‘Azınlık okullarına özgü yönetmelik şart’

Gözde Yılmaz, genç bir akademisyen adayı. Ege Üniversitesi Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi yüksek lisans programı çalışan öğrencisi olan Yılmaz’la, yeni tamamladığı ‘Türkiye’de Yaşayan Ermenilerin Eğitim Sorunları’ başlıklı çalışması kapsamında, Ermeni toplumunun eğitim sorunlarını ve olası çözümleri konuştuk.

LEYLA OK
okleyla@gmail.com

SILA TUNCER
tuncersila@gmail.com

  • Öncelikle bu konuyu neden seçtiğinizi soralım.

Benim alanım eğitim yönetimi, teftişi, planlaması ve ekonomisi. Bu alanda uzmanlığımı aldım ve eğitimin önemine çok inanıyorum. Türkiye’deki azınlık gruplarının eğitimsel memnuniyetsizliği ön planda olduğu için bu alanda araştırma yapma gereği duydum. Getronagan Lisesi’nin konuya ilişkin üç ciltlik bir çalışması var ancak Ermenilerin eğitim sorunları daha önce yıllar temelinde hiç ele alınmamış. Böyle bir araştırmanın daha net bir tablo ortaya koyacağını düşündüm.

  • Yıllar içinde azınlık okullarının eğitiminde ne gibi bir değişim görülüyor?

Aslında sürekli olarak tekrarlanan sorunlar var. Kimi yönetmelikler getirilse de etkili çözüm maalesef bulunamıyor ve yetersizlikler süregeliyor. Mesela okulların maddi yardım konusunda sorunu var. Vakıflara yapılan yardımlarla kendi kendilerini kalkındırmaya çalışıyorlar fakat bu yetersiz kalıyor. Son sistem değişiklikleriyle, artık okullara da puan verilecek; azınlık okulları genellikle restorasyon gerektiren tarihi yapılar olduğu için, buna maddiyat yetmiyor.

  • Yinelenen diğer sorunlar neler?

Ders kitapları meselesi var. Ders kitapları artık Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Ermeniceye çevrilse de, gerek Türkçe isimlerin olduğu gibi bırakılması, gerek yardımcı kaynakların olmaması, öğretmenlere Ermenice kaynak bulma ya da çevirip sunma zorunluluğunu dayatıyor. MEB’in eski ve yeni kitaplarına yıllar temelinde bakıldığında, Türk kimliğinin ön planda olduğu görülüyor. MEB müfredatında halen nefret ya da ayrımcılık söylemleri içeren kaynaklar var.

  • Eğitim kadrosu açısından durum nasıl?

Ermenice yapılan derslerin öğretmenleri hâlâ ücretli, yani sözleşmeli öğretmen olarak çalışıyorlar. Sadece Türkçe ve kültür dersleri öğretmenleri MEB tarafından atanıyor. Müdür yardımcısı pozisyonunda, halen, MEB tarafından gönderilen öğretmenler yer alıyor. Bu da kimi zaman okul içinde etnik ya da kimliksel sorunlara yol açabiliyor.

Bir de, elbette, anadili sorunu var. Sınavların Türkçe olmasından ötürü öğrenciler ister istemez Ermeniceden ziyade Türkçeye ağırlık verme psikolojisine giriyor ve öğretmenler de derslerini o yönde işlemek zorunda kalıyorlar.

  • Sizce en etkili çözüm ne olur?

Azınlık okullarına yönelik ayrı yönetmelikler çıkarılması gerekiyor. Ancak özel mevzuatlarla somut sorunlara spesifik cevaplar verilebilir. Ayrıca, eğer bir topluluk bu topraklar üzerinde yaşıyorsa, okulları bu topraklar üzerindeyse, bu kişiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysa ve eşitlikten söz ediyorsak, hem anlaşmalar, hem de Anayasa gereği, devlet bütçesinden muhakkak pay ayrılması gerekiyor. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan, Ermenistan’dan gelen kişilerin de Ermeni okullarında okutulmasının önünün açılması gerekiyor.

Kategoriler

Güncel Azınlıklar