi edinmeye başladı. İki gündür kadın örgütleri hem programın sponsoruna,hem kanala hem de RTÜK’e şikayetlerde bulundular.Yapılan şeyin yanlışlığından ve korkunçluğundan bahsettiler. Biliyorsunuz, programın sponsoru Seda Sayan’ın programından desteğini çekti. Bu en azından bir adım. Önemli olduğunu düşünüyorum. Ama sadece bununla bitmiyor tabii. Bir mekanizmanın oluşması gerekiyor. Yani hiçbir özel kanal ya da devlet kanalında, ya da medyada katillerin meşrulaştıran, onları anlamaya çalışan ya da yaptıklarını hafifleten gerekçeler sunulmamalı. Kamusal yayınlarda toplumsal cinsiyet dediğimiz şey pekiştirilmemeli. Buna çok dikkat edilmesi gerekiyor. RTÜK madem var en azından böyle bir şey için işlev görsün.